Bugün Fidel'in doğum günü! Daima Fidel!

Bugün Küba Devrimi'nin lideri Fidel'in doğum günü. İnsanlığın sosyalizme en çok ihtiyaç duyduğu şu günlerde 'Bizim ülkemiz bomba atmıyor doktor gönderiyor' diyen Fidel'i tekrar hatırlamakta fayda var.

soL

Bugün 13 Ağustos, Küba Devrimi'nin tarihi lideri Fidel'in doğum günü. Fidel artık aramızda olmasa da Küba halkının da emperyalizme karşı mücadelesi onun işaret ettiği şekilde kararlılıkla sürüyor.

Fidel Castro, 13 Ağustos 1926'da doğdu.

İlkokulu bir Katolik Okulu'nda yatılı okuyan Fidel daha sonrasında Havana'daki bir Katolik lisesinde orta öğretimine devam etti. Buradan mezun olan genç Fidel Havana Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi.

Üniversite yıllarından itibaren siyasetle iç içe olan, gördüğü adaletsizliklere karşı sesini yükselten Fidel, 1950'deki mezuniyetinden sonra 1952 seçimleri için ülkesinin temsilciler meclisinde aday olarak gösterildi ancak Fulgencio Batista'nın diktatörlüğünü ilan etmesiyle seçimler hiçbir zaman gerçekleşmedi.

Fidel ve fezaya çıkan ilk insan Yuri Gagarin

Fidel Castro Batista diktatörlüğüne karşı örgütlenmeye başladı ve 26 Temmuz 1953'te ülke çapında bir ayaklanmanın kıvılcımı olacağı umuduyla Santiago de Cuba'daki Moncada kışlasına bir saldırı düzenledi.

Moncada baskını başarısız olurken ardından 100 kişi tutuklandı, tutuklananların sadece 35'i baskına katılmıştı.

Fidel'se 21 Eylül 1953 günü hakim karşısına çıkartıldığında tarihi savunmasını yapacaktı. Duruşmada baskının arkasında kimin olduğu sorulduğunda Fidel tereddüt etmeden "Bu devrimin arkasındaki fikir babası, bağımsızlığımızın havarisi José Martí'dir" cevabını verecekti. 16 Ekim 1953'teki son duruşmadaysa 2 saat süren "Tarih beni aklayacaktır" konuşmasını yapan Fidel 15 yıl, kardeşi Raúl'se 13 yıl hapse mahkûm edildi.

Fidel Devrim'den sonra ABD'nin New York kentinde

1955'te siyasi afla çıkan Castro kardeşler Meksika'ya geçti ve buradan Küba'yı özgürlüğüne kavuşturmak için planlar kurmaya devam ettiler. Fidel buradaki Kübalıları 26 Temmuz Hareketi ismi altında örgütledi.

2 Aralık 1956 günü Fidel, Raúl ve beraberlerindeki 81 kişi Granma adlı tekneyle Küba kıyılarına ulaştı, ancak burada Batista diktatörlüğü onları hazırda bekliyordu.

Karaya ayak basar basmaz saldırya uğrayan Fidel ve yoldaşları arasından sadece 12 kişi sağ çıkabilmişti, bunlardan birisiyse Ernesto “Che” Guevara'ydı.

Batista güçlerine karşı gerilla savaşı yürütmek için Sierra Maestra'ya çekilen Fidel ve yoldaşları. Ada genelinde tekrar örgütlenmeye ve Batista hükümetinin silahlı kuvvetlerine karşı bir dizi zafer kazanmaya başladı. Castro'nun örgütçülüğü özellikle etkili olurken Batista rejimi saflarındaki askerler bile silahlarını bırakıp zaman zaman taraf değiştirmişti.

Batista 1 Ocak 1959'da Amerika'ya giden bir uçağa atlayarak kaçtı; Castro'nun 800 yoldaşı Küba hükümetinin 30 bin kişilik profesyonel ordusunu yenmişti.

26 Temmuz hareketi başkent Havana'ya girerken coşkuyla karşılandı, bu sefer ülkenin nasıl yönetileceği sorusu gündeme geldi.

İlk Manuel Urrutia Başkanlığında bir geçici hükümet kuruldu, daha sonra Şubat 1959'da Fidel Küba'nın Devlet Başkanı oldu.

