Borrell: Çin, Rusya ve Türkiye ile gücün diliyle de konuşmayı öğrenmeliyiz

AB Dış İlişkiler Yüksek Komiseri Josep Borrell Türkiye, Çin ve Rusya’dan ‘yeni imparatorluklar’ diye söz etti ve ‘bizim bu yeni imparatorluklarla gücün diliyle konuşmayı öğrenmemiz gerek’ dedi.

Haber Merkezi

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Fransız Le Journal de Dimanche gazetesine yazdığı makalede Çin, Rusya ve Türkiye’yi “yeni imparatorluklar” diye niteledi. Borrell Avrupa’nın bu ülkelerle “gücün diliyle konuşmayı da öğrenmesi gerektiğini” öne sürdü.

“Rusya, Çin ve Türkiye üç ortak özelliğe sahip: Dışarıda egemenlikçiler ve içeride otoriterler” diyen Borrell “Avrupa vizyonunun yer edinmiş göründüğü 30 yılın ardından egemenlikçi vizyon yeniden bu üç imparatorlukla birlikte avantaj sağladı” diye konuştu.

AB’nin son haftalarda Çin’le ilişkileri Hong Kong’daki ulusal güvenlik yasasıyla gerilirken, Birlik Rusya ile Belarus ve Türkiye ile de Doğu Akdeniz krizi nedeniyle gerilim yaşıyor.

Borrell’in bu açıklamaları Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi’nin Avrupa turu kapsamında Fransa’yı ziyareti sırasında ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in AB liderleri ve Almanya Şansölyesi Angela Merkel'in ev sahipliğinde katılacağı zirve öncesinde yayımlandı.

South China Morning Post’un haberine göre Borrell’in bu açıklamasıyla AB ilk kez resmi ağızdan Çin’i “yeni imparatorluk” diye niteledi ve geçen yıl Çin’i “sistemli rakip” diye nitelemesinin ardından ülkeye yönelik açıklamalarını bir ton daha sertleştirmiş oldu.

Fransız gazetesinde yer alan açıklamalarında Borrell ayrıca Rusya, Çin ve Türkiye’yi kastederek “Halk iradesine dayalı egemenlik ilkesinin aksine” bu ülkelerin egemenlik ilkesinin “tek başına devletin egemenliğini” ortaya koyduğunu söyledi.

Borrell bazı Avrupa ülkelerinin de “imparatorluk” olduğunu ama “neyse ki Avrupa’nın yaratılmasıyla” bu hevesten geri döndüklerini kaydetti.

AB temsilcisi “Ama bu yeni imparatorluklarla barışçıl müzakere etmek ve uyuşmazlıkları çözebilmek için, benim gücün dili diye nitelediğim, bize ait olmayan değerler temelinde de konuşabilmeyi öğrenmemiz zorunlu” ifadesini kullandı.

'Düzeltmezsek birkaç yıla çok geç olacak'

Borrell İspanyolca yayımlanan Politica Exterior’da yayımlanan makalesinde ise Çin’in ülkenin yüksek teknolojisini geliştirme planı olan Made in China 2025 planından sonra Çinli liderlerin tutumlarında temel bir değişiklik olduğunu söyledi. Borrell “Başkan Şi tarafından başlatılan ‘Çin Rüyası’ bu planı başarmanın yolu olacak. Çin liderliğinin geçmiştekilerden ana farkı bu hırs” dedi.

Borrell AB’nin Çin ile ekonomik ilişkisini “aşırı derecede asimetrik” diye niteledi ve “bu düzeltilmeli” dedi. Borrell “Eğer bunu şimdi yapmazsak birkaç yıl içinde çok geç olacak. Çin ürünleri değer zincirini yükseltmeyi sürdürecek ve ekonomimiz ve teknolojik bağımlılığımız artacak” dedi.

Çin’i “iddialı, yayılmacı ve otoriter” diye niteleyen Borrell, Çin’in uluslararası kuralları baltaladığını öne sürdü. Çin’in artık askeri teçhizat açısından dışarıya bağımlı olmadığını da söyleyen Borrell “(Çin) özellikle deniz ve balistik alanda silah sanayisini geliştirdi. Her yıl ihracatını artırıyor” dedi. Çin’in silahlanma konusunda hâlâ ABD’nin çok daha gerisinde olsa da aradaki farkın birkaç on yıl öncesine göre azaldığını söyleyen Borrell, bazı alanlardaysa arada bir fark olmadığını belirtti. Borrell Çin’in bir yıl içinde dört adet operasyonel uçak taşıyıcısına sahip olacağını kaydetti.