Bir İsrail silahı olarak Palantir: Emperyalizmin özel istihbarat şirketi

Gazze, Suriye, İran... Elbette bütün bu saldırılar ulusal istihbarat kurumları eliyle planlanıp yürürlüğe konuyor. Ancak burada öne çıkan bir firma, perde arkasında yaptıklarıyla 'övgüyü' hak ediyor. O firmanın adı Palantir. 

Ogün Eratalay

Emperyalizm ülkemizin de bulunduğu bölgede kanlı oyunlarına devam ediyor. Yanı başımızda Gazze’de soykırım sürüyor, Suriye’de cihatçılar iktidarda. Bunun ötesinde daha bir kaç gün önce nükleer pazarlık masasına oturdukları İran’ı büyük ve kanlı bir saldırı silsilesiyle sakatlama girişiminde bulundular. Elbette bütün bu saldırılar ulusal istihbarat kurumları eliyle planlanıp yürürlüğe konuyor. Ancak burada öne çıkan bir firma, perde arkasında yaptıklarıyla “övgüyü” hak ediyor. O firmanın adı Palantir.

Palantir nedir?

Şirketin ismi John Tolkien adlı fantastik kurgu eserleriyle tanınan İngiliz yazarın kurgusal Orta Dünya evrenindeki bir taşın adı. Bu edebiyata merak duyan 1967 doğumlu girişimci patron Peter Thiel’in kurduğu pek çok şirkete bu türlü isim verdiği görülüyor. Frankfurt doğumlu olan Peter, ailesinin aldığı kararla ABD’ye göçmesiyle beraber 10 yaşına kadar çok çeşitli okullarda okur. Babasının işi nedeniyle o dönemde ırkçı Güney Afrika rejimi denetimi altındaki Namibya’da Nazilerin yüceltildiği bir kültürde büyür. Aile ABD’ye döndüğünde Ayn Rand okuyarak kazandığı liberal düşüncelerine o dönemde iktidarda olan Ronald Reagan’ın komünizm karşıtlığı eklenir. Çok zeki olmasının dışında varlıklı ailesi sayesinde Stanford gibi bir okulda okuma şansı bulduktan sonra ilk sermayesini internetin ilk dönemlerinde kapattığı alan adlarından yapar. Thiel ortaklarıyla beraber kurduğu PayPal yazılımıyla erken dönem kredi kart kullanımı sırasında dijital cüzdan uygulamasını geliştirir. Sonrasında kendisinden bekleneceği üzere hedge fonları üzerine çalışacak Clarium Capital adlı firmayla işlerini büyütür. 2003 yılında Stephen Cohen, Joe Londale ve Alex Karp ile beraber Palantir Teknoloji firmasını kurar. Merkezi Denver’da olan bu kuruluş NASDAQ borsasına açık bir firma haline gelmiştir.

Palantir’in kuruluşu ABD’ye yönelik düzenlenen 11 Eylül Saldırılarının hemen ardına denk gelmektedir. Thiel bir dönem yaptığı açıklamada ABD’nin gündeminin artık daha az kişisel özgürlük pahasına daha yüksek güvenlik mi, yoksa güvenlikten taviz vererek daha çok kişisel özgürlük mü olduğunu belirtmiştir. Bu soruya verdiği cevap aşikar olan Thiel’in kurucusu olduğu Palantir’in esas odaklandığı alan devlet istihbarat kuruluşlarının elindeki bilgiler sayesinde veri analizi (İngilizcesi Data mining) yapmak olarak tanımlanabilir. Elbette şirketin ilk fon destekçisinin CIA’nin sermaye desteği sağlamak için kurduğu ara kurum olan In-Q-Tel olması dikkat çekici. In-Q-Tel desteğiyle beraber firma veri ortaklaştırma, veri tahmini, kestirimde bulunma ve güvenli haberleşme konularında da alanlara da dahil olmuştur.

1
Greenwald kendisiyle ilgili yazılan gizli yazışmayı ifşa ediyor

İlk kez bu ismi nerede duyduk?

Bugün değeri milyar dolarlarla ifade edilen firmanın kamuoyuna açıklanan müşterileri arasında ABD Savunma Bakanlığı dışında bu ülkedeki tüm istihbarat birimleri (Deniz Kuvvetleri İstihbarat birimlerinden CIA’ye, Ulusal Uzay İstihbarat Merkezinden Ulusal Güvenlik Ajansı NSA’e kadar tüm birimler) dışında Morgan Stanley, Merck, Airbus ve Fiat Chrysler gibi şirketler mevcut.

Ancak firmanın adının ilk kez duyulması 2010 yılında oluyor. Bu yıl ortaya çıkan Wikileaks ifşaatında adı geçen Bank of America, ortaya çıkan skandalı örtbas edebilmek adına aralarında Palantir’in de bulunduğu firmalardan danışmanlık alıyor. Bu süreç sırasındaki yazışmalar 2011 yılında Anonymous tarafından ifşa edilince sırlar ortalığa saçılıyor.

Buna göre yapılan analizde konunun örtbas edilmesi için yalan haberler üretilmesi ve Wikileaks’i destekleyen başta Glenn Greenwald gibi yazarların verdiği desteğin “sekteye uğratılması” yer alıyor. “Sekteye uğratmak” denilince akla nelerin gelebileceğini düşünmek zor değil, kara listeye almak, iletişimini yasadışı şekilde dinleyip açık aramak, gizli kamera görüntüleri peşinde koşmak ve gerekirse daha ciddi adımlar atmak. Olay bu seviyede ifşa olunca Palantir yöneticisi Alex Karp, Greenwald’den özür dilese de bu sürece dahil olmadıkları yönünde bir yalanlama vb. gelmedi doğal olarak.

Palantir’in 'müşterilerine' sağladığı 'hizmetler'

Palantir’in verdiği hizmetler dört ana proje ekseninde yürütülüyor. Palantir Gotham askeri istihbarat, anti-terör uygulamalarını içeriyor. Palantir Foundry daha çok imalat sektörüne odaklanıyor. Palantir Apollo, farklı veri havuzlarındaki verilerin entegrasyonunu sağlarken Palantir AIP yapay zeka destekli otomasyon üzerinde çalışıyor.

Yaklaşım farkının değişiminin kaynakları

Palantir ve onun gibi özel istihbarat şirketleri bugün emperyalizm tarafından Ukrayna’da, Yemen’de, Gazze’de kullanılıyor. Her türlü gerçek zamanlı uydu görüntüsünün cephe hattından iletilen bilgilerle bütünleştirilmesi esas alınıyor. Buna göre askeri harekât planları yapılıyor, coğrafi eşgüdüm sağlanarak olası askeri manevralar tahmin ediliyor.

Bunun en uç uygulamalarını İsrail Ordusunun Gazze’de Hamas üyelerine karşı düzenlediğini iddia ettiği suikast saldırılarında görmüştük. Hatırlanacağı gibi bölgeden gelen tüm cep telefon ve diğer iletişim bilgileri, cepheden teyit olmaksızın yapay zeka yardımıyla olasılık hesabı üzerine saldırıya karar verecek şekilde ilerliyordu. İsrail Genelkurmayının büyük başarı olarak lanse ettiği uygulamalarla sivil kayıplar görmezden gelinerek koca koca binalar bir olasılık hesabına göre bombalanıyordu.

Firmanın “hizmetleri” bununla da kalmıyor. Firma daha ilk adımda farklı devlet istihbarat birimlerinin veri havuzlarını birleştirip ortak erişim sağlayarak çok önemli bir adım atmış oldu. Buradan devamla devlet kurumlarının elde ettiği tüm cep telefonu sinyal bilgileri, kredi kartı bilgileri, internet erişimi, içerik indirme trafiğine de sahip. Bunun dışında tüm hastanelerdeki sağlık verileri, tüm sınır kapılarındaki ve havalimanlarından alınan veriler, yüz tanıma sistemleri verileri firmanın yazılımı sayesinde incelenebiliyor. Dolayısıyla ABD içinde “tehlikeli” görülen unsurlar her türlü veri trafiğine göre incelenip fişleniyor, terörizmi önleyici adım adı altında da suçsuz insanlar zan altında bırakılabiliyor.

1
Şirket yöneticiliği kendisine yetmeyen Alez Karp savaş kışkırtıcısı demeçler vermeye bayılıyor

Şirket liderinden siyasi kanaat önderine

Artık devletle bu derecede iç içe girmiş istihbarat şirket yöneticileri kendileri bir aşamadan sonra bir bakan, veya bir askeri istihbarat yetkilisi gibi görmeye başlıyor. Siyasi yazılar kaleme alınıyor, iktidardaki partinin argümanlarını olumlayan demeçler veriliyor, seminerlerde bu yaklaşımlar parlatılıyor. Bunun pek çok örneğini vermek olası. Çeşitli platformlarda konuşma fırsatını kaçırmayan şirketin yöneticisi Alex Karp, ABD’nin büyük olasılıkla Rusya, Çin ve İran ile savaşacağını söyleyebiliyor. Savaş kışkırtıcılığının yanı sıra emperyalizm genel anlamda söylemini de değiştiren “açılımlarda” bulunabiliyor. Buna göre İsrail’in bombaladığı mahallede ölen siviller, “sivil” değil “teröristin komşuları” olarak tanımlanabiliyor.

Elbette toplumun bu derecede takip edilebilen bir kabusun içinde yaşaması iktidar sahipleri tarafından istenen bir durum. Ancak kimi uygulamaların ABD’nin göbeğinde Los Angeles Olayları örneğinde gibi tepki görmesi bu türlü faaliyetlerin belirli bir aşamadan sonra beyhude olduğunu da gösteriyor.

Meraklısı için not: Ülkemizde de emek sarf etmeden kolay yoldan köşe dönme safsatasını pompalayan “borsa yatırımcısı” müsveddesi tiplerin Palantir’i çok beğendiği ve yatırım tavsiyesi olarak önerdiğini hatırlatalım. Bu kişilere şirketin bilançolarından çok yaptıklarını da araştırmalarını önermek istiyorum.

1
İsrail İran'a saldırı başlattı: Üst düzey isimler ve nükleer tesisler hedef alındı
1