Denizli Cezaevi'ndeki zehirlenme krizinde niye sessizlik var: 'İçerdekilerin başına bir şey gelirse...'

Denizli'de cezaevinde yüzlerce mahkum ve memur yemekten zehirlendi. Bir mahkum hayatını kaybetti. Olayın üstü örtülmek isteniyor. Mahkum yakınları içeridekilerin baskı görmesinden kaygılı, susuyor.

Özkan Öztaş

İki hafta önce, 22 Temmuz Pazartesi günü, Denizli Kocabaş D tipi, T tipi ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan çok sayıda tutuklu ve hükümlü ile infaz koruma memuru zehirlendi. Akşam yemeğinde tavuk ve makarna yemişlerdi.

Hem memur hem mahkumlarda kusma, ishal, mide bulantısı şikayetleri başladı. Yaklaşık 1600 mahkumun zehirlendiği düşünülüyor, ancak tam olarak ne yaşandığına dair net bir veri yok.

Zaten esas mesele burada. Cezaevi duvarları ardından ne yaşandığı tam olarak bilinemiyor.

Denizli yerel basını, mahkumlardan 57 yaşındaki Mehmet Sorkun'un yaşamını kaybettiğini yazdı. Sorkun 22 Temmuz günü zehirlenmişti. Cezaevi yönetimi, zehirlenme vakalarının sayısı çok olduğu için yalnızca çok ağır hastaları ambulansla hastanelere taşıdı. Kalanlar için cezaevi bahçesine bir sahra hastanesi kuruldu. Sorkun'a önce burada müdahale edildi.

Ancak sekiz gün sonra, 30 Temmuz'da Sorkun yine aynı şikayetlerle, mide bulantısı ve kusmayla rahatsızlandı. Bu kez hastaneye kaldırıldı fakat aynı gün hastanede yaşamını yitirdi.

Otopsi sonucunun, Sorkun'un ölüm sebebinin zehirlenme olduğunu gösterip göstermediği henüz bilinmiyor.

Yetkililer, cezaevinde yaşananların duyulmaması için ellerinden geleni yapıyor. Mahkumların zaten dış dünyayla temasları kısıtlı. En çok konuştukları yakınlarıysa, kaygılarından dolayı basına konuşmaktan çekiniyor.

Mahkum yakınları kaygılı: 'Konuşursak içeridekiler baskı görür'

soL'a konuşan bir mahkum yakını "Yakınlarımızla yaptığımız telefon görüşmelerinde 'Burada olan burada kalsın, siz dışarda şikayet edince bizim burada başımız ağrıyor. Buradaki sorunları dışarı taşımayın diye uyarılar alıyoruz'' diyorlar bize" diyor, "CİMER'e yazdık ama oradan da bir sonuç alamadık."

"İçerideki yakınımızın sağlığı konusunda çok endişeliyiz ama sesimizi çıkaramıyoruz. Basına haber vermekten korkuyoruz çünkü içerideki yakınlarımızın daha fazla baskıya maruz kalmasından endişe ediyoruz."

Denizli Cezaevi'nde yaşanan zehirlenme vakasıyla ilgili resmi bir açıklamanın yapılmaması, eleştiri konusu. Olayın tüm detaylarının şeffaf bir şekilde açıklanması ve gerekli önlemlerin alınması beklentisi var.

soL'a konuşan mahkum yakınının yeğeni içeride. Telefon görüşmelerinde kendisine yüzlerce kişinin zehirlendiğini söylemiş. "Herhalde yemekler cezaevindeki mahkumların pişirdiği yemeklermiş. Bana öyle söyledi. Anlaşılan o ki bir gıda denetimi ya da güvenliği falan yok. O kadar kötü olmuşlar ki zehirlenmişler.

"Ben emekli hemşireyim. Az çok biliyorum tedavi ve sağlık süreçlerini. O kadar çok kusma ve ishal vakası olmuş ki artık kanlı ishal olduklarını söylediler. Yani normalde böyle olmaz. Bu bırakılan ihmalin çok büyük olduğunu gösteriyor. Cezaevi bahçesine sahra hastanesi kurulmuş. Sadece acil hastaları devlet hastanelerine göndermişler. Ayakta tedavi edilecek mahkumları ya da zehirlenme vakasının hafif seyrettiği kişileri cezaevinde tedavi etmişler kurdukları sahra hastanesiyle.

"Ancak kimse bunları doğru düzgün konuşmaya cesaret edemiyor. Korkuyorlar. Dolayısıyla da kimse bu sorunları konuşmuyor. Konuşursak içerde mahkumlar baskı görür diye düşünüyor herkes."