Defalarca alınan koruma kararları korumadı: Mine Nur Ala cinayetinde ilk duruşma

Boşanmak istediği eşi tarafından öldürülen Mine Nur Ala'nın duruşması bugün Ankara Adliyesi'nde görüldü. Katil tutuklu yargılanırken bir sonraki duruşma 26 Eylül'de yapılacak.

Haber Merkezi

İki çocuk annesi Mine Nur Ala, boşanma aşamasında olduğu ve uzaklaştırma kararı aldırdığı eşi Emrah Ala tarafından geçtiğimiz Aralık ayında, bir taksinin içinde öldürülmüştü. 

10 Aralık'ta Ankara'nın Çankaya ilçesinde yaşanan olayın ardından yakalanan katil tutuklandı. Seyran Kadın Dayanışma Komitesi süreci takip ettiği ve Kadın Dayanışma Komiteleri ile Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği avukatlarının üstlendiği davanın ilk duruşması bugün Ankara'da görüldü.

Katilden 'psikolojim iyi değil' savunması

Mine Nur Ala'yı katleden eşi Emrah Ala, duruşmadaki ifadesinde psikolojisinin iyi olmadığını, uzun zamandan beri tedavi gördüğünü ifade ederken mahkeme heyeti katilin ruhsal durumunu öğrenmek ve teyit etmek için Adli Tıp Kurumu'na sevk etti. Mahkeme eşi kasten öldürmeden yargılanan Emrah Ala'nın tutukluluğunun devamına karar verdi. 

Tanık: Mine Nur'un taksiden yardım istediğini duydum

Mahkemede söz alan bir tanığın "Taksinin yanında geçerken taksinin içinden iniltiler duydum. Bakınca kanlı bir elin cama vurduğunu gördüm. Korkup hemen polisi aradım" dediği ifade ediliyor. Dava Avukatı Çisel Demirkan Sakallı ise "Bu durum aslında Mine Nur'un yardım istediğini ve katilin bunu engellediğinin bir göstergesi" diye yorumladı. 

'Koruma kararı çözüm değil daha büyük yaptırımlara ihtiyaç var'

soL'a konuşan Çisel Demirkan Sakallı, alınan koruma kararlarının bir çözüm sağlamadığına dikkat çekti.

Demirkan, "Ne Emine Bulut'un feryadı ne de Mine Nur Ala'nın camlara vurarak yardım istemesi bir çözüm sağlıyor. Dört beş defa koruma kararı çıkarılmış bir öykü bu. Mine Nur için ölüm göstere göstere geliyor. Anlaşılan o ki bu düzen değişmedikçe kadınlar da eşit ve özgür bir biçimde yaşam şansı bulamayacak. Sorunların daha iyi anlaşılması ya da hızlıca önlem alınması için daha neyi bekleyeceğiz? Daha ne yaşanması gerekiyor? Sürecin takipçisi olacağız ve katilin indirim uygulanmaksızın en üstten ceza almasını sağlamak için elimizden geleni yapacağız. Bizim talebimiz canavarca hisle öldürmeden ceza almasıdır." dedi. 

'Bu düzen kadınları ikinci sınıf yurttaş olarak görüyor'

Konuya dair Kadın Dayanışma Komiteleri (KDK) adına soL'a konuşan Eda Mermi, kadına yönelik şiddetin durdurulması için tüm emekçilerin birlikte mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.

"Bugün haberlerden, sosyal medyadan ve çevremizden duyduğumuz onlarca, yüzlerce kadın cinayetlerinden birini yaşamış olan Mine Nur’un davası için bir aradaydık. Bizler biliyoruz ki, kadınlara şiddeti, tacizi, tecavüzü ve hatta öldürülmeyi hak görenlere cesareti veren bu düzenin kendisi. Bu düzen kadınları ikinci sınıf yurttaş olarak görüyor, bu düzen kadınları babasının, abisinin ya da kocasının korumasına muhtaç gözüyle bakıyor. 

Kadın dayanışma komiteleri olarak kadınların eşit ve adil bir şekilde yaşamaları için, sırf kadın olduğu için baskı görmemeleri için, öldürülmeden, tacize-tecavüze uğramadan, şiddet görmeden yaşama hakkını sonuna kadar savunmak için, ülkemizde kadınlara uygulanmak istenen baskı ve şiddetin karşısında durmak için mücadele ediyoruz. Aksini düşündüğümüz her yerde ve her koşulda kadınları himaye altına alma, elinin kiri olarak görme gayesi içinde olanlara inat sonuna kadar da eşitlik mücadelemize devam edeceğiz."

Davanın bir sonraki duruşması 26 Eylül'de Ankara Adliyesinde görülecek.