Can Atalay kararı tartışması sürüyor: 'Ben Kurtulmuş'un emrinde çalışan birisi değilim'

TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, AYM'nin Can Atalay kararını Meclis'te okutmasının ardından Numan Kurtulmuş'un kendisine bir mektup yazdığını belirtti. "'Ben ne istersem, nasıl istersem Meclis'i öyle yöneteceğim' diyor. Ben Kurtulmuş'un emrinde çalışan birisi değilim" dedi.

Haber Merkezi

Genel seçimlerde Türkiye İşçi Partisi'nden (TİP) Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) verdiği hak ihlali kararı, 16 Nisan 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda resmen okundu.

Kararın TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca tarafından okutulmasının ardından Genel Kurul kapatıldı.

Ancak kararın okunması sonrası Gülizar Biçer Karaca tepkilerin odağına yerleşti.

Kurtulmuş, Karaca’nın Atalay kararını okutması sonrası yaptığı açıklamada, “TBMM Başkanı olarak Yüce Meclisin saygınlığını korumak adına, hukuken yok hükmündeki bu tutumlarıyla görevlerini kötüye kullanan TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca ve Katip Üye Sibel Suiçmez'i kınıyor, haklarında Anayasa ve İçtüzük'ten kaynaklanan yetkilerimi kullanacağımı beyan ediyorum” dedi.

Kurtulmuş'tan Bozdağ'a görev

Meclis işleyişine göre Meclis Genel Kurulu’nu her hafta bir Meclis Başkanvekili sırayla yönetiyor. Gülizar Biçer Karaca’nın yönettiği son oturumun ardından geçen iki haftada Genel Kurul’u sırayla MHP’li Meclis Başkanvekili Celal Adan ve AKP’li Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ yönetti. Normal koşullarda önümüzdeki hafta Genel Kurul’u yönetecek isim Gülizar Biçer Karaca olacak.

Ancak T24’ün haberine göre, Kurtulmuş, TBMM Başkanlığı seçimleri öncesi Meclis Genel Kurulu’nu yönetmesi için Gülizar Biçer Karaca yerine AKP'li Bekir Bozdağ’ı görevlendirdi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un yeniden iktidarın adayı olup olmayacağının, önümüzdeki günlerde AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında yapılması beklenen görüşmede netleşeceği iddia ediliyor. Kulislerde, hâlâ TBMM Başkanvekili olan Bekir Bozdağ’ın adaylığının gündeme gelebileceği konuşuluyor.

'Meclisi Başkanvekili yönettiği oturumlardaki tutanakların anayasal güvencesini korumak için tedbir almak zorunda kalıyor'

CHP’li TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, 23 Nisan'daki tutanak kriziyle ilgili bugün Halk TV’de İsmail Küçükkaya’ya konuştu. Karaca, Gezi davası hükümlüsü Can Atalay’ın milletvekilliğiyle ilgili Anayasa Mahkemesi kararını Meclis’te okuttuktan sonra yaşanan süreci detaylarıyla anlattı.

Karaca, daha önce de Saadet Partisi Milletvekili Hasan Bitmez’in vefat ettiği gün tutanaklarla ilgili tartışmalar yaşandığını hatırlatarak o günden itibaren Meclis birleşimlerine dair tutanakları sistematik olarak topladığını belirtti:

“Bizzat şahitlik ettim ve o tutanakları o günden bu yana Meclis’te, kürsüde nöbetçi olduğum haftaki tüm birleşim ve oturumların tutanakları yayınlanır yayınlanmaz yardımcılarıma, danışman arkadaşlarıma aldırtıyordum.”

Karaca, Can Atalay kararını okuttuğu gün de benzer şekilde hareket ettiğini söyledi:

“Karar okunur okunmaz tutanakları almalarını istedim kendilerinden. Neyse, kararı okudum, yukarıya çıktım. 0-15 dakika sonra beni aradılar, basın. Dediler ki: ‘Başkanım, sizin tutanak şeyi silindi, yani yok okumanız.’”

Durumu hemen Tutanak Hizmetleri’ne sorduğunu anlatan Karaca, “Tutanaklar silindi. Önce yayınlandı, tutanak” dedi. Karaca, bu durumun demokratik hukuk devleti açısından kabul edilemez olduğunu vurgulayarak "Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili, yönettiği oturumlardaki tutanakların anayasal güvencesini korumak için tedbir almak zorunda kalıyor. Böyle bir şey gerçekten büyük bir ayıptır" dedi.

Meclis tarihinde görülmemiş bir uygulama yapıldı: Dipnot

Tutanakların yeniden yayınlanmayacağının anlaşılması üzerine yazılı başvuru yaptığını anlatan Karaca, Meclis tarihinde görülmemiş bir uygulamayla karşılaştığını söyledi:

“Dediler ki: ‘Dipnot.’ Metni, benim elimde ham tutanak olunca aynen yayınlamak zorunda kaldılar. Dipnotta dediler ki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde o işte bu kısım iç tüzüğe aykırıdır.”

Karaca, bu müdahaleye karşı CHP’li katip üye Sibel Suiçmez, grup başkanvekili Murat Emir ve kendi imzasıyla Meclis Genel Sekreterliği’ne dilekçe verdiklerini belirtti, "Bu tutanaklara müdahaledir" dedi. Karaca, söz konusu dipnotun henüz silinmediğini söyledi.

'Kurtulmuş 'Ben ne istersem, nasıl istersem Meclis'i öyle yöneteceğim' diyor'

Karaca, "Meclis Başkanvekili olarak Sayın Numan Kurtulmuş'un görevlendirdiği, onun emrinde çalışan birisi değilim. Anayasa 94 ve 95 Meclis Başkanlık Divanı'nın oluşumunu düzenler. Orada 'Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerin güçleri oranında temsil edileceğini' belirtir. Güce göre temsiliyet vurgusu yapılır" diye konuştu.

Kurtulmuş'la olayın ardından mektuplaştığını da söyleyen Karaca, Kurtulmuş olmadığında başkan yerine görev yaptığına işaret etti ve onun sahip olduğu yetkilere sahip olduğunun altını çizdi. Karaca şöyle konuştu:

"Beni tehdit eden, divandan düşürmekle tehdit edenlerin iç tüzük ve Anayasa'yı dikkatlice okumalarını öneririm. Kurtulmuş bana yazı yazdı ve Sırrı Süreyya Önder'e saygısızlık yaptın dedi. Ayrıca Meclis Başkanı'nın kendisi olduğunu ve o ne derse yapmam gerektiğini ifade ediyor. 'Benim bilgim, onayım olmadan hiçbir şey yapmayacaksın. Ben ne istersem, nasıl istersem Meclis'i öyle yöneteceğim' diyor. Meclis'in tek adamı gibi."

Kurtulmuş'un bakışının Meclis İç Tüzüğü'ne aykırı olduğunu vurgulayan Karaca, başkan vekilinin başkanın yetkilerini kullanmasıyla ilgili bir kısıtlama olmadığını da belirtti. "Bu durumda Kurtulmuş her gün Meclis'e gelecek birleşimi kendi açıp kendisi kapatacak" şeklinde konuştu.

Korsan bildiri ifadelerini de eleştiren Karaca, "AYM kararı nasıl korsan bildiri olabilir?" dedi.

AYM'nin Can Atalay kararı Meclis'te okundu: Tutanağı sansürlediler!
can