Cahit Berkay, Suavi, İrfan Alış... Müzik yasağını soL'a değerlendirdi

Müzik emekçileri pandeminin neredeyse tüm kısıtlamaları ortadan kalkarken devam eden müzik yasağını soL'a eğerlendirdi.

Özkan Öztaş

AKP'nin iktidara geldiği günden bu yana sanata ve sanatçıya olan yaklaşımları sürekli kamuoyunun gündeminde oldu. Zaman zaman yıktığı bir heykelde, zaman zaman basılan bir konserde, zaman zaman ise sansürlenen bir gösterimde AKP'nin varlığını sürekli hissetti sanatçılar ve sanatseverler. 

Geçtiğimiz hafta belki de son kez toplanan Bilim Kurulu, aldığı kararla koronavirüsle mücadele tedbirlerinin neredeyse tamamını kaldırdı. Ama en önemlilerinden birisi hâlâ devam ediyor. O da saat 24'ten sonra uygulanan müzik yasağı. 

Önemli bir kısmının göstermelik olduğu, açıklanan ve belirtilen rakamların da manipüle edildiği ortaya çıkan koronavirüs tedbirlerinin ve AKP iktidarının pandemi döneminde müzik emekçilerine dönük politikalarını sanatçılar soL Haber için değerlendirdi. 

Cahit Berkay: Hep birlikte ses çıkarmamız gerekiyor

Moğollar Grubu'nun solisti Cahit Berkay uygulanan yasağın akıl dışı olduğunu ifade ederken "Anlayamıyorum diyenler beri gelsin. İktidar her şeyi ele geçirmeye çalışıyor ve sanat da bu alanlardan birisi. Toplumun buna ses çıkarması gerekir. Sadece buna değil tabi. Zamlara, hayat pahalılığına yaşadığımız tüm bu zorluklara ses çıkarmamız lazım."  diyor.

'Yasak sadece sahnedekileri değil büyük bir kalabalığı etkiliyor'

Saat gece 12'den sonra yasaklanan müziğin sadece sahneye çıkanları değil büyük bir kalabalığı etkilediğini ifade eden Cahit Berkay "Yasakların elbette kalkması lazım. Çünkü sorun sadece sahnedekileri değil. Bunun alt yapısını üst yapısını her şeyi etkiliyor. Mesela Moğollar Grubu diyelim. Sahnede 10 kişi. Ama bu grubun sahneye çıkması için 200 kişi görev alıyor belki de. Yani görülenin ötesinde bir devinim var. Bu yasaklamanın koronavirüs ile mücadelenin doğrudan bir bağı yoktu. Öyle olsa başka kalabalıkların bir araya gelmesine izin vermezlerdi. Sorun sanata yaklaşımla ilgili. dedi.

'Yasaklar 1 Mayıslarla devam ediyor'

İktidarın uyguladığı yasakların ve kısıtlamaların sanatın ve emeğin her alanında mevcut olduğunu ifade eden Cahit Berkay "Bakın, yasaklar 1 Mayıs 1968'den bu yana devam etmiyor mu? Bugün hâlâ Taksim Meydanı neden yasak mesela? Bir mantığı, manası var mı? Sadece gece 12'den sonra müzik yasağı değil birçok yasak devam ediyor. Ses çıkarmak, tepki koymak gerekir bunlara. Alışmamak lazım" diyor.

Suavi: Bu yasakların IŞİD zihniyetinden ne farkı var?

Müzik yasağına dair düşüncelerini ifade eden sanatçılardan Suavi, uygulanan yasakları eleştirirken bu yaklaşımın koronavirüs ile mücadelede göstermelik kararlar olduğunu ve esas meselenin iktidarın sanatla ve sanatçıyla kurduğu ilişkiden kaynaklandığı ifade ediyor. 

Sanatın, tarih boyunca iktidarlar tarafından halka yakın görünmek için kullanılmak istenen bir alan olduğunu hatırlatan Suavi, "Birçok kişi pandemide enstrümanını sattı. Birçok sanatçı hayatının en zor dönemlerini yaşadı. Yaşamaya devam ediyor. Bu arada sanatın her alanını kast ediyorum sadece müzisyenler de değil. Sinema ve tiyatro sanatçıları, daha pek çok sanat alanı da buna dahil. Zaman zaman göreceli paralar dağıttılar. Göreceli paralar diyorum, bunun altını çiziyorum. Çünkü bunların hem dağıtımında hem de miktarında bir sürü eksikler ve boşluklar mevcut. Meslek birlikleri listeler sundu, bakanlık ise 1000 liralık bir yardım yaptı. Şimdi bu miktarın hayatı kurtarmaya yettiğini kim söyleyebilir? Buna koskoca bir hayır diyebiliriz" dedi.

