Dün Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı Yeni Ekonomi Programı'nın "Temel Hedefler" ve "İstihdam" başlıklarında yer alan ifadeler iktidarın işçilerin haklarını biraz daha törpülemeye niyetlendiğini gösteriyor.
Aynı gün iktidarın denetimindeki yayınlardan Sabah gazetesinde yer alan bir haberse kısa süre önce gündeme gelip ertelenen emekçilerin zararına kimi değişikliklerin bu sefer gerçekleştirileceğini gösteriyor.
Dün Sabah gazetesinde yer alan Hazal Ateş imzalı bir haber, bir süre önce Kıdem Tazminatı Fonu üzerinden tartışılan ve büyük tepki gördüğünden geri çekilen düzenlemenin yeniden gündeme geleceğini gösteriyor. Çünkü haberde yer alan düzenlemeler Bakan'ın açıkladığı programda da yer alıyor.
Ateş’in haberinde “İstihdama pandemi ayarı” başlığının kullanılmış olması, salgın bahanesiyle uzun süredir hedeflenen güvencesiz-esnek çalışma modeline bir adım daha atılacağını gösteriyor.
Haberde şu ifadeler yer alıyor:
“Gençlerin ayda 10 günden az çalıştırılması halinde uzun vadeli sigorta primi yatırma zorunluluğu olmayacak. Bu kapsamdaki 29 yaş altı gençler için yüzde 2 oranında iş kazası ve meslek hastalığı sigorta primi yatırılması yeterli olacak. Normalde bir işçi için ayda yüzde 22.5 oranında işveren, yüzde 15 oranında da işçi primi olmak üzere yüzde 37.5 oranında prim ödeniyor. İşveren ayda 10 günden az çalıştırdığı işçi için yüzde 37.5 yerine sadece yüzde 2 oranında prim yatıracak.
PRİM 30 GÜNDEN
Yasa teklifine göre, gençler ve elli yaş üstü üzerine belirli süreli sözleşmeyle iki yıla kadar çalışma imkânı getiriliyor. Böylece 50 yaş üzeri de yarı zamanlı çalışabilecek. Ayda 30 gün yerine 15 gün çalışarak bu sürenin ücretini alacaklar. Gelir Vergisi indirimi ile yarı zamanlı çalışmaya geçiş teşvik edilecek. Tam zamanlı çalışmadan yarı zamanlıya geçenlerin çalışmadıkları sürelere ilişkin primleri devlet tarafından karşılanarak emekliliklerinin gecikmemesi yönünde teşvik öngörülüyor. Böylece, ayda 30 gün yerine 15 gün çalışan kişi, yarım ücret alacak ancak primi 30 gün üzerinden yatırılacak. İş Kanunu'na göre, iş sözleşmeleri esas olarak "süresiz" yapılıyor. "Belirli süreli" sözleşme ise istisnai durumlarda söz konusu. Yeni düzenlemeyle, işin süreli olup olmadığına bakılmaksızın ve zincirleme olarak belirli süreli sözleşme yapılabilecek.”
Benzer bir taslak Haziran ayında da gündeme gelmiş, gelen tepkiler üzerine bir süre için gündemden düşürülmüştü. Şimdi elimizde Sabah haberi dışında bir ayrıntı çıkmamış olsa da ana konularda neredeyse aynı içeriğe sahip yeni taslak tekrar Meclis’e getirilecek gibi görünüyor.
İstihdam hedefleri!
Dün Berat Albayrak’ın duyurduğu Yeni Ekonomi Programı'nda yer alan ifadeler bu konuda iktidarın kararlı olduğunu gösteriyor.
Programın “Temel Hedefler” kısmında yer alan “İşgücü piyasasında iş-beceri uyumu artırılacak ve esnekleştirme adımları atılacaktır” ifadesi buradaki planı gösteriyor.
“İstihdam ile ilgili politika ve tedbirler” başlığı altında yer alan maddeler Sabah gazetesindeki haberi doğrular nitelikte. İşte o maddeler:
“Kovid-19 salgını sonrası ekonomik toparlanmayı destekleyici, gençlerin deneyim kazanarak işgücü piyasasına girişlerini kolaylaştırıcı, kısmi süreli çalışmayı teşvik edici ve işgücü piyasasına ilişkin yapısal düzenlemeleri de içeren İstihdam Kalkanı Paketi hayata geçirilecektir.
“25 yaş altı gençler ile 50 yaşın üstünde olan çalışanların istihdam edilebilirliklerini kolaylaştırmak için daha esnek koşullar sağlanacaktır.
“İleri yaş gruplarında istihdamın desteklenmesine yönelik olarak 50 yaş üstü tam zamanlı çalışanların kısmi zamanlı çalışmaya geçişi teşvik edilecek, bu sayede iş ve yaşam dengesi daha sağlıklı hale getirilecektir.
“10 günden az çalışan 25 yaş altı gençlerin daha kolay istihdam edilmesine imkân sağlayacak düzenleme ile gençlerin deneyim ve beceri kazanmaları sağlanacak ve işverenlerin gençleri tercih etmesi desteklenecektir.”
'Saldırı kıdem tazminatı ve iş güvencesine'
soL yazarı ve TKP Merkez Komite Üyesi Alpaslan Savaş, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulunmuştu. Saldırının asıl amacının "kıdem tazminatı ve iş güvencesi" olduğuna dikkat çeken Savaş'ın değerlendirmeleri şu yönde:
"25 yaş altı-50 yaş üzeri işçilerin esnek çalışmasını teşvik eden düzenleme, bu işçiler için;
1-Kıdem tazminatını ortadan kaldıracak
2-Gelir kaybı yaratacak
3-Patronların ödeyeceği sigorta primini düşürecek
4-Sendikalaşmayı zorlaştıracak
25 yaş altı-50 yaş üzeri işçiler için belirli süreli sözleşme düzenlemesi yasalaşırsa, bu işçiler ihbar ve kıdem tazminatı alamayacak, iş güvencesi kapsamı dışına çıkacak. Sayıları 3,5 milyonun üzerinde. Patronlar SGK'lı işçilerin dörtte birinin tazminatından kurtulmuş olacak.
Yine bu düzenlemeye göre 25 yaş altı işçiler ayda 10 günden az çalıştırılırlarsa patron SGK primi yatırmayacak. Bunun adına kısmi çalışma desteği diyorlar. Sadece kıdem ve ihbar tazminatını tasfiye değil, sigorta primi ödemeden işçi çalıştırabilme demek bu.
Düzenleme ayrıca 50 yaş üzeri işçilerin kısmi süreli (haftada en fazla 30 saat) çalışmasını yaygınlaştıracak. Tam zamanlı çalışmadan kısmi süreliye geçirilen 50 yaş üzeri işçiler için gelir vergisi istisnası öngörülüyor. Oysa böyle çalışan işçinin geliri zaten azalacak.
Bu olursa 25 yaş altı işçilerin sendikalaşmasını kimse beklemesin. Belirli süreli sözleşmeyle çalıştırılan işçi, sendikalaşmak için sözleşme süresinin bitmesini bekler. Çünkü süre sonunda “kadroya geçeceğini” (işçiler böyle adlandırıyor) düşünür. "Bir belli olsun bakalım" der."