Doğum kontrol yöntemleri ulaşılabilir olmaktan çıktı: 'ASM'lere malzeme gönderilmiyor'

Doğum kontrol haplarına ve prezervatiflere gelen fahiş zamlarla birlikte bu ürünlere ulaşmak giderek zorlaştı. Daha önce ücretsiz dağıtılan ASM'lere ise Ocak ayından bu yana malzeme gönderilmiyor.

Aslı İnanmışık

Hayat pahalılığı giderek artarken sağlık hizmetleri de giderek ulaşılamaz hale geliyor. Bunun son dönemdeki çarpıcı örneklerinden biri doğum kontrol haplarına ve prezervatiflere gelen fahiş zamlar oldu. Gelen son zamlarla birlikte bu ürünleri alınması giderek zorlaşmış durumda.

Daha önce aile sağlığı merkezlerinden (ASM) ücretsiz olarak temin edilebilen bu ürünler artık Sağlık Bakanlığı tarafından ulaştırılmıyor bile.

'Ocak ayından bu yana hiç malzeme gelmedi'

İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Uz. Dr. Muhteber Çolak'a aile planlamasını ve ASM'lerin durumunu sorduk. Çolak, konunun giderek iktidarın gündeminden çıktığına işaret ederken, gerekli malzemeleri Ocak ayından bu yana temin edemediklerini söyledi. Çolak şöyle konuştu:

"Kondom, doğum kontrol hapı, aylık ve üç aylık iğneler var. İğneler biraz aksıyor olsa da diğerler aile sağlığı merkezlerine gönderiliyordu. Pandemide giderek azalmaya başladı ama Ocak ayından bu yana hiç gelmedi. Bu tabi yalnızca ekonomik durumla açıklanamaz. Aile planlaması uygulansın istemiyorlar. Hastanelerdeki çoğu aile planlaması merkezlerini kapattıklarını biliyoruz. 'Aile planlaması' isminin de değiştirdiler zaten. Üreme sağlığı denildi. Hastanelerde kürtaja 'menstural regulasyon', 'mensturasyonu düzenleme' gibi farklı isimler verdiler. Bu durum bizi yönetenlerin konuya yaklaşımları ve politik duruşlarıyla ilgili. 

'Kürtaj fiilen zorlaştırıldı'

Bu malzemeleri almaya para ayırmıyorlar. Birden kesilmesinin açıklaması bu olabilir. Benim çalıştığım yerde de bunu bizden temin edenler vardı ancak malzeme istemeye geldiklerinde artık bulamıyorlar. Üstelik ben İzmir'de kent merkezine yakın bir ilçede çalışıyorum. Gelir düzeyi daha düşük bölgelerde bu durum büyük olasılıkla daha kötü bir haldedir ve insanlar bu malzemelere ulaşmakta daha çok güçlük çekiyordur.

Kürtaj konusu da ayrı bir başlık. Yasal düzenleme yapılmasa da aslında durum fiilen zorlaştırıldı. Kadın doğumculara baskı yapılıyor. Olabildiğince yapılmamaya çalışıyor.

'Okullarda üreme sağlığı eğitimi verilmeli'

İyi bir aile planlaması için öncelikle okullarda üreme sağlığı eğitimi verilmesi gerekir. Sonra aile planlaması yöntemleriyle ilgili mutlaka herkesin bilgilendirilmesi sağlanır. Malzemenin desteklenmesi gerekir. Ayrıca HPV aşısının da devletin aşı takvimine alınması lazım. HPV aşısı yapsak rahim ağzı kanserlerini, genital fiilleri yüzde yüz engelleyip yok edebiliyoruz sonuçta. Biz hastalarımıza bilgi vermeye çalışıyoruz, 9 yaşından sonra aşı yapılabilir diye. Hatta ideali erken yaşlar olsa da 40 yaşlarına kadar uzattılar bu süreci artık. Üstelik bu durum parayla değerlendirilemez ancak kanseri tedavi etmenin maliyeti de muhtemelen aşı maliyetinden daha fazladır. Koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyen bir anlayış böyle davranır. 

'Sağlık sisteminin planlaması hayata bakışı da yansıtır'

Koruyucu sağlık hizmetleri, aile planlaması yöntemlerinden aşılara kadar toplum sağlığını iyileştirmek için temel yöntemler. Örneğin sosyal devlet anlayışında ya da sosyalist ülkelerde böyle bir bakış açısıyla daha hızlı bir sonuç alırsınız. Ama bizim ülkemizdeki gibi sağlık bakanınızın özel hastanesi varsa bakış açısı farklı demektir. Çünkü tedavi edici hizmetlerden özel hastane para kazanır. Sağlık sisteminin planlaması doğrudan devletlerin hayata bakışını da yansıtır. Ülkemizdeki durum da aile planlamasına karşı durup, 'Herkes en az 3 çocuk yapsın' anlayışının bir sonucu."