Eğitim İş'ten toplu sözleşme tepkisi: Emekçileri masada sattılar

Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen'nin iktidarla masada olduğu görüşmelerden çıkan sonuca Eğitim-İş MYK Üyesi Maksut Balmuk tepki gösterdi.

Haber Merkezi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin dün yaptığı açıklamada kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren zam oranlarını açıkladı.

Açıklamaya göre 2022'nin ilk altı ayı %5, ikinci altı ayı %7, 2023'ün ilk altı ayı %8, ikinci altı ayı %6 ve enflasyon farklarından oluşan zam yapıldı.

İktidarın güdümündeki Memur Sen ve Kamu Sen'in masada olduğu görüşmelerden çıkan sonuca Eğitim-İş MYK Üyesi Maksut Balmuk tepki gösterdi.

"Toplu sözleşmelere imza atanlar emekçilere de sendikal örgütlenmeye de ihanet etmişlerdir" Balmuk, "İktidar tarafından desteklenip beslenen ve AKP iktidarlarında hormonlu bir şekilde büyüyen MEMUR-SEN bu toplu sözleşmede de kamu emekçilerini masada satmıştır. İstedikleri zam oranının yarısına imza atarak geçmişteki ihanetlerine bir yenisini eklemişlerdir." ifadelerini kullandı. 

Balmuk'un açıklaması şu şekilde:

"İmzalanan toplu sözleşmeden gelen bilgilere göre özellikle MEMUR-SEN ve birlikte teklif sunan KAMU-SEN her toplu sözleşmede olduğu gibi kamu emekçileri ve emeklileri için değil kendileri için imza atmışlardır.

Tüm çalışanlara uygulanacak zam oranı 2022 de yüzde 5+7 de kalırken sendikalı üyelere ödenen ücretteki (toplu sözleşme ikramiyesi) oran yüzde 300 civarında arttırılmıştır. 

Bu da yetmezmiş gibi yüzde 1 oranında örgütlenemeyen sendikalara ödenmemesi de kararlaştırılmıştır.

Bunun anlamı; üye sayısı az olan sendikaların kapılarına kilit vurmaları şeklindedir.

İktidarın istemesi gerekeni yapan sözde sendikalar/konfederasyonlar sendikal örgütlenmeye de ihanet etmişlerdir. 

İktidar tarafından desteklenip beslenen ve AKP iktidarlarında hormonlu bir şekilde büyüyen MEMUR-SEN bu toplu sözleşmede de kamu emekçilerini masada satmıştır. İstedikleri zam oranının yarısına imza atarak geçmişteki ihanetlerine bir yenisini eklemişlerdir.

Masada olan ve masa öncesi uzlaşan MEMUR-SEN ve KAMU-SEN yöneticileri sendika gelirlerinden, üye aidatlarından aldıkları onbinlerce liralık maaşları ile geçim derdi yaşamadıklarından, geçim derdi yaşayan emekçileri anlamaları mümkün değildir. Tok açın halinden anlamaz veciz sözü bir kez daha tescillenmiştir. 

Üye sayıları nedeniyle yetkili ama etkili olmayan sendikaların tek dertlerinin üye sayılarını ve böylece gelirlerini arttırmak, maaşlarına maaş, altlarına lüks makam arabaları olduğu bir kez daha ispatlanmıştır. Bunu yaparken de üye sayısı az olan sendikaları ve üyelerini zor durumda bırakarak örgütlenme tarihine görülmemiş bir ihanetin imzacısı olmuşlardır. 
Ülkemizdeki sendikal örgütlenme tarihinde AKP iktidarında olduğu kadar yozlaşma yaşanmamış bu yozlaşmanın mimarları da iktidardan çok maalesef sarı sendikalar olmuştur. 

Sendika ağalarına sesleniyoruz: Toplu sözleşme ikramiyesi kendileri dahil hiçbir sendikaya ödenmesin. Sendika üyeleri geçmişte olduğu gibi aidatlarını kendileri ödesinler. Yürekleri yetiyorsa, sendikalarına, örgütlerine güveniyorlarsa hodri meydan diyoruz."