BM artık sessiz kalamıyor: İsrail'in hedef aldığı UNIFIL nedir, hangi misyonla kuruldu?

BM'nin Lübnan'daki barış gücünün çekilmesini talep eden İsrail, son günlerde bu misyondaki askerleri de hedef alıyor. BM tarafı, uluslararası meşruiyetini yitiren İsrail'e artık sessiz kalamıyor.

Can Kuyumcuoğlu

İsrail'in Lübnan ve Filistin'deki katliamları, kurulduğundan bu yana işlediği suçları yok sayan Birleşmiş Milletler (BM) unsurlarının artık sessiz kalamayacağı bir noktaya vardı.

Gazze'deki BM'ye bağlı sağlık ve eğitim örgütlerini de saldırılarında hedef alan İsrail, BM yönetimiyle halihazırda gerilim yaşıyordu.

İsrail son olarak, BM'nin Lübnan'daki barış gücü UNIFIL'le gerilim yaşıyor. UNIFIL'in Lübnan'ın güneyinden çekilmesini ısrarla savunan İsrail yönetimi, son günlerde UNIFIL bünyesindeki askerlerin yaralanmalarına da sebep oluyor. İsrail'in son eylemlerine, UNIFIL'i kuran Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) de sessiz kalamadı.

BMGK kınadı ama İsrail'i anmadı

BMGK, İsrail ordusunun Güney Lübnan'da Hizbullah'a saldırıları sırasında ateş altında kalan UNIFIL bünyesindeki askerlerin yaralanmasının ardından endişelerini dile getirdi. Konsey, barış gücü misyonunun "bölgesel güvenliği desteklemedeki rolüne desteğini" yineledi.

Konseyin Pazartesi günkü açıklaması, İsrail ile Lübnan arasındaki BM tarafından çizilen sınırda artan saldırılara ve UNIFIL'in ön cephelerine ateş açılmasına verdiği ilk tepki oldu.

15 üyeli konsey, oy birliğiyle kabul edilen bir açıklamada "BM barış güçleri ve BM tesisleri asla bir saldırının hedefi olmamalıdır" dedi. İsrail'in ismini anmayan Konsey, tüm tarafları "UNIFIL personelinin ve BM tesislerinin güvenliğine ve emniyetine saygı göstermeye" çağırdı.

Saldırılar nedeniyle artan eleştirilere rağmen, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail birliklerinin UNIFIL barış güçlerine kasıtlı olarak zarar verdiğine dair suçlamaları "tamamen yanlış" diyerek reddetti. Netanyahu, ayrıca UNFIL'in İsrail sınırına yakın çatışma bölgelerinden çekilmesi çağrısını yineledi. Netanyahu, ayrıca Hizbullah'ın, önceki gün bir askeri üsse düzenlediği insansız hava aracı saldırısı da dahil olmak üzere, İsrail askerlerini öldüren saldırılar için UNIFIL mevzilerini siper olarak kullandığını öne sürdü.

"İsrail'in Hizbullah'a karşı kendini savunma hakkı var ve bunu yapmaya devam edecek" diyen Netanyahu, UNIFIL personelinin güvenliğini sağlamanın en iyi yolunun "İsrail'in isteğine kulak vermek ve geçici olarak tehlikeden uzaklaşmak" olduğunu iddia etti. BM'nin barış gücü şefi Jean-Pierre Lacroix ise, buna karşılık barış güçlerinin Lübnan'daki tüm mevzilerde kalacağını vurguladı.

Diğer yandan, İtalya, İngiltere, Fransa ve Almanya, dün İsrail'i BM barış güçlerine defalarca saldırdığı için kınayan ortak bir açıklama yayınladı. "Bu saldırılar derhal durdurulmalı" denilen açıklamada, kasıtlı saldırıların uluslararası hukuka aykırı olduğunun altı çizildi. 

AB'nin dış politika şefi Josep Borrell de, UNIFIL'in çalışmalarının "çok önemli olduğunu ve Birleşmiş Milletler birliklerine saldırmanın tamamen kabul edilemez olduğunu" ifade etti.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi

Son günlerde neler yaşandı?

Lübnan'daki BM barış gücü UNIFIL, İsrail tanklarının pazar sabahı bir mevziye zorla girerek ana kapıyı tahrip ettiğini bildirmişti. UNIFIL'in açıklamasına göre, İsrail tankları, mevziye zorla girmesinin ardından barış güçlerinin yakınına duman mermileri ateşledi ve UNIFIL mensuplarının bu dumanlardan etkilenmesine neden oldu. UNIFIL, olayı "uluslararası hukukun daha da açık bir ihlali" olduğunu vurguladı. 

