Depremzede aile anlattı: 'AFAD ekşimiş, eski yemekleri ısıtıp yeniden gönderiyor'

Depremzede ailenin aşçı olan babası yaşadıklarını ve oteldeki koşullarını anlattı: 'AFAD'ın buraya yardım diye gönderdiği yemekler çok kötü durumda. Sıcak yemek ekşi olur mu?'

Aslı İnanmışık

Maraş merkezli depremlerin ardından Malatya'da yaşayan 3 çocuklu bir ailenin evi Tevfik Temelli Caddesi'ndeki pek çok ev gibi ağır hasar aldı. Özellikle öğle saatlerinde Maraş'ta meydana gelen ikinci depremden sonra evleri oturulmaz hale gelen aile o andan itibaren barınacak yer sorunuyla karşı karşıya kaldı.

Bir süre çadırda kalan aile Antalya'da bir otele yerleştirildi. Otelde bir süre kaldıktan sonra onlarla birlikte yerleşen ailelerden başka kentlerde yakınları ya da maddi imkanları olanlar birer birer ayrıldı. Ancak gidecek yeri olmayan depremzede aile kalmaya devam etti. Öte yandan pek çok işletmenin şu sıralar yaptığı gibi şimdi onlara da oteli terk etmeleri söyleniyor.

Depremzede ailenin aşçı olan babasına depremin ardından yaşadıklarını ve oteldeki koşullarını sorduk.

'İki aile işimiz, gidecek yerimiz yok çıkamıyoruz'

"Malatya'da evimiz ağır hasar aldı. Belediyenin organizasyonuyla yalnızca giyim, ayakkabı verdiler toplanma yerinde. 5 kuruş para almadık. Söylenen paralar verilmedi. Bu oteli devlet açtırmamış bildiğimiz kadarıyla otel sahibi kendi açmış. Yalnız bizden şimdi çıkmamızı istiyorlar ne yapacağımızı bilemiyoruz. Durumları iyi olan, arabası olan gidiyor. Biz iki aile işimiz, gidecek yerimiz yok çıkamıyoruz.

Burada ev bakalım dedik 10 bin, 15 bin lira kira istiyorlar. Bir de 6-7 aylık peşin istiyorlar. Ev fiyatları Ukrayna ve Ruslar yoğun olduğundan çok yüksek.

'AFAD'ın gönderdiği yemekler çok kötü durumda, sıcak yemek ekşi olur mu?'

Otel ilk hafta bize açık büfe kahvaltı verdi. AFAD sonra 'Biz getireceğiz' deyip el koymuş duruma. AFAD'ın buraya yardım diye gönderdiği yemekler çok kötü durumda. Ben aşçıyım, mesleğim olduğu için biliyorum. Getirdikleri yemekler çok mütevazi. Örneğin kahvaltı 30 gram peynir, 3-4 zeytin, 2 dilim domates. Buna da şükür, ölümlerden döndük ama sanki mahkum gibiyiz. Acayip acayip yemekler geliyor. Ekşimiş, eski yemekleri ısıtıp yeniden gönderiyorlar. Sıcak yemek ekşi olur mu? Bir gün önceden kalan yemek ısıtılıp yeniden ambalajlanıyor. Üstelik makina ambalajlı bunlar, sıfır görünümlü. Açar açmaz leş gibi kokuyor ve her gün aynı. Kimse yemiyor zaten.

Ben dışarıdan arkadaşlarımdan çocuklarıma kahvaltılık tedarik etmeye çalışıyorum. Sağ olsunlar yardımcı oldular. Peynir, zeytin, yumurta, yağ gibi gıdaları kendimiz temin ediyoruz yani. Odada elektrikli ocak var. Onda yapmaya çalışıyoruz.

'Hasar tespitleri sıfırlandı dediler, para yardımı alamadık'

Malatya'da Tevfik Temelli Caddesi'ndeydi evimiz bize para yardımı yapacaklarını söylediler evin hasarını tespit edip. Ama biliyorsunuz tekrar bir deprem oldu orada. Öyle olunca bütün hasar tespitleri sıfırlandı. Ben para almak için yardımla bilet alıp gittim, onu da alamadık. 'Sonradan olan depremden dolayı hasar tespiti yapılamadı' dediler. Hasar tespiti yapıp para yardımı yapacaklarını söylüyorlar, bakalım göreceğiz. 
Daha ne zarar göreceğiz bilemiyorum. Öğlenki depremde dışarı çıktık, tüm evler yıkıldı. Canımızı zor kurtardık. Bazı insanlar inanın 'Keşke gelmeseydik' diyorlar. Bazıları burada resmen ikinci sınıf vatandaş gibi davranıyor bize. 3 çocuğum var, psikolojileri bozuk. Eğitimlerinden eksik kaldılar. En azından okula gitseler diyoruz."