Fidel ve ABD'li edebiyatçı Ernest Hemingway

Küba'nın ABD'nin arka bahçesi olmaktan kurtulması için tüm işletmeleri kamulaştıran, ülkesini kamucu, sosyalist bir yöne çeviren Fidel, geri bir sömürge ülkesi olan Küba'nın kısa sürede kalkınma yoluna girmesine önayak oldu.

Yeni Küba yüzünü SSCB ve diğer sosyalist ülkelere dönerken yanı başında özgür bir Küba'ya tahamül edemeyen ABD daha sonra Domuzlar Körfezi Çıkartması adı altında hatırlanacak başarısız bir işgal girişiminde bulundu. İşgal girişimine karşı Fidel yine en önde ülkesini savunanlar arasındaydı.

Devrimden sonra Küba dünyanın geri kalmış sömürge ülkelerindeki bağımsızlık mücadelerinin en başat destekçisi haline gelmişti.

1989'da Doğu Avrupa ve SSCB'de meydana gelen karşı devrimlerin ardından ABD'nin ülkeye karşı uyguladığı ablukayla baş başa kalan Küba yine pes etmedi. Fidel'in ve Komünist Parti'nin liderliğinde Küba halkı pes etmeden 1991'de başlayan büyük krizi atlattı.

Fidel SSCB ziyareti sırasında Kafkasya'da

Hayatı boyunca emperyalizme ve kapitalizme karşı mücadele eden Marksist-Leninist lider Fidel Castro, 2008'de Küba Devlet Başkanlığı'nı bırakmasının ardından da Latin Amerika ülkelerinin ABD'ye karşı birlik olması için verdiği mücadeleyi sürdürdü.

ABD'nin Fidel'e karşı şu ana kadar kaydedilmiş toplam 638 suikast girişimi oldu.

Fidel 2011'de Küba Komünist Partisi'nin Genel Sekreterliği görevini de bıraktı.

Fidel 2016'da aramızdan ayrıldı, ancak Küba hâlâ yankilerin onca çabasına karşın ayakta. Fidel'in Küba'sının bıraktığı esere dair kendisinin 2003 yılında Arjantin’de yaptığı “Daha iyi bir dünya mümkün!” adlı konuşmanın bir kısmını soL okurlarıyla paylaşmak istedik:

"İyimser olduğum için, yaratılan muazzam, hegemonik güçlere rağmen, yapılan hatalara rağmen, bu dünyanın kurtarılabileceğini düşünüyorum, çünkü fikirlerin kuvvetten üstün olduğuna inanıyorum...

Ülkemiz diğer insanlara bomba atmaz, bombalara binlerce uçak göndermez; ülkemiz nükleer silahlara, kimyasal silahlara veya biyolojik silahlara sahip değildir. Ülkemizin on binlerce bilim insanı ve doktoru hayat kurtarma fikri konusunda eğitildi. Bir bilim insanını veya doktoru, diğer insanları öldürmek için madde, bakteri veya virüs üretmek üzere çalışmaya koymak kesinlikle bu kavramla çelişir.

Küba'nın biyolojik silahlar hakkında araştırma yaptığı iddiaları bile yapıldı. Ülkemizde meningokokal menenjit ve hepatit kadar şiddetli hastalıkları tedavi etmek, genetik mühendisliği teknikleri ile aşılar üretmek veya büyük önem taşıyan bir şeyi moleküler immünoloji yoluyla bulmak için araştırmalar yapılmakta; bu çalışmalar bazı hastalıkları önleyebilir, bazılarını tedavi edebilir. Bu yol boyunca ilerliyoruz. Doktorlarımızın ve araştırma merkezlerimizin gururu budur.

On binlerce Kübalı doktor en uzak ve en elverişsiz yerlerde enternasyonalist hizmetler sağladı. Bir keresinde dünyanın karanlık köşelerinde ‘önleyici’ veya sürpriz saldırılar yapamayacağımızı ve asla yapmayacağımızı söyledim; bunun yerine ülkemiz dünyanın en karanlık köşelerine ihtiyaç olan doktorları gönderebiliyor. Doktorlar, bombalar değil. Doktorlar, akıllı silahlar değil."

Iroel Sánchez (Çeviri)