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, olayın ardından barışı koruma güçlerine yönelik herhangi bir saldırının "savaş suçu teşkil edebileceği" konusunda uyarıda bulundu.

Buna karşılık İsrail, BM mevzilerine yakın Hizbullah savaşçılarıyla çatışmaya girdiğini iddia ederek bölgedeki "askeri varlığını" doğruladı.

İsrail: Yanlışlıkla çarptık ama UNIFIL de Hizbullah'a kalkan oluyor

İsrail ordusuysa, olayın ardından yaptığı açıklamada, bir Merkava tankının yaralı askerleri tahliye etmeye çalıştığını ve bir sis perdesi arasında ateş altındayken yanlışlıkla UNIFIL karakoluna çarptığını savundu.

Netanyahu, pazar günü Guterres'e hitaben yaptığı videolu bir açıklamada, İsrail'in UNIFIL birliklerinin tahliye edilmesi çağrılarını yinelemişti. Netanyahu, "UNIFIL'i Hizbullah'ın kalelerinden ve çatışma bölgelerinden çekmenizin zamanı geldi. İsrail ordusu bunu defalarca talep etti ve defalarca reddedildi, bu da Hizbullah teröristlerine insan kalkanı sağlama etkisine sahip” demişti.

İsrail'in Altyapı Bakanı Eli Cohen de, X'teki bir gönderide BM'ye yanıt verdi.

BM güçlerini "bölgede istikrar ve güvenliğin sağlanmasına hiçbir katkıda bulunmamakla" suçlayan Cohen, İsrail'in kasıtlı olarak barış güçlerini hedef aldığı iddiasını reddetti.

Cohen, paylaşımında şunu yazdı:

"BM Genel Sekreteri Guterres, size gönderilen talebe yanıt vermeniz, UNIFIL'i çatışma bölgelerinden çıkarmanız ve İran'ın ekmeğine yağ sürmeyi bırakmanız zamanı geldi."

İsrail'le AB ülkeleri arasında gerilim

İsrail'in UNIFIL'i hedef alması, birçok Avrupa Birliği ülkesinin olaya tepki göstermesine neden oldu.

AB'nin dış politika şefi Borell'in saldırıları kınamasının ardından, İtalya, Fransa ve İspanya, UNIFIL güçlerinin son günlerde İsrail'in defalarca saldırısına uğradığını vurguladı.

Avrupa'nın İsrail'e en güçlü destekçilerinden biri olan Avusturya'nın Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg dahi, saldırıların "kesinlikle kabul edilemez" olduğunu belirterek, UNFIL'in bölgeden ayrılmayacağını kaydetti. Schallenberg, muhabirlere, "Hayır, çekilmeyecekler. Evet, görevi yerine getirmeye devam edecekler. Ve evet, her bir taraftan bu göreve saygı göstermesini ve mavi kasklılarımızın güvenliğine ve emniyetine saygı göstermesini talep ediyoruz" dedi.

'Hedefleri Lübnan'daki gözleri ve kulakları uzaklaştırmak'

İsrail'e yönelik en büyük tepkiyi gösteren AB ülkeleriyse İspanya ve İrlanda oldu.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Barselona'daki bir forumda, İsrail saldırıları ve çekilme çağrılarının ardından Güney Lübnan'dan BM barış gücünün çekilmeyeceğini belirtti.

İrlanda Dışişleri Bakanı Micheál Martin de, İsrail'i, askerlerinin Lübnan ve Gazze'de yaptıklarını dünyanın görmesini engellemeye ve BM'yi baltalamaya çalışmakla suçladı.

İsrail'in, bir dizi saldırının ardından BM barış güçlerinin Lübnan'daki üslerini terk etmesini talep etmesinin amacının ne olabileceği sorulduğunda Martin, "esas olarak Güney Lübnan'daki gözleri ve kulakları uzaklaştırmak ve kendisine serbestlik tanımak" dedi.

Martin, AB dışişleri bakanlarının bir araya geldiği Lüksemburg'da muhabirlere yaptığı konuşmada, "Birleşmiş Milletler'in ve özellikle barış gücü güçlerinin statüsünün veya güvenilirliğinin veya yapılarının zayıflatılmasına ve aşındırılmasına izin veremeyiz. Örneğin, Kuzey Gazze'de olup biteni, sahada göz ve kulaklara ihtiyaç duyulması açısından önemli görüyoruz. Dünya, Gazze'de olup bitenler hakkında gerçekten tam bir resme sahip değil" dedi.

İsrail'in en çok gerilim yaşadığı UNIFIL mensubu ülke kim? 

İsrail'in UNIFIL'le geriliminde öne çıkan ülkelerden biri İrlanda. İsrail, UNIFIL'e ilk geri çekilme çağrısı yaptığında ilk baskı yaptığı ülke, İsrail sınırında konuşlanmış olan İrlanda birlikleri oldu. İrlanda, İsrail'in bu çağrısını anında reddetti.

Bunun en büyük nedenlerinden biri, İrlanda'nın sınırın çok yakınında konuşlanmış olması bir yana, Filistin'i İsrail'e karşı destekleyen başlıca Avrupa ülkelerinden biri olması. Nitekim, İsrailli yetkililerin sosyal medya hesaplarından İrlanda'yı hedef alan paylaşımlarını görmek mümkün.

İrlanda da, İspanya'yla birlikte İsrail'in Lübnan ve Filistin'deki saldırganlığına şu ana kadar en çok tepki gösteren AB ülkeleri oldu.

UNIFIL bünyesindeki İrlandalı askerler

Netanyahu'nun iddiasının aksine: Asıl İsrail UNIFIL'i kalkan olarak kullanıyor

İsrail'in tankla UNIFIL karargahına girdiği ve attığı duman mermilerinin UNIFIL askerlerini etkilediği olayın detayları ortaya çıktı.

Olay, İsrail ordusunun iddia ettiği gibi, yaralı İsrailli askerlerin tahliyesi için Hizbullah'a karşı önlem olarak sis bombası atması sonucu oluşuyor. Bölgede bulunan İsrail tankı da görüş alanının daralması neticesinde yanlışlıkla UNIFIL karargahının ana kapısını kırıyor. 

Burada dikkat çekilmesi gereken nokta, İsrail ordusunun, UNIFIL'e yakın noktaları Hizbullah'a karşı bir kalkan olarak kullanması. Yani, ortada Netanyahu'nun iddiasının aksi bir durum var. Hizbullah da, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, İsrailli güçlerin UNIFIL mevzilerini kalkan olarak kullandığının altını çizmişti.

Bir İsrail tankı, geçtiğimiz gün kara dumanlar eşliğinde bir UNIFIL karakolunun kapsını kırmıştı. (AFP)

UNIFIL neden kuruldu, misyonu ne?

UNIFIL, İsrail'in Filistin Kurtuluş Örgütü'ne müdahale gerekçesiyle Lübnan'ı işgal etmesinden birkaç gün sonra, Mart 1978'de BMGK tarafından kuruldu.

BMGK, o dönem İsrail'e Lübnan'dan çekilmesi çağrısında bulunan 425 ve 426 sayılı Kararları kabul etmesi üzerine1 UNIFIL'i kurmaya karar vermişti.

Kuruluş kararına göre, UNIFIL Lübnan'a üç hedefi yerine getirmek için konuşlandırıldı: "İsrail güçlerinin çekilmesini teyit etmek, uluslararası barış ve güvenliği yeniden sağlamak, Lübnan Hükümeti'nin bölgedeki etkili otoritesinin geri dönmesini sağlamasına yardımcı olmak".

Diğer yandan, 2006'daki savaşla birlikte UNIFIL'in yetkileri BMGK tarafından genişletildi. 2006 sonrasında yerinden edilmiş kişilere yardım gibi görevlerin eklendiği UNIFIL, Hizbullah'ın silahsızlandırılmasını öngören karar neticesinde bu doğrultuda bir misyon edinmiş oldu.

UNIFIL'in odak alanı Lübnan'ın güneyindeki İsrail sınırına yakın. Bu nedenle, bölgede geleneksel olarak güçlü Hizbullah'la  yakın yerlerde konuşlanmış durumda.

UNIFIL mensupları kendi ülkelerinde asker olmuş olsalar da, barış gücü görevlerinde çatışmaya girmiyorlar. Bu kapsamda, UNIFIL mensupları bölgede tarafsız kalmak zorunda ve yalnızca konuşlandırıldıkları ülkenin onayıyla orada bulunabiliyor.

İsrail'le anlaşarak kuruldu

Bugün İsrail'le gerilim yaşayan UNIFIL'in kuruluşu, esasında İsrail'in siyaseten elini rahatlatacak nitelikteydi. Çünkü, o dönemde halihazırda iç savaş yaşayan Lübnan'da işgalin ardından oluşacak herhangi bir siyasi denge değişimi, İsrail'in başını ağrıtacak nitelikte olabilirdi. 

Misyonlarından biri "Lübnan Hükümeti'nin bölgedeki etkili otoritesinin geri dönmesini sağlamasına yardımcı olmak" olan UNIFIL, bu noktada oluşacak herhangi bir "siyasi boşluğa" fırsat vermemek gibi bir görev üstlenmiş oldu. BM, bu açıdan İsrail hükümetiyle bir mutabakat halinde hareket etmişti.

UNIFIL, Lübnan'da Hizbullah gibi siyasi grupların önünün açılmasını engelleme niyetini zaten 2006 sonrasında açıkça ilan etmişti.

Ancak bugün İsrail, bölgede yürüttüğü katliamlarla uluslararası meşruiyetini yitirmiş durumda. Bu durum, BM'nin artık İsrail'e dönük ılımlı tavrını istese de mümkün kılamıyor.

Gana'dan UNIFIL Komutanı Tümgeneral E.A. Erskine (soldan üçüncü), Fransa'dan Kuvvet Komutan Yardımcısı ve Genelkurmay Başkanı Tuğgeneral Jean Cuq (soldan dördüncü) İsrailli subaylar eşliğinde, İsrail güçlerinin Abbasiya yakınlarından çekilmesini ve daha sonra kuzey, orta ve güney sektörlerinde devralmayı izliyor. (1978)

Barış Gücü, Lübnan'ın neresinde konuşlanıyor?

UNIFIL bünyesindeki birlikler, Lübnan'ın güneyinde, İsrail sınırına yakın noktalarda konuşlanmış durumda.

UNIFIL'in varlığı Litani Nehri'nden Mavi Hat'a kadar uzanıyor. Bu alan 1060 kilometrekare büyüklüğünde. Bölgede 50 noktada konumlanan UNIFIL'in karargahı ülkenin güneybatısındaki Nakura kentinde.

Mavi Hat nedir?

2000 yılında kurulan Mavi Hat, BM tarafından Lübnan ve İsrail arasında çizilen 120 kilometrekarelik bir "sınır"dır.

Mavi Hat'tın başlıca amacı, BM Güvenlik Konseyi'nin 425 ve 426 sayılı Kararları uyarınca İsrail ordusunun Lübnan topraklarından çekilmesini teyit etmektir.

İsrail ve Lübnan yetkililerinin Mavi Hat çevresindeki herhangi bir faaliyet için UNIFIL'e önceden bildirimde bulunmaları gerekiyor. Buna rutin bakım çalışmaları ve güvenlik operasyonları dahil. Bu protokol, UNIFIL'in hassas sınır bölgesini etkili bir şekilde izlemesini ve yönetmesini amaçlıyor.

BM'nin Mavi Hat olarak belirlediği Lübnan-İsrail sınırı

UNIFIL ne kadar büyük?

UNIFIL, 50 ülkeye bağlı 10 binden fazla barış gücü mensubundan oluşuyor. UNIFIL bünyesinde Lübnan'da en fazla barış gücü mensubuna sahip 5 ülke sırasıyla Endonezya (1231), İtalya (1068), Hindistan (903), Nepal (876), Gana (873). 

UNIFIL'in ayrıca dünya genelinden yaklaşık 800 sivil personeli bulunuyor.

Türkiye'nin kaç mensubu var, görevleri ne?

UNIFIL bünyesinde Türkiye'den de 92 personel bulunuyor.

Bu personellerin hepsi UNIFIL'in deniz bileşeni olan Deniz Görev Gücü'ne (MTF) bağlı. MTF, Şubat 2012'den bu yana Brezilya'dan Tümamiral Wagner Lopes de Moraes Zamith komutası altında. Brezilya fırkateyni Constituição, Brezilya, Bangladeş, Almanya, Yunanistan, Endonezya ve Türkiye'den gemilerden oluşan filonun amiral gemisi.

MTF, 2006 Lübnan Savaşı'ndan sonra Lübnan Deniz Kuvvetleri'ne genel olarak yasadışı sevkiyatların ve özellikle silah sevkiyatlarının kaçakçılığını önlemede yardımcı olmak amacıyla kuruldu. 

Bu arada, Türkiye’nin Lübnan'daki personelinin görev süresinin uzatılmasına ilişkin tezkere bu ay TBMM gündemine gelecek.

UNIFIL bünyesindeki Türk deniz kuvveti personeli