TÜSİAD’ın “özneyi gizleyerek” Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarına katılmaya heveslendiğini savunan Bahçeli, TÜSİAD Başkanı’na “gizli kapaklı diyalogları ve al-ver süreçlerini” ifşa etmesi çağrısı yaptı.
Haber Merkezi
Patronlar kulübü TÜSİAD’ın genel kurulunda “sistemin çöktüğü”, “hukuka güvenin sarsıldığı” ve bunun sistem açısından bir risk oluşturduğuna yönelik eleştirilere karşı iktidar cephesinden bir yanıt da MHP’den geldi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptığı yazılı açıklamada TÜSİAD’ın “siparişi alınmış planlı siyaset mühendisliği” yaptığını savundu.
Bahçeli açıklamasında önce TÜSİAD’ın kurulduğu 1971’den beri siyaseti yönlendirmeye dayalı bir strateji izlediğini söyledi. Daha sonra ise TÜSİAD’ın “hükümeti devirme, değilse bile yıpratma; dahası muhalefete ön açma operasyonunun çatı kuruluşu” haline dönüştüğünü öne sürerek bunu “hukuksuz, anti demokratik ve gayri ahlaki bir savrulma” olarak niteledi.
TÜSİAD’ın “özneyi gizleyerek” Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarına girmeye çalıştığını kaydeden Bahçeli, CHP’ye TÜSİAD Başkanı’nı Cumhurbaşkanı adayı olarak belirlemesi çağrısı yaptı. Bahçeli TÜSİAD Başkanı’nınsa “sadece gizli kapaklı diyalogları ve al-ver süreçlerini ilan ve ifşa ederek” şeffaflık ve demokratlığını ortaya koyacağını ileri sürdü.
TÜSİAD’ın, “sivri” eleştirilerinin içerikten yoksun olduğunu savunan Bahçeli, Türkiye’de demokratik standartların “son derece yüksek” olduğunu ve hukukun üstünlüğünün hakim olduğunu iddia etti.
Türk yargısının takdir ve tasarruflarını eleştirmeyi "haksızlık ve hazımsızlık" diye niteleyen Bahçeli bunun "uyumsuz ve uzlaşmaz bir muhalefet dilinin saplantılı tezahürü” olduğu iddiasında bulundu.
MHP Genel Başkanı, “TÜSİAD’ın; hükümeti devirme, değilse bile yıpratma; dahası muhalefete ön açma operasyonunun çatı kuruluşu haline dönüşmesi hukuksuz, anti demokratik ve gayri ahlaki bir savrulmadır” ifadesini kullandı.
Bahçeli açıklamasında şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz günlerde TÜSİAD Genel Kurulu toplanmış, bu kapsamda mezkur derneğin başkanıyla yüksek istişare konseyi başkanının sıralı ve sivri eleştirileri ülke gündemini fazlasıyla meşgul etmiştir.
TÜSİAD’ın vesayetçi sancıları tekrar nüksetmiştir. Kurulduğu 1971 yılından bu yana siyaseti yönlendirmeye, millet iradesini tariz, tahkir ve tahrip etmeye dayalı bir strateji izleyen TÜSİAD’ın hükümetlere doğrudan ve gazete manşetleriyle meydan okuduğu karanlık dönemler hala unutulmamıştır. Türkiye’de demokratik standartlar son derece yüksektir. Bu kapsamda demokrasi sisteminin köklü tecrübe ve uygulamalarının yanı sıra kurumsal ve kuramsal mahiyette işlerliği ve işlevselliği de geniş kabul gören aleni bir gerçektir. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve hukukun üstünlüğü hâkimdir. Bunun tam tersini pişkince iddia ve ifade edenler üstünlerin ve seçkinlerin hukukuna özlem duyan bir avuç elit ve kaymak tabakadan başkası değildir. Türk yargısının takdir ve tasarruflarını eleştirmek haksızlık ve hazımsızlık olmakla birlikte uyumsuz ve uzlaşmaz bir muhalefet dilinin saplantılı tezahürüdür.
‘Siparişi alınmış siyaset mühendisliği’
TÜSİAD’ın iç ve dış çıkar gruplarına sözcülük yaparak Türk milletin seçim ve tercihleri etrafında kuşku oluşturma gayret ve gayesi art niyetlilik, siparişi alınmış planlı siyaset mühendisliğidir.
Muhalefet partilerinde, özellikle CHP’yi rehin almış Cumhurbaşkanı adayının kim olacağıyla ilgili sıcak ve sıkıcı tartışmalar her gün yeni bir boyut kazanmaktadır. Ayrıca tavşan aday pazarı da açılmış, müzakere ve münakaşalar çıta yükseltmiştir. CHP ve diğer muhalefet partilerinin TÜSİAD Başkanı’nın melez ve mesnetsiz acıkmalarına verdiği destek de açıktır.
‘Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarına katılma iştahı’
Asıl iş ve iştigal alanlarından taşarak Türkiye’ye karşı beşinci kol faaliyetine heveslenen; üretim, yatırım, istihdam, ihracat ve büyüme konusunda geniş çaplı bir vizyon ortay koymaktan mahrum olan TÜSİAD’ın, zımnen ve özneyi gizleyerek Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarına katılma iştahı ise gözden kaçmayacak ölçüde ortadadır. TÜSİAD muhalefet cenahını konsolide etme arayışındadır.
O halde CHP’nin bir yandan tavşan adayları gündemde tutarken diğer tarafta yedek kulübesinde beklettiği TÜSİAD Başkanı’nı Cumhurbaşkanı adayı olarak tespit ve değerlendirmesi siyasi ve ideolojik ahlaklarıyla tutarlılık gösterecektir. Hiç kimse boşa sallayıp dolu tutmanın çabasında olmamalıdır.
‘Hükümeti devirme, değilse yıpratma operasyonunun çatı kuruluşu’
TÜSİAD’ın; hükümeti devirme, değilse bile yıpratma; dahası muhalefete ön açma operasyonunun çatı kuruluşu haline dönüşmesi hukuksuz, anti demokratik ve gayri ahlaki bir savrulmadır. Üstelik sorunları tarif ederek bununla mündemiç sözde çözümleri paylaşan TÜSİAD yöneticilerinin ezberleri tekrarlamaktan öte sunumları inandırıcı ve ikna edici bir muhtevadan tamamen yoksundur. Saman altından su yürütme dönemi kapanmıştır. Türkiye’de sistemin iflas ettiğini söylemek, ekonomik bir vizyon ortaya koymak yerine siyasi hedef takibine tevessül etmek baştan ayağa tutarsızlık ve şark kurnazlığıdır. Nitekim kurnazlığa gerek yoktur, buna aldanacak ve kanacak bir vicdan sahibi asla olmayacaktır.
'Gizli kapaklı diyalogları ve al-ver süreçlerini ilan ederek...'
Son söz olarak diyeceğim şudur:
CHP’nin ve yanında-yöresinde yuvalanan marjinal muhalefet partilerin potansiyel Cumhurbaşkanı adaylarının eşkali belli olmaya başlamış, robot resmi de çizilmiştir. TÜSİAD Başkanı kendine güveniyorsa ve cesareti varsa sadece gizli kapaklı diyalogları ve al-ver süreçlerini ilan ve ifşa ederek ne kadar şeffaf ve demokrat olduğunu ispat edebilecektir."
Okuyan: TÜSİAD Erdoğan’ı istediği çizgide tutuyor, muhalefeti kendisine biat ettiriyor | ![]() |