Baro düzenlemesi ne anlama geliyor? 'Hukukla oynamak hiçbir iktidara yaramadı’

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla baroların yapısının değiştirilmesine yönelik hazırlık sürerken düzenlemenin bir an önce Meclis’e gelmesi planlanıyor. Saldırının hedefinde olan ve en fazla delegeyle TBB’de temsil edilen İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu soL’a değerlendirmelerde bulundu.

Ali Ufuk Arikan

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın LGBT’leri hedef alan açıklamasına Ankara Barosu’ndan gösterilen tepki, AKP’nin baro dosyasını yeniden masaya indirmesine vesile oldu. İktidarın uzun yıllardır gündeminde olan baroların yapısını değiştirme planı şimdi daha açık bir şekilde paylaşılırken, ayrıntılar da büyük ölçüde ortaya çıkmış durumda.

AKP’nin yeni baro düzenlemesi için uzun süredir çalıştığını da gösteren bilgilere göre, artık tek bir baro olmayacak, illerde birden fazla baro kurulabilecek. Her avukat istediği baroya üye olacak ve bu barolardan seçilen delegeler TBB’de temsil edilecek. Düzenlemenin bir diğer ana hedefi büyük baroların etkisini azaltmak. TBB’deki 477 delegenin 137’sine sahip olan İstanbul, 53’üne sahip olan Ankara ve 30’una sahip olan İzmir’in delege sayılarının düşürülmesinin planlandığı, İstanbul’un TBB’deki delege sayısının 30’lara indirilmesinin amaçlandığı ifade ediliyor.

TBB’deki en büyük delege sayısına sahip baro olan İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu, düzenlemenin amacına ilişkin soL’a değerlendirmelerde bulundu.

1996’da da, 2009’da da gündeme getirilmişti

“Bu çok eskiden beri yapılan bir tartışma, 1996 yılında Adalet Bakanı Şevket Kazan’ın bu yöndeki girişimine o dönemki İstanbul  Barosu Başkanı Turgut Kazan ‘hodri meydan’ diyerek yanıt vermişti. Baroların yapısıyla oynama girişimi o dönemden bu yana planlanıyor ve çeşitli vesilelerle sürekli gündeme getiriliyor” diyen Durakoğlu, yine benzer bir girişimin 2009 yılında FETÖ projesi olarak gündeme geldiğini işaret etti.

Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde Devlet Denetleme Raporları’na da bu konunun girdiğini, baroların yapısının değiştirilmek istenmesinin uzun bir geçmişi olduğunu dile getiren Durakoğlu, “Cemaat yargının üç saç ayağından ikisini ele geçirmişti ve sıradaki hedef olarak baroların ele geçirilmesini belirlemişti. Bunu başaramadılar” dedi.

‘Hukukla oynamak hiçbir iktidara yaramadı…’

Söz konusu düzenlemenin özellikle hükümetle yaşanan her gerilimin ardından baroların başında Demokles’in kılıcı gibi sallandığını vurgulayan Durakoğlu, “Hukukla bu kadar uğraşılmaması gerekiyor. Bunu yapan tüm iktidarlar sonuçta bu işlerden zararlı çıktı. Hukukla bu kadar oynamak hiçbir iktidara yarar sağlamadı. Bu tarihte de böyle oldu. Hatırlayın, 12 Eylül’de de hedef olmuştu barolar. Darbeciler İstanbul Barosu’nun kapısına kilit vurdu ama bugün o baro hâlâ ayakta, hukuk mücadelesini sürdürüyor” ifadesini kullandı.

‘Büyük bir kargaşa yaratır’

Söz konusu düzenlemeye ilişkin basına sızdırılan maddeleri de değerlendiren Durakoğlu, sözü edilen değişikliklerin yapılmasının büyük bir kargaşa yaratacağına da işaret etti.

Meclis çoğunluğunun elinde bulunmasına dayanarak yapılmak istenen bu düzenlemeden meslekleri adına tehlikeler içerdiğini de sözlerine ekleyen Durakoğlu, şöyle konuştu:

Burada amaç baroların görevlerini yapmasını da engellemek. Sözü edilen adım atılırsa bu İstanbul’da 20’den fazla baro kurulması anlamına gelir. Böl ve parçala niyetiyle atılan bu adım baroların asli işlevlerini de etkisiz kılmayı amaçlıyor.

Barolar insan hakları, çevre hakları, kadınlara yönelik saldırılar, çocuklara yönelik saldırılar gibi başlıklarda oldukça önemli görevlere sahip. Barolara yönelik böylesi bir müdahale, kendi görüşlerinde barolar yaratma isteği bu başlıkların hepsine zarar verecek sonuçlar doğurabilir.

Böylesi bir düzenleme ihlallerin de artmasına yol açacaktır. Üstelik insan hakları ihlalleriyle mücadele baroların siyasi tutumuna bırakılacak bu durumda.

'Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok'

Ayrıca sahte avukatlık, stajyerlerin eğitimi sorunu gibi tartışmalar da gündeme gelecektir.

Böylesi bir adım dünyada benzeri olmayan büyük bir kargaşanın içine atacaktır baroları. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir planlama bu. Bir an önce vazgeçilmesi gereken bir girişim…