Antalya’daki ışıklandırma projesine tepkiler büyüyor!

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin falezleri ışıklandırma projesine bilim insanlarından da tepki geldi.

Yusuf Yavuz

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 27 Şubat’ta sosyal medya hesabından bir video paylaşarak kentin simgelerinden biri olan falezleri ışıklandıracaklarını açıkladı. Başkan Böcek’in, “Türk turizminin başkenti, tüm dünyanın göz bebeği Antalya, her yıl ağırladığı 20 milyona yakın yerli ve yabancı turisti artık ışıl ışıl görüntülerle karşılayacak” ifadeleriyle paylaştığı falezlerin ışıklandırılmasıyla ilgili görüntüleri içeren videoda şu ifadelere yer verildi:

‘Antalya konuklarını ışıl ışıl karşılayacak'

“Yıllardır karanlığa gömülmüş olmasıyla eleştirilen falezler, görsel aydınlatma projesiyle ışıl ışıl bir görünüme kavuşuyor. Büyükşehir Belediyesi, Yavuz Özcan Parkı hizası falez bandı, Yat Limanı, Karaalioğlu (parkı) hizası falez bandı ve ardından Atatürk Parkı lokasyonlarında aydınlatma sistemi kuruluyor. Kuş uçuşu 1000 metrelik bir bölgede uygulanacak proje, ikinci ve üçüncü etapta yat limanında 650 metrelik ve Atatürk Parkı falezlerinde ise yaklaşık 1750 metrelik alanı kapsayacak. Tüm dünyaya ışık saçan Antalya, bu proje ile konuklarını ışıl ışıl karşılayacak. Büyükşehir çalışıyor, Antalya ışık saçıyor.”

10 milyonluk projeye 'pavyon gibi' benzetmesi yapıldı

Ancak Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin bu projesi kent kamuoyunda tartışma yarattı. Falezlerin doğal yapısına ve yaban hayatına zarar vereceği endişelerini beraberinde getiren projeye “pavyon gibi” benzetmeleri yapılırken, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 10 milyon TL civarında maliyeti olduğunu açıkladığı projede hayvanların zarar görmemesi için her şeyi düşündüklerini dile getirdi.

AKP'li Türel döneminde gündeme gelmişti

Doğal sit alanı olan projenin uygulanacağı bölge, Antalya Yat Limanının batısında yer alan Yavuz Özcan Parkı ve devamında Konyaaltı sahiline doğru uzanan Atatürk Parkı ile Yat Limanının doğusunda yer alan Karaalioğlu Parkı’nın deniz tarafındaki kıyı uçurumlarını kapsıyor.

“Falez Bandı Aydınlatma Projesi” olarak anılan ışıklandırma girişimi aslında yeni bir proje değil. AKP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel döneminde 2008 yılında da gündeme gelmiş, dönemin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 21 Ocak 2008 tarihinde onaylanmıştı. Ancak Düden Şelalesinin denize döküldüğü alanda küçük bir kısmı uygulanan proje daha sonra rafa kaldırılmıştı.

Belediye 13 yıl önceki projeyi raftan indirip komisyona sundu

Antalya Büyükşehir Belediyesi, 2 Mart 2021 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Antalya 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’na başvurarak falezlerin yaklaşık 3,5 kilometrelik kısmının ışıklandırılmasını öngören proje hakkında görüş talep etti.

Koruma komisyonu iki bölge için koşullu izin verdi

Başvuruyu değerlendiren TVK Bölge Komisyonu, 9 Mart 2021 tarihli kararında, projenin uygulanacağı alanın kesin korunacak hassas alan ve nitelikli doğal koruma alanında kaldığını belirtildi.

Hazırlanan projenin mevcut haliyle jeolojik yapının yanı sıra flora ve faunaya zarar verecek nitelikte olduğu, ayrıca can güvenliğini tehdit edebileceği de belirtilen Komisyon kararında, Yavuz Özcan Parkı ve Kadınyarı Deresi hizasına kadar olan (1. Bölge) ile Karaalioğlu Parkı ve Hıdırlık Kulesine kadar olan (2. Bölge) alanda “doğaya ve jeolojik yapıya zarar verecek büyük makine ve ekipmanların kullanımından kaçınılarak, derin kazı, dolgu ve kazı içine betonlama yapılmaksızın, mevcut flora ve faunanın korunması esasına göre çalışmaların yapılması” koşuluyla uygun bulunduğu kaydedildi.

Atatürk Parkı'nın batısındaki bölge yeniden değerlendirilecek

Komisyonun kararına göre projenin uygulanması planlanan Yