Belediye kreşleri tartışmasının aslı: AKP de CHP de haklı, ama ikisi de haksız

AKP haklı çünkü müdahale kreşlere değil eğitim kurumlarına. CHP de haklı çünkü eğitim kurumları yetersiz. Ancak ikisi de haksız çünkü işlerini yapmıyorlar, esas mağdur çocuklar.

Haber Merkezi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ilettiği yazı, belediyelerdeki kreşlerin akıbetiyle ilgili kafaları karıştırdı.

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bir yazı gönderdi. Sahada yapılan incelemeler sonucu belediyelere bağlı kreş adı altında açılan yerler olduğunu ve burada eğitim öğretim faaliyeti yapıldığının tespit edildiği aktarıldı.

Yazıya göre bu yerlerde 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan etkinlikler yapılıyor.

Ancak bu yasak. Anayasa Mahkemesi’nin 2007 yılında verdiği karara göre Belediye Kanunu’nun "Belediyelerin okul öncesi eğitim kurumları açabilir” hükmü iptal edildi.

Bu nedenle de belediyelerin eğitim öğretim faaliyeti yürütmesi mümkün değil.

Söz konusu yazıda da belediyelerin izinsiz eğitim öğretim faaliyeti konusunda uyarılarak yeni yerlerin açılmasının önüne geçilmesi ve mevcut yerler hakkında kanun hükümlerine göre hareket edilmesi konusunun belediyelere bildirilmesi istendi.

İktidar çevrelerince Çocuk Etkinlik Merkezleri'nin kreş adı altında anaokulu faaliyeti yürüttüğü ve müfredatlı bir şekilde eğitim öğretim verdiği söyleniyor. İBB bünyesinde olan bu kurumlarda çalışan 1500'e yakın öğretmen bugünkü tartışmanın belirsizliği nedeniyle tedirgin. Aynı tedirginlik, bu kurumlara çocuklarını gönderen aileler için de geçerli.

Resim

“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, belediyelerin açtığı kreşlerin kapatılmasına ve yeni kreş açılmamasına karar verdi” iddiasının doğru olmadığını savunan İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, “İddialara konu resmi yazıda, belediyeler tarafından açılan kreş, gündüz bakımevi ve çocuk kulüplerinin kapatılması değil, kuruluş amacı ve yönetmeliğine uygun faaliyetlerde bulunması gerektiği vurgulanmaktadır” açıklamasını yaptı.

İlgili yazının yazıldığı tarih ve dönem de dikkat çekti. Yazı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü'nde yani İstanbul Valiliği tarafından eylem yasağı kararının alındığı bir günde ortaya çıktı.

İlk tepki Özel’den: Yapanların açtığı kreşleri ‘kapatalım’ diyorlar

Partisinin il başkanları toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bakanlığın kreşleri kapattığını öne sürdü ve "Bu millet bu kötülüğün altında kalmaz. Bu kötülüğü yanınıza bırakmaz" dedi.

"Ekrem Başkan’ın açtığı kreş var. Çocuğunu o kreşe veriyor, işe gidiyor ve bir maaş da o getiriyor. Ancak böylelikle bu rejimin yarattığı bu imkansızlıkta biraz olsun hayata tutunabiliyor. Şimdi o kreşten memnuniyeti görenler ‘Ya Cumhuriyet Halk Partisi bunları yapıyor, bizim seçmenin gönlü oraya kayıyor’ diyenler ‘Durun yapamazsınız, kapatacağız bunları’ diyorlar. Bakın ‘Bu şehri Ekrem Başkan değil de Murat Kurum yönetsin’ demişti Erdoğan.

İstanbullu dedi ki ‘Bu münasip biri değil. Siz Murat Kurum’u daha münasip bir yerde değerlendirin, biz bu şehri bu şehrin muhafızına emanet ettik, beş yıl boyunca çok memnun kaldık ve bu görevde şimdi onun olmasını, en iyi görevlerde onun olmasını istiyoruz’ dedi İstanbullu. O Murat Kurum seçimi kazanabilmek için İstanbul’un her mahallesine bir kreş önermişti. Şimdi seçimi kaybettiler. Onların önerdiklerini geçmişte yapmış, şimdi de çatır çatır yapanların açtığı kreşleri ‘kapatalım’ diyorlar. Bu millet bu kötülüğün altında kalmaz. Bu kötülüğü yanınıza bırakmaz."

İmamoğlu: Senin yazın var ya vız gelir tırıs gider

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Kadına Yönelik Şiddetle Eylem Planı Tanıtım Toplantısı"ndayken konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Açılan kreşlerde 1500 kişinin çalıştığını söyleyen İmamoğlu, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e tepki gösterdi. İmamoğlu, “Sen kalkmışsın 'kreşleri kapatacağım' diye yazı yolluyorsun. Senin yazın var ya vız gelir tırıs gider, hadi gel de kapat! Gel 150 tane kreşi kapat bakalım! Cesaretin varsa bekliyorum” dedi.

20 milyonluk şehirde 350 kreş olduğunu söyleyen İBB Başkanı, bunun yetersiz olduğunu söyledi. 

Yusuf Tekin: Yazı kreşlerle ilgili değil, anaokullarıyla ilgili

Belediyelerin anaokulu ve anasınıfı açma yetkisinin olmadığını söyleyen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bahsedilen yazının anaokulu ve anasınıflarıyla alakalı olduğunu ve 2007’den bu yana kimseye ruhsat verilmediğini açıkladı. Tekin, “Açılanlar varsa kanuna aykırı biçimde açılmışlardır” dedi.

Tekin şunları söyledi:

“Belediyelere gönderdiğimiz yazı Sayın Özgür Özel'in ifade ettiği gibi kreşlerle alakalı değildir. Neden 36 ay altında bakım adı altında hizmet veren kreşler bizim sorumluluğumuz dışındadır. Yani biz herhangi bir belediyeye kreşi kapatın, açın, şu kriterlere uygun kreş açın deme yetkimiz yok. Bunu ya bilmiyorlar ya biliyorlar ve toplumu manipüle etmek için söylüyorlar. Dolayısıyla bizim kreşlerle ilgili bir yazımız yok. O yazı anaokulu ve anasınıflarıyla alakalıdır. Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu alenen yalan söylüyor.”

KDK Sorumlusu İnam: İkiyüzlüce, gerici tedrisatlarına çocukları teslim etme girişimi

TKP Merkez Komite üyesi ve KDK Sorumlusu Senem Doruk İnam, kararın arkasında kadın düşmanlığı ve gericiliğin olduğunu söyledi.

Seçim öncesi belediye başkan adayları arasındaki kreş vaatlerini hatırlatan İnam, “seçim sonrası belediyeleri kaybetmelerinin ardından yasak kapsamına alma girişimi, kendi gerici tedrisatlarına çocukları ve kadınları teslim etme niyetlerinin açık bir ürünüdür” değerlendirmesi yaptı.

AKP’den gelen “kreşler değil, anaokullarına dönük bir düzenlemeden söz ediyoruz” yanıtının da “ikiyüzlüce” olduğunu belirtti. Sorunun çözümünün açık olduğunun altını çizdi “eğitim bütünüyle devletleştirilmelidir” dedi.

İnam şunları söyledi:

“Bir yandan kendi belediyeleri üzerinden ‘sıbyan mektepleri’ açan, medreselere ve çocukları hedef alan her türden gerici ve yasadışı adıma onay veren iktidar, diğer yandan da bu gerici ağın dışında ne varsa onu hedef almaktadır. 

Ülkemizde sorun belediyeler eliyle kreş ve anaokulu açılması değil, doğrudan devletin görevi olan kreş ve anaokulu açılması görevinin yerine getirilmeyip bu işin patronlara ve tarikatlara teslim edilmesidir. 

Ülkemizdeki asıl sorun her ay on binlerce lirayı özel kreşe ve anaokullarına ödeyemeyen yurttaşların çocuklarının gerici ağlara teslim edilmek istenmesidir. 

Bir kez daha tekrar ediyoruz, bugün gündeme gelen tartışmaların özünde piyasacılık, gericilik ve kadın düşmanlığı bulunmaktadır. Bu gerici, piyasacı saldırıya yanıt eğitimin bütünüyle ve her aşamasıyla özel sektörün ve tarikatların elinden sökülüp alınması, bilimsel bir temelde yapılandırılıp devletleştirilmesidir.”

TKP Merkez Komite üyesi ve KDK Sorumlusu Senem Doruk İnam

Kreş hakkı: CHP ne kadar samimi?

