MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bütçe görüşmeleri nedeniyle, partisinin grup toplantılarına ara vereceğini, çalışmalarını genel kurul görüşmelerine tevzi edeceğini duyurdu.
Bahçeli, Ortadoğu'da yaşanan gelişmelere dikkat çekerek "Esad, Türkiye'nin uzattığı eli tutmamış. Bize göre hala vakit geçmiş değildir. Esad'ın normalleşme iradesi göstermesi kendi hayrınadır" dedi. Bahçeli, ayrıca, "Kürtler bizim canımız; PKK, PYD, YPG can düşmanımızdır" diye konuştu.
Bahçeli aynı zamanda Halep'le ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu. "Çünkü Halep iliklerine kadar Türk ve Müslüman’dır. Bunu sadece biz söylemiyoruz; tarih söylüyor, coğrafya söylüyor, hakikat söylüyor, ecdad söylüyor, Halep kalesine çekilen Türk bayrağı söylüyor" derken "reklam arası son bulacak" vurgusu da yaptı.
Türkiye ekonomisinin sıkıntılı ve zorlu günleri geride bıraktığını savunan Bahçeli, "Türkiye ekonomisi 4 yıldır kesintisiz büyüme performansı göstermektedir. Enflasyon kuşatması kırılırken hayat pahalılığı püskürtülmektedir" dedi.
Bahçeli, "İç ve dış gelişmeler karşısında gelişen sinyaller asla kuruntu değildir. Çağrılarımızın arka planları vardır" diye konuştu.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Sahte dolar: Külliyen yalan ve saptırma, Türkiye’ye yönelik bir operasyon!
"Son günlerde 600 milyon dolara yakın sahte paranın piyasaya sürüldüğüne dair iddialar bir maksatta matuf olup külliyen yalan ve saptırmadır. Bir anda tetiklenen panik ortamının ticaretin bel kemiği Kapalı Çarşı’ya kadar sirayet etmesi, döviz bürolarının alım satım işlemlerini bıçak gibi kesmesi bize göre Türkiye’ye yönelik bir operasyondur. MHP, oynanan oyunun, oluşturtulmak istenen ablukanın farkındadır. Sahte para iddiasının maksatlı şekilde dolaşıma sokulduğu görüşündedir, suçlular ve sorumlular ise tek tek yakayı ele vereceklerdir. MHP gündeme hakim gelişmelere havidir."
‘Geçici geri adımların ileriye doğru dev adımlara kundak olduğunu çok iyi biliyoruz’
"Devletin adı ve unvanı değişse de Türk milletinin asırlarca takip ettiği siyaset usulü değişmemiştir. Bu aklın derini altı veya üstü önü veya arkası diye bir şey hiç olmamıştır. Var diyenler iddialarını ispat edecek muhtevaya sahip değillerdir. Bu aklın taşıyıcı bedeni büyük Türk milletidir. Tarihimizin muhtelif dönemlerinde yaşandığı üzere geçici geri adımların yenilgi gibi addedilen acıklı çekilişlerin ileriye doğru dev adımlara kundak olduğunu çok iyi biliyoruz. Hezimet gerilemek değil vazgeçmek demektir. Hüsran kaybetmek değil inanç ve irade mahrumiyeti çekmektir Mustafa Kemal Paşa’yı İstanbul’dan Samsun’a taşıyan, kurtuluş mücadelesini başlatan seçkin bir zevatın doğaçlama tercihi değil, Türk devlet aklının zamanlar üstü operasyonel yeteneğidir.
‘Şahsım ve cumhurbaşkanımız tarafında ısrarla yapılan uyarılar’
"Bilhassa vurgulamak mecburiyetindeyim; iç ve dış gelişmeler karşısında sivrilen ve serpilen kuşkularımız asla kuruntu değildir. Gözümüze çarpan tehlike sinyalleri yanlış anlamanın pürüzlü neticesi değildir. Ağzımızdan çıkan her lafın bir dayanağı vardır. Her şeyden önce Türkiye diyorsak, sisin ardında dağın diğer yamacında müttef halde bulunan hain ve zalim senaryoları görmek, okumak ister çığ deyin, isterse üzerimize gelen tehlikeleri akışın önünü kesmek kümülatif aklın gereğidir. Bu akıl fikir ve fıtrat cevheridir."
"Gerek şahsım gerekse sayın cumhurbaşkanımız tarafında ısrarla yapılan uyarıların ne kadar isabetli olduğu son gelişmelerle iyice netleşmiştir. 22 Ekim 2024’ten bu yana milletimizle paylaştığımız şeffaf samimi düşüncelere çamur atanlar kara çalanlar dış kanallardan saldırı komutu alanlar haricinde sağduyulu her insanımız haklılığımızı teyit etmiş olsa gerek."
Esad'a çağrı: Türkiye ile ön şartsız temas, önce kendi hayrına, sonra da ülkesinin çıkarınadır!
