Trump’ın, kendi atadığı Ulusal İstihbarat Direktörü'nün İran konusundaki değerlendirmeleri için “Onun ne dediği umrumda değil” sözleri, ABD yönetiminin İsrail’in yanında savaşa katılıp katılmama kararı öncesi içeride yaşadığı derin krize işaret ediyor.
Dış Haberler
ABD Başkanı Donald Trump, kendi atadığı Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard’ın İran’ın nükleer kapasitesine ilişkin değerlendirmesine katılmadığını belirterek, "Ne dediği umurumda değil. Bence (İran) nükleer silaha sahip olmaya çok yakındı” dedi.
Donald Trump, dün Air Force One uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada, İran’ın nükleer silaha ne kadar yakın olduğu sorusuna “Çok yakın” yanıtını verdi.
Gabbard’ın birkaç ay önce Kongre’de verdiği, aksini ifade eden sözlerinin hatırlatılması üzerine ise Trump, kendi atadığı istihbarat şefi için “Onun ne dediği umrumda değil” dedi.

Demokrat Parti’den eski Hawaii temsilcisi olup sonradan Trump destekçisi olan ve Ulusal İstihbarat Direktörü olarak atanan Tulsi Gabbard Mart ayında Kongre’de yaptığı konuşmada, ABD istihbaratının İran’ın aktif bir nükleer silah geliştirme programı yürütmediği ve 2003’te durdurulan programın yeniden başlatılmadığı yönündeki değerlendirmesini aktarmıştı.
ABD medyasının ulaştığını öne sürdüğü istihbarat değerlendirmelerine göre de, ABD istihbaratı hâlâ İran’ın yakın vadede nükleer silah üretip fırlatabilecek kapasiteden en az üç yıl uzakta olduğunu öngörüyor.
Hiroşima ziyareti sonrası paylaştığı 'Nükleer yok oluşun eşiğindeyiz' videosu Trump'ı öfkelendirdi
ABD’li yayın organı Politico, konuya aşina 3 isimsiz kaynağına dayanarak, Trump’ın 10 Haziran’da Tulsi Gabbard’ın sosyal medya hesabından paylaştığı “dünya nükleer yok oluşun eşiğine her zamankinden daha yakın” sözlerinin yer aldığı videosuna çok öfkelendiğini yazdı.
Gabbard paylaştığı o 3 dakikalık videoda yakın zamanda yaptığı Hiroşima ziyaretini hatırlatıyor ve “Hiroşima'da bu kadar büyük yıkıma neden olan bu bomba, bugünün nükleer bombalarıyla karşılaştırıldığında çok küçüktü” diyordu.
'Savaş kışkırtıcıları'na işaret eden video Trump'a uyarı mıydı?

Videoda "bugün tek bir nükleer silahın milyonlarca insanı sadece birkaç dakika içinde öldürebileceğini" söyleyen Gabbard şöyle devam ediyordu:
"Bugün, nükleer yok oluşun eşiğine her zamankinden daha yakın dururken, siyasi elitler ve savaş kışkırtıcıları nükleer güçler arasında dikkatsizce korku ve gerginlik yaratıyor. Belki de bunun nedeni, kendileri ve aileleri için sıradan insanların erişemeyeceği nükleer sığınaklara erişebileceklerinden emin olmalarıdır."
Ulusal istihbarat direktöründen daha çok bir politikacı veya aktivist için alışılmış bir ton kullanan Gabbard’ın bu sözleri paylaştığı videodan birkaç gün önce İsrailli “şahinler” Beyaz Saray’da İran’a saldırıya destek için lobi yapmıştı.
İddiaya göre Gabbard söz konusu videoyla İsrail’in İran’a saldırısına yeşil ışık yakmaması için Trump’ı uyarıyordu.
Trump'tan tepki: 'Sırasını beklemeden konuşuyor'
Trump’ın “çok öfkelendiği” video sonrası Beyaz Saray’dakilere Gabbard’ın “sırasını beklemeden konuştuğu”nu söyleyip yakındığı kaydedildi.
Öte yandan Politico’ya göre Trump, Gabbard’a görevi verdiğinde de ortaya attığı Ulusal İstihbarat direktörlüğünü tamamen iptal etme fikrini daha fazla düşünüyor, Beyaz Saray’da bu ofisi CIA’e ya da başka bir istihbarat örgütüne devretme konusunda da tartışmalar olduğu belirtiliyor.
Gabbard’ın nükleer savaş uyarısına ilişkin son paylaşımının da bu tartışmaları teşvik etmiş olabileceği kaydediliyor.
Politico’ya konuşan Beyaz Saray içinden bir kaynağa göre Trump, Tulsi Gabbard’ın yapılan tartışmalara “hiçbir şey katmadığını” düşünüyor.
Gabbard'dan 'Trump'la aynı fikirdeyiz' yanıtı
Öte yandan Tulsi Gabbard, Trump ile İran konusunda aralarında görüş ayrılığı olduğuna dair iddiaları reddetti. Gabbard başkan ile İran konusunda “aynı fikirde” olduklarını söyledi.
Politico’ya konuşan Gabbard'a yakın yine isimsiz bir kaynak da Trump ile Gabbard arasında herhangi bir gerilim olmadığını ileri sürdü. Aynı kaynak Gabbard’ın daha Salı günü Beyaz Saray'daki Durum Odası'nda diğer üst düzey yetkililerle bir araya geldiğine, hatta Trump yönetiminin Gabbard’ın katılabilmesi için brifingin saatini bile değiştirdiğine işaret etti.
