Bülent Arınç'tan yargı operasyonlarına eleştiri: 'Bir cinnet hali, bir akıl tutulması'

Bülent Arınç, "Siyasi tutukluluk hiç olmamalı" diyerek İmamoğlu'nun tutuklu yargılanmasını eleştirdi.

Haber Merkezi

AKP'nin kurucularından, eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İBB Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesini "yanlış" olarak değerlendirdi.

TV100'e konuşan Arınç, "Kumpas kuruldu düşüncesine sahip olanlar haksız sayılmazlar" dedi. "Bir büyükşehir belediye başkanının tutuksuz yargılanması esas olmalı" ifadelerini kullanan Arınç eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutuklandığı dönemde söylediklerini hatırlattı. Şu anki süreçte Demirtaş'a telefonlar edildiğini dile getirdi.

'Siyasi tutukluluk olmamalı'

Ayşe Barım'ın Gezi Direnişiyle ilintilendirilmesini "akıl tutulması" olarak yorumlayan Arınç, CHP'ye kayyım atanacağını iddia eden Rasim Ozan Kütahyalı'nın ceza alması gerektiğini söyledi:

"Sayın Erbakan’ın partisi kapatıldı, kendisi bu süreçte bizleri uyardı, kitleyi tepkiye sevk etmedi. İnfial yaratmadı. Sayın Erdoğan, Erbakan ve ben tutuksuz yargılandım. Karar kesinleştikten sonra cezaevine buyur ettiler. Herkesin buna dikkat etmesi lazım. Siyasi duruş sergileyen insanlara hiçbir zaman tutuklama olmamalı. 5 kişinin katilini yargılamıyorsun ki sen. Bir şey değişir her şey değişir.

Rasim Ozan Kütahyalı tek değil. Rasim Ozan başka bir isimle savcı önüne götürülseydi içeriden çıkamaz hale gelirdi. Ama ROK olarak gittiği için adli kontrol tedbiri uygulanıyor. Kişiye özel yargılama olmamalı. Ayşe Barım ve Halit Ergenç gibi isimlerin Gezi Parkı davasından yıllar sonra tekrar 'sen de orada vardın' diyerek tekrar sorguya çekilmesi bir cinnet hali, bir akıl tutulması. Böyle bir şey olamaz."

'Cunta' ifadesini de eleştirdi

Arınç, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "cunta" sözlerini doğru bulmadığını ifade ederek şöyle konuştu:

"Kullanılan sözler çok yanlış. Cumhurbaşkanını ve AK Parti’yi hedef almamalı. Bunların karşılığı yok. Ben ondan çok da eski bir siyasetçiyim. Biz zamanında çok gördük, çok çektik. Biz cuntaların bizi sınamaları ile çok uğraştık, biz cuntanın mağduruyuz.Ve hepsinden başarı ile çıktık. Sivil idareye karşı, 22 seneden beri iktidarını sürdüren bir kadroya bu ifadeyi kullanmak adeta iftira niteliğinde bir suçlamadır. Zemini olmayan bir konuşmanın ancak kendilerine zararı olur. Farklı gündemlerle oluşan durumlarda infial sebebiyle bu ifadeleri kullanmamalı."

‘Turbun büyüğü Kıbrıs’ta’ tartışması: Ankara 3 yıl sonra Falyalı’nın ‘şantaj kasetleri’nin peşine neden düştü?
1