"Esad Türkiye’nin uzanan elini tutmamış, uzlaşma çağrılarına kulağını tıkamıştır. Toprakları gasp edilen askerleri çatışma alanlarından kaçan ülkesi deprem geçiren bir devlet başkanı kuyruğu dik tutma çabasındadır. Ülkesi baştan ayağa istila edilmişken Türk askerinin terör örgütleriyle mücadelesini hazmedemeyip devamlı geri çekilmesini şart koşan BAAS zihniyetinin bugünkü özeti kabul edelim ki tam bir rezalettir. Bize göre hala vakit geçmiş değildir. Esad’ın Türkiye ile ön şartsız temas ve diyalog kurması normalleşme iradesi göstermesi önce kendi hayrına sonra da ülkesinin çıkarınadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir toprakta gözü yoktur.
Esad yönetimi aklını başına almalı! Esad yönetimi aklını başına almalı mezhep taassubunu terk etmelidir düşmanı dost sayan, dostu da düşman gören ilkesiz siyasi dürtülerle arasına çizgi çekmelidir. Esad yönetimi kabuğuna çekilip uzun süre ayakta kalacağını düşünüyorsa biliniz ki yanıldığını er veya geç anlayacaktır."
'DEM, ya Türkiye partisi olacak ya da tükenmekten ve derdest edilmekten başka seçeneği kalmayacaktır'
"Ayrıca sınırlarımızın hemen yanı başında yuvalanan terör örgütünün sökülüp atılmasından rahatsız olan DEM Parti’nin nerede duracağını henüz kestirememesi, terörle arasına mesafe koymaktan sürekli imtina etmesi yanlıştır, demokrasi ve hukuk dışı bir çarpıklıktır.
Gelişmelerin Kürt kardeşlerimizle hiçbir ilgisi yoktur. Tel Rifat’tan sürülüp çıkarılan canilerin kiralık katil sürüsü olduğunu sadece biz değil, şerefli Kürt kardeşlerim de itiraf edeceklerdir.
Bölücü terör örgütüne hayat haramdır. Tüm terör örgütleri bizim karşımızdadır. Kürtler bizim canımız, PKK/YPG/PYD can düşmanımızdır. DEM, ya Türkiye partisi olacak ya da tükenmekten ve derdest edilmekten başka seçeneği kalmayacaktır.
Terör ya bitecek ve Türkiye bahara uyanacaktır ya da bölücü katiller son silahlı teröriste kadar tek tek canlı hedef olmaktan kurtulamayacaklardır."
Bahçeli: Halep iliklerine kadar Türk ve Müslüman’dır, reklam arası son bulacak
"Suriye toprakları, Suriyelilerindir. Bu ülkenin demokrasi sınırları içinde anayasal sisteme geçmesi şarttır. Halep’in huzur ve sükûnet bulması da yegane dileğimizdir. Şu gerçeği millet huzurunda haykırmak dava ve siyaset namusumuzun şaşmaz ve şüphe götürmez bir gereğidir:
Halep deyince yüreği titremeyen bir vatan evladına rastlayamazsınız. Çünkü Halep iliklerine kadar Türk ve Müslüman’dır. Bunu sadece biz söylemiyoruz; tarih söylüyor, coğrafya söylüyor, hakikat söylüyor, ecdad söylüyor, Halep kalesine çekilen Türk bayrağı söylüyor.
İstanbul’un Kapalı Çarşısı neyse Halep’in Kapalı Çarşısı odur. Ankara Kocatepe Camiinden yükselen aminlerimizle Halep Ulu Camiinden yankılanan aminlerimiz aynıdır. Halep oradaysa tarihin çağrısına kulağını veren Türk milliyetçileri ve Türk milleti buradadır. Bizim niyazımız Suriye’nin huzur, istikrar ve barış ortamına bir an evvel vasıl olmasıdır.
Fakat parçalara ayrılmış Suriye fotoğrafında Halebi yüz üstü bırakmak, Yaban ve yabancı ellere teslim etmek hayal mahsulü bir ihtimaldir. Ve öyle bir an geldiğinde, tarih satır satır, sayfa sayfa yeniden tekerrür edecek, reklam arası son bulacak, fragman gösterimi bitecek, coğrafya yeni baştan aslına dönecektir."
Özgür Özel'e: Eğer demokrasiyi kesintiye uğratacak yeni bir cunta hedefindeyseniz...
"Eğer demokrasiyi kesintiye uğratacak yeni bir cunta hedefindeyseniz, ki buradan baktığımızda bunun pek çok delili vardır, o halde bunun sonuçlarına değil şahsınız yedi ceddiniz en ağır şekilde katlanacak.
Vesayet nöbeti tutmuş ara rejim merakı sarmıştır. CHP genetik mirasına sarılarak eski hastalığının pençesine düşmüştür. Özgür Özel yolun yol değildir, ağzının ayarı bozuktur! Eğer demokrasiyi kesintiye uğratacak yeni bir cunta hedefindeyseniz ki buradan baktığımızda bunun pek çok delili vardır, o halde bunun sonuçlarına değil şahsınız yedi ceddiniz en ağır şekilde katlanacak. Sokaklarda değil, sandıkta adam olmaya çalışınız!”