Beyaz Saray medyayı suçlamaya girişti
Beyaz Saray sözcüsü Steven Cheung da konuya ilişkin soru üzerine, Trump’ın "tüm olağanüstü ulusal güvenlik ekibine tam güven duyduğunu" söyledi ve gerilim iddialarını ortaya atan medyanın “iç bölünmeyi kışkırtmaya çalıştığını” ileri sürdü.
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in ekibi de Gabbard için “kıdemli, vatansever, Başkan Trump'ın sadık bir destekçisi ve 2024'te kurduğu koalisyonun kritik bir parçası" ifadelerini kullandı.
Gabbard'a yakın bir isim de, onun Trump'ın İran'la ilgili yapmaya çalıştığı şeyleri tamamen desteklediğini ve kişisel görüşlerinin başkana verdiği tavsiyeleri hiçbir zaman etkilemesine izin vermediğini, ayrıca Trump'ı kendi bakış açısına ikna etmeye çalışmadığını söyledi.
Gabbard: Trump'ın açıklaması Kongre'deki ifademle uyumlu
Tulsi Gabbard da dün gazetecilere yaptığı açıklamada, Trump'ın İran'ın nükleer programı hakkında söylediklerinin Mart ayında Kongre önündeki ifadesiyle tutarlı olduğunu savundu.
Gabbard Kongre'deki konuşmasında ABD istihbarat topluluğunun Tahran'ın nükleer silah programını yeniden canlandırmadığını değerlendirmesine rağmen İran'ın zenginleştirilmiş uranyum stoklarının en yüksek seviyelerde olduğunu söylediğini aktardı. Gabbard "Başkan Trump, Mart ayındaki yıllık tehdit değerlendirmemde söylediğim şeyi söylüyordu; ne yazık ki medyadaki çok fazla insan söylediklerimi gerçekten okumak istemiyor” diyerek basını suçladı.
Ancak her ne kadar taraflar medyayı suçlasa da Trump’ın kendi atadığı ulusal istihbarat direktörü için “Onun ne dediği umurumda değil” sözleri gerilimin medyanın kışkırttığı bir şeyden ibaret olmadığını ortaya koyuyor.
Gabbard'ın görevden alınması çağrıları ve 'Trump rejim değişikliği çabasında' yorumları
ABD yönetimindeki bu çatlak Gabbard’ın görevden alınması çağrılarına da yol açtı.
Muhafazakar talk show sunucusu Mark Levin gibi tam boy İsrail destekçileri, Gabbard'ın değerlendirmesiyle alay ederek, onun liderliğindeki ABD istihbaratının son süratle yanlış yola ilerlediğini öne sürdüler.
Trump'ın eski ulusal güvenlik danışmanı olan ve sonradan Trump ile arası bozulan John Bolton da Gabbard için “o görevde olmamalı” dedi.
Kıdemli bir kongre danışmanı da Trump’ın Gabbard için Air Force One uçağındaki sözlerinin yer aldığı videonun her iki partiden kongre üyeleri arasında yaygın bir şekilde paylaşıldığını söyledi.
Öte yandan Trump’ın bu sözlerinden bir gün önce Steve Bannon'ın “Savaş Odası” (War Room) podcastına konuk olan gazeteci Tucker Carlson’a, Gabbard'ın bu ayın başlarında Trump ve CIA direktöründen genelkurmay başkanına ve başkan yardımcısına kadar üst düzey yetkililerin İsrail'in yaklaşan saldırısı karşısında nasıl bir duruş sergileyeceklerini tartıştıkları kritik bir Camp David toplantısına neden davet edilmediğini sordu.
Carlson "Nedenini biliyorsunuz... Bu bir rejim değişikliği çabası” diye yanıt verdi.
Gabbard’ın destekçileri ise onun dışlandığı iddialarına karşı çıkıyor. Politico konuya aşina bir kaynağının ABD Ulusal Muhafız Ordusu'nda Yarbay olan Gabbard’ın Camp David toplantısının yapıldığı hafta sonu Yedek Ordu görevinde olduğu için toplantıya katılmadığını söyledi. Aynı kişi Gabbard’ın İsrail’in İran’a saldırıları başladığından beri Ulusal İstihbarat ofisi yerine Beyaz Saray’dan çalıştığını, Trump’ın ona İsrailli mevkidaşı ve Körfez ülkeleriyle iletişime geçmesi talimatı verdiğini söyledi.
Tulsi Gabbard 2028'de aday mı olacak?
Trump yönetiminden isimsiz bir kaynağa göre, Gabbard’ın Singapur’daki Shangri-La diyaloğuna katıldıktan sonra Hiroşima’ya düzenlediği ziyaret de Beyaz Saray’ı “şaşkına çevirmiş”.
Gabbard’ın bu adımlarının 2028’deki ABD başkanlık seçimlerine adaylık yolundaki çabalarının bir parçası olabileceği de öne sürülüyor.
Zira Mayıs ayında eski Fox News sunucusu Megyn Kelly ile yaptığı son podcast söyleşisinde Gabbard, 2028'de başkanlığa aday olma ihtimalini dışlamamış ve “Ülkeme hizmet etmek için hiçbir fırsatı asla dışlamayacağım" demişti.