Anayasa Mahkemesi, 2023 yılında anayasaya aykırı bularak iptal ettiği ve sonrasında 8. Yargı Paketi’yle 10 ay önce yeniden düzenlemeye dahil olan “örgüt adına suç işleme" kuralını iptal etti.
Haber Merkezi
Anayasa Mahkemesi, daha önce verdiği iptal kararı sonrası yeniden düzenlenen Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçuna ilişkin kuralı ikinci kez iptal etti. İptal hükmü 6 ay sonra yürürlüğe girecek.
Gerekçede, kuralların daha önce iptal edilen hükümle aynı sonuçları doğuracağı, kurallarda yer alan örgüt adına işlenen suç ibaresinin belirsiz olduğu vurgulandı.
'Suç ibaresi belirsiz ve kanunilik şartını taşımıyor'
AYM, Ekim 2023’te Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğuna hükmederek, “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” düzenlemesini oy birliğiyle iptal etti.
Ancak söz konusu düzenleme 8'inci Yargı Paketi ile yeniden gündeme geldi. 8'inci Yargı Paketi ile TCK'de yapılan yeni düzenlemede bu kez “müstakil” bir suç olarak tanımlandı. 2 Mart 2024'te Meclis'ten geçen kanun, 12 Mart 2024 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla yürürlüğe girdi.
Yeni düzenlemeye karşı bu kez Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal davası açtı. Yüksek Mahkeme de 2023'te verdiği iptal kararının ardından yeniden düzenlenen "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" hükmünün iptal istemini görüştü.
Yüksek Mahkeme, TCK'nin, "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçuna ilişkin kuralın iptaline, iptal hükmünün 6 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verdi.
Gerekçede, itiraz ve dava konusu kuralların örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçlarına ilişkin olduğu, kamuoyunda 8'inci yargı paketi olarak bilinen 7499 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle birlikte kurallarla örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme fiillerinin bağımsız suçlar olarak düzenlendiği, kurallarda suçların yaptırımına da yer verildiği belirtildi.
Ancak yeni düzenlemede, iptal edilen cümleye konu suçun unsurlarının içerik ve kapsam bakımından aynı olduğunun anlaşıldığı vurgulanan gerekçede, "Yasama organınca, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararındaki tespitler ışığında temel hak ve özgürlüklere ilişkin anayasal güvenceler gözetilerek bir düzenleme yapılmadığı, bu nedenle kuralların iptal edilen hükümle aynı sonuçları doğuracağı kuşkusuzdur. Bu kapsamda kurallarda yer alan örgüt adına işlenen suç ibaresinin belirsiz olduğu ve kuralların kanunilik şartını taşımadığı sonucuna ulaşılmıştır" tespiti yapıldı.
Kanun koyucunun anayasal ilkelere bağlı kalmak şartıyla örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemenin suç sayılıp sayılmayacağı, bunun hangi tür ve ölçüdeki ceza yaptırımıyla karşılanacağı, nelerin ağırlaştırıcı veya hafifletici sebep olarak kabul edileceği konusunda takdir yetkisinin bulunduğu kaydedilen gerekçede, "Bununla birlikte anılan suça yer verilecekse Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki tespitler dikkate alınarak yeniden düzenlenme yapılması gerekmektedir" denildi.