Asgari ücrette ilk rakam telaffuz edildi: Açlık sınırının biraz üstü, yoksulluk sınırının oldukça altı

Tespit komisyonu 3. defa rakam konuşmadan asgari ücreti belirlemeye çalıştı. ''Rakam söylersek altından kalkamayız'' diyen Türk-İş fikir değiştirdi, yoksulluk sınırının yarısından azını istedi.

Haber Merkezi

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025 yılının asgari ücretini belirlemek üzere 3. kez toplandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ev sahipliğindeki toplantıda yine rakam konuşulmadı.

Toplantı sonrası açıklama yapan Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, "Para verenler ve hükümetimiz bir rakam söylesin ki biz de ona göre tavrımızı alalım" dedi.

Ağar, taleplerini neden dile getirmediklerini şu sözlerle açıkladı:

"Biz rakam söylersek biz bu işin altından kalkamayız. Rakam söylemek en kolayı. Milleti beklentiye sokmanın bir anlamı yok. Rakamı ya işverene ya hükümete sorun."

Türk-İş'in 'refah payı' 4 bin 900 lira

Bu açıklamadan saatler sonra Türk-İş'in asgari ücret talebini bir basın toplantısıyla duyuracağı bildirildi.

Türk-İş'in asgari ücret talebi yüzde 45 enflasyon oranı + yüzde 20 refah payı olmak üzere toplam 29 bin 583 lira oldu. Bu rakam mevcut asgari ücrete toplam yüzde 74 zam anlamına geliyor.

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:

"Açıklaması gereken öncelik işverende, ne verecek onu söylemesi gerekiyor. Asgari ücret şu anda alım gücü olarak 11 bin lira düzeyine düştü. Asgari ücret önerimiz 29 bin 583 lira olmaktadır. Bunu verirlerse imza atarız, vermezlerse atmayız, orada olmayız."

Türk-İş'in hesaplamasına göre Kasım ayı itibariyle yoksulluk sınırı 66 bin 976 lira. Bu tutar dört kişilik bir ailenin temel harcamaları için haneye girmesi gereken geliri gösteriyor.

Asgari ücret nasıl belirleniyor?

Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor.

Komisyon Aralık ayında belirlenen tarihlerde toplanıyor. İşveren tarafını TİSK, işçi tarafınıysa Türk-İş temsil ediyor.

Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor. 

Sermaye sınıfı düşük asgari ücret için bastırıyor

Patronlar asgari ücret zammı belirlenirken 2024'te yaşanan (yüzde 47) değil, 2025 sonu için öngörülen (yüzde 21) enflasyonun esas alınmasını talep ediyor. Buna dayanan patronlar asgari ücretin yeni yılda yüzde 25 civarında zamlanması gerektiğini savunuyor.

Bir yıldan uzun süredir dile getirilen bu tezin ardında enflasyona ücret artışlarının neden olduğu yalanı yatıyor. Ancak araştırmalar enflasyonu işçilerin ücretindeki artıştan çok, patronların kârının beslediğini gösteriyor.

Kulislere göre, "yüzde 25" dayatmasına karşın uzlaşılması beklenen oran yüzde 35 seviyesinde. Bu durumda asgari ücret zammı önceki yıllardan farklı olarak gerçekleşen enflasyonun altında kalmış olacak.

Olası zam senaryoları

Asgari ücret önceki yıllarda gerçekleşen enflasyona eklenen refah payı oranında artırılmıştı.

2025 yılında asgari ücret yüzde 25 zam gelirse 21 bin 252, yüzde 30 zam gelirse 22 bin 102, yüzde 35 zam gelirse 22 bin 952 liraya, yüzde 40 zam gelirse 23 bin 802 liraya yükselecek.

TKP: Yine timsah gözyaşları dökülecek

Türkiye Komünist Partisi (TKP) asgari ücret görüşmeleri öncesinde bir açıklama yayınlayarak, belirlenecek ücretin açlık sınırının biraz üstünde, yoksulluk sınırının oldukça altında olacağını belirtmiş, daha yılın ilk birkaç ayı tamamlanmadan mevcut maaşların eriyeceğine dikkat çekmişti.

"İşçiler emeğinin karşılığını, hakkını alabilecek mi?" diye soran TKP, asgari ücret tespit sürecini şu ifadelerle değerlendirmişti:

"Her yıl olduğu gibi timsah gözyaşları dökülecek, aslında işçilerin hakkının bu olmadığından ama koşulların zorluğundan, düzlüğe çıkmak için diş sıkmaktan söz edilecek. Bir yanda da düzen partileri, 'işçilerin babası' olma rolünü kim kapar yarışına girecek ve muhtemeldir ki, yine 'babalık' yarışında ipi, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan göğüsleyecek. Belirlenecek asgari ücret rakamı, işçilere hayır niyetine verilen rakamlar olarak müjdelenecek.

(...) Belli ki, asgari ücret tespiti için oluşturulan masada işçilerin emeğinden, hakkı olandan ne kadar çalınacağı, holdingler ve çok uluslu tekellerin işçilerin emeğinin ne kadarına el koyacağı konuşulacak. İşçilerin sömürülmesine bir de asgari ücret tespiti adı altında kılıf uydurulmuş olacak.

İşçiler emeğinin karşılığını, hakkı olanı son kırıntısına kadar almalı, bu hırsızlık son bulmalıdır.

Bilelim ki, varlığını işçilerin sömürülmesine ve ülkenin yağmasına borçlu olan bir avuç asalak azınlık yüzünden ülkemizde ağır bir yoksulluk var. 

Oysa ülkemiz işçilerin emeğiyle kurtulur, güzelleşir. İşçiler var olduklarını, sömürüye ve bu soygun düzenine boyun eğmeyeceklerini göstermelidir. Asgari ücreti falan değil, emeğin hakkını almak için işçiler örgütlenmeli, bu bozuk düzeni değiştirmelidir."