'İktidar sanat alanında sınıfta kaldı'

AKP iktidarının sanatçılarla ve sanatla kurduğu ilişkide ve yaklaşımda sınıfta kaldığını ifade eden Suavi, "Birçok insan müzik yapamaz duruma geldi. Bakın bahar ve yaz akşamları geldi. Güneşi saat 21.00'de uğurluyoruz. Saat 24.00'te başlayan müzik yasağı kabul edilebilir değil. Sanatın üretimine katlanamadıkları için koronavirüsü bahane ettikleri bir dönemdeyiz." sözleriyle anlatıyor yaşananları.

'Sanattan hınç, sanatçıdan öç olma mekanizmaları'

Suavi, yaşananların sanattan hınç, sanatçıdan da öç alma yaklaşımıyla gerçekleştiğini ifade ediyor. "Hal böyle iken de icra mekanları da suçlu görülüyor tabii. O yüzden belli saatlerde yasaklar konuluyor. Sanatın en yüce kavram olduğunu ifade edenlerden Picasso'dan bugüne hep benzer güçlüklerle karşılaşmadı mı? Sanatçılar hayatı estetize etmekle görevli insanlardır. İnsanlık bu şekilde ilerler ve gelişir." diyor.

'Enstrümanlar akortsuzlaştırıldı, konservatuarların içi boşaltıldı'

İktidarın sanatla özel olarak uğraştığını ifade eden Suavi, "Bugün neden cami sayısı kadar konservatuar yok? Neden her gün yeni camileri yapılırken sanat kurumları yapılmıyor? Bakın yanlış anlaşılmasın. Camilere ya da ibadet yerlerine karşı değilim. Her türlü inanca, inançsızlığı da aynı değerde görerek saygı duyuyorum. Bir adaletsizlik var bunu anlatmak istiyorum. Ama bugün mevcut okullardan akademisyenler atıldı. Müzik aletleri akortsuzlaştırıldı. 

Bu bir IŞİD zihniyetidir. Mesela bugün yaşadıklarımızın Irak'ta müzeleri yağmalayanlardan ne farkı var? Sanatın, sanatçının, tiyatrocuların, sinemacıların adeta toplamın önünde taşlandığı bir dönemde geçiyoruz. Bu şiddet AKP'nin sanatla kurduğu ilişkinin sonucudur. Samimiyetinin göstergesidir. Bugün Genco Erkal'ın, Metin Akpınar'ın, Ahmet Kaya'nın, Can Yücel'in ya da Suavi'nin yaşadıkları bundan farklı ele alınabilir mi? Bugün hayatı estetize etmekle görevli ya da sorumluluğunu hisseden herkes benzer şeyler yaşıyor. Ama tarih yine bizlere sanatın geleceğe devrettiğini bu zorbalıkların da silinip gittiğini, gösteriyor" dedi. 

İrfan Alış: Dünyanın en saçma yasağı

Peyk müzik grubundan İrfan Alış uygulanan yasakların akılla, mantıkla bir ilişkisinin olmadığını ifade ederken "Dünyanın en saçma yasağı bu. Tüm yasaklar kalktı bir tek bu devam ediyor. Müziğe ve sanata karşı bir yasaktan başka bir şey değil. Şimdi yasağı koyanlar belli ki müzik falan istemiyor. Yoksa saat 12'den sonra uygulanan ya da öncesinde serbest olan bir şeyin virüs ile mücadele ile bir bağı olabilir mi? İktidar bu yasağı fırsata çevirdi" diyor. 

Koronavirüsle mücadelede yasakların neredeyse tamamının kalktığı bir dönemde müzik yasağına hiç değinmemelerinin ironik olduğunu ifade eden İrfan Alış, "Bu tamamen müziğe yaklaşımlarıyla ilgili bir uygulama. Yoksa basit bir şekilde 'biz canlı müzik falan istemiyoruz o yüzden de bu pandemiyi fırsat bildik' diyorlar insanlara. Dünyanın gördüğü en saçma yasak ve bir an önce kalkmalı" diyor.