Kamusal hizmet olması gereken çocuk bakımı, her geçen gün maliyeti artan bir hizmete dönüşüp, doğum izni biten kadını çalışma yaşamına dönmekle evde çocuk bakmak arasında bir seçim yapmaya zorluyor.

Sorunlu bir yasa olmasına rağmen, yasaya göre, yaşı ve medeni durumuna bakılmaksızın, 150’den fazla kadın çalışana sahip şirketlerin kreş açma zorunluluğu var.

Kamu kurum ve kuruluşlarına baktığımızda ise, çalışanların 0-6 yaş aralığında toplamda en az 50 çocuğunun bulunması halinde kreş açılabiliyor. Fakat kamu kuruluşlarının açacağı kreşler için de bir zorunluluk bulunmadığından dolayı kamuda kreş sayısının arttırılması bir yana, çocuk bakımına bile kâr odaklı bakan iktidar ve yerel yönetimler, kreşleri verimsizlik bahanesiyle kapatıyorlar. 2008 yılında yaklaşık 500 olan kamu kurumu kreş sayısı, 2016 yılında 56'ya kadar gerilemiş durumda.

İstanbul’un en büyük bütçelerinden birine sahip olan Şişli Belediyesi’nin 2019 yılında 10 kreşi varken bugün belediyeye ait kreş sayısı sadece 8. Bölgede yaşayan 0-4 yaş arasındaki 10 bin 512 çocuğa karşılık belediyeye ait kreşler sadece 650 çocuğa hizmet verebiliyor. Belediye kreşlerinin hizmet verebildiği çocuklar da ağırlıklı olarak belediye çalışanlarının çocukları. 

Bir diğer örnek de, seçim öncesi 10 yeni kreş açma sözü veren, seçim sonrasında ise sözünü tutmayıp sadece 3 kreş açmakla yetinen Kartal Belediyesi. Kartal Belediyesi kreş sözünü tutmayınca, Kartal Kadın Dayanışma Komitesi (KDK) kreş talebiyle bir imza kampanyası başlatmış, belediye, kadınların kreş talebine yüzde 100 zam ile cevap verip, personel harici çocuk bakım hizmetini bin 500TL’den 3 bin TL’ye çıkarmıştı. KDK’li kadınlar, zam haberi üzerine belediyelerin çocuklara kâr kapısı olarak bakmasının kabul edilemeyeceğini ve mücadeleye devam edeceklerini açıklamışlardı. Özetle, belediyeleri de şirket gibi kâr odaklı yöneten, rant odaklı muhalefetin de iktidardan pek bir farkı yok.

Ege Üniversitesi’nde kreş kapatılmıştı

İzmir'de Ege Üniversitesi personelinin çocuklarına hizmet veren anaokulu/kreş "zarar ettiği" gerekçesiyle "tasarruf tedbirleri" kapsamında üniversite rektörlüğü yönetim kurulu kararı ile kapatılmıştı. soL’dan Aslı İnanmışık temmuz ayında kapatılan kreşle ilgili ayrıntıları yazmıştı. Anaokulunun "sayıştay denetlemelerinde gelir-gider dengesi sağlanamadığı" söylendi.

Yaklaşık 120 çocuğun yararlandığı okuldaki öğretmenlerle birlikte aşçı ve temizlik personelinin de aralarında olduğu çalışanlarsa işsiz kaldı.

40 yılı aşkın süredir hizmet veren anaokulu için çalışanlardan 7 bin 500 lira ücret alınmasına, yılda 2 kez de zam yapılmasına rağmen kapatılma kararının alındığı öğrenildi.

Sendikalar “Ege Üniversitesi'nin bu hizmetten "kâr" etmediği gerekçesiyle vazgeçiyor olması kabul edilebilir değildir” açıklaması yapmıştı. Kreş, sabah 7 buçuktan 17.30'a kadar hizmet veriyordu.

Murat Kurum’un İBB vaadi kreşlerdi

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı sırasında 100 kreş açma sözü vermişti.

Kurum, "İstanbul İçin Hızlı ve Sağlam Adımlar Lansmanı"nda yaptığı açıklamada, "Biz, ilk yıl içerisinde İstanbul’da tam 100 kreş açacağız. İşte bu kreşlerin bir bölümü 7/24 esasına göre çalışacak, gece çalışan kardeşlerimizin evlatları, Büyükşehire emanet olacak" demişti.