Suriye'nin İdlib vilayetinde konumlanan selefi cihatçı örgütler, İsrail'in Lübnan ve Suriye'ye dönük saldırılarını fırsat bilerek bir süredir kritik cephelerdeki askeri kapasitesini artırıyordu.
İdlib'i kontrol eden cihatçı gruplar ve El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir'uş Şam (HTŞ), geçtiğimiz ay Suriye ordusu, Hizbullah ve İran milislerine karşı İdlib ve Halep kırsalında askeri operasyon başlatmak için Mart 2020'den beri durmuş olan cephelerde hazırlık yapıyordu.
HTŞ öncülüğündeki cihatçı gruplar, beklenen saldırıya dün Halep’in kuzeybatısında başladı.
Örgütler, Suriye hükümetinin kontrolündeki çok sayıda bölgeyi ele geçirerek Halep kent merkezine yaklaştı. HTŞ güçleri ayrıca Şii nüfusun yoğun olduğu Nubl ve Zehra kasabalarına birkaç kilometre mesafeye kadar ilerledi.
Ateşkes ihlal edildi, İranlı general öldürüldü
Cihatçıların Halep şehir merkezine yönelik bir saldırı başlatıp başlatmayacakları henüz netlik kazanmış değil.
İnsansız Hava Aracıyla (İHA) düzenlenen saldırılarda kentin doğusundaki Neyrab Askeri Havalimanı vuruldu.
İran'ın yarı resmi haber ajansı Tasnim, Devrim Muhafızları Ordusu'ndan Tuğgeneral Kiumars Pour Haşimi'nin düzenlenen bir saldırıda öldürüldüğünü duyurdu.
Cihatçı gruplar, Mart 2020’de Rusya ile Türkiye arasında varılan ateşkes anlaşmasından bu yana ilk kez büyük ölçüde ilerledi. Böylece ateşkes hükümleri ihlal edildi.
Hava saldırıları yoğunlaştı
Suriye ordusu İdlib'deki Ariha ve Sarmada kentleri başta olmak üzere cihatçı örgütlerin mevzilerine füze ve havan topu saldırısı başlattı. Rus ve Suriye savaş uçakları da bölgeyi yoğun şekilde bombaladı.
Suriye ordusundan yapılan ilk açıklamada "teröristler ağır kayıplar verdi" denildi. Cihatçılara yakınlığıyla bilinen İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, çatışmalarda HTŞ'nin 65, müttefiki gruplarınsa 18 üyesinin öldürüldüğü açıkladı.
Saldırılarda Suriye ordusunun yaklaşık 40 askerinin hayatını kaybettiği belirtiliyor.
Öte yandan ordunun İdlib ve Halep kırsalındaki cephelere büyük ölçekli askeri takviyeler yaptığı görüldü.
2020'den beri 'gerilimi azaltma bölgesi'
Suriye'nin kuzeybatısı, Mart 2020'de Rusya ve Türkiye arasında, bölgede gerilimi azaltma adına imzalanan Moskova Mutabakatı ile yönetiliyor. O yılın ilk çeyreğinde, Suriye ordusu, İran'a bağlı milisler ve Hizbullah, 2019 sonlarında kuzey Hama kırsalını cihatçılardan ele geçirdikten sonra, İdlib ve Halep kırsalının geniş alanlarını temizledi. Cihatçı gruplar, kuzey Hama kırsalını, güney ve batı Halep kırsalını ve Maaret el Numan, Serakib ve Han Şeyhun gibi büyük şehirler de dahil olmak üzere güney ve doğu İdlib kırsalının büyük bir bölümünü kaybetti.
Bu dönemde Türkiye, Moskova Mutabakatı'ndan yararlanarak İdlib vilayeti genelindeki askeri varlığını güçlendirdi. Burada binlerce asker konuşlandıran Türkiye, vilayette cihatçılarla Suriye ordusu arasındaki temas hatlarında bir savunma duvarı oluşturan üsler kurdu.
Suriye'deki selefi cihatçıların İsrail'le bağı
Suriye'de Şam yönetimine karşı savaşan HTŞ gibi selefi cihatçı örgütler, uzun yıllardır İsrail ve Körfez ülkeleri tarafından Suriye'nin meşru hükümetine karşı besleniyordu. El Kaide bağlantılı HTŞ'nin, Esad'ı yıllardır hedef alan İsrail'le bu noktada doğrudan bir bağı var.
Bu açıdan, cihatçı komutanların, İsrail'in saldırılarını "bir fırsat" olarak dillendirmeleri bir tesadüf değil. İsrail'in Suriye'de Hizbullah ve İranlı milislerin olduğu noktaları hedef alması, Suriye'de bu güçlere karşı geri çekilmiş olan İdlib'deki gruplar için bir "yeniden harekete geçme" olanağı.
Ankara'ya göre suçlu yine Suriye
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, bölgedeki Türk birlikleri için önlem aldıklarını vurgulayarak "Suriye’nin kuzeyindeki çatışmaları yakından takip ediyoruz" dedi.
Bakanlığın basın kuruluşlarına servis ettiği anlaşılan imzasız açıklamada, ilk saldırının Suriye ordusundan geldiği iddia edildi. Cihatçı grupların haftalardır askeri kapasitelerini açıkça artırmalarına değinmeyen metinde Suriye ordusunun sivilleri hedef aldığı öne sürüldü:
"Son dönemde Suriye rejim güçleri ve milis grupların İdlib’e yönelik saldırıları sonucunda 30’un üzerinde sivil hayatını kaybetmiş, 100’den fazla kişi de yaralanmıştır. Son olarak bir Kuran kursuna düzenlenen saldırıda üç çocuk hayatını kaybetmiş, bir kısmı ağır olmak üzere onlarca çocuk yaralanmıştır."
Ayrıca cihatçı grupların Suriye ordusuna yönelik saldırısı “sınırlı karşılık” olarak nitelendi:
"Muhalif grupların başta sınırlı olarak planladığı bu operasyon, rejim unsurlarının bulundukları bölgelerden kaçmaya başlamaları ile genişlemeye yol açmıştır.
Halep’e doğru başlatılan bu operasyon ile öncelikle İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nin (IGAB) 2019’da üzerinde uzlaşılan sınırlarına ulaşması hedeflenmiştir. Yapılan operasyon 2019’da Türkiye, İran ve RF arasında mutabık kalınan sınırların doğu bölgesi içinde devam etmektedir."
Türkiye geçtiğimiz günlerde bölgedeki askeri varlığını güçlendirmişti. Salı günü, Rusya ve Türkiye garantörlüğündeki İdlib Gerginliği Azaltma Bölgelerinden Zaviye Dağı'ndaki alana takviye kuvvetler sevk edildi.
Dün de bir TSK konvoyu Halep'in kuzeyindeki Bab el-Selama sınır kapısından geçerek "Fırat Kalkanı" bölgesine girdi. Konvoyda ağır silahlar, tanklar ve zırhlı araçlar taşıyan kamyonlar vardı. Konvoy, Halep'in kuzeyindeki Maryamin kasabası yakınlarındaki Türkiye'ye ait mevziye ulaştı.
AKP'li kalemler cihatçıları sahiplendi: 'Ankara Halep'e yürüyor'
Cihatçıların Halep saldırısı AKP'ye yakın kalemleri heyecanlandırdı.
Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül, çatışmanın tırmanındığı dakikalarda sosyal medya hesabından "Halep vatandır!" mesajını paylaştı.
İktidara muhalif kesimleri sosyal medyadan hedef göstermesiyle bilinen gazeteci Taha Hüseyin Karagöz, El Kaide bağlantılı HTŞ'nin operasyonunu "Ankara Halep'e yürüyor" sözleriyle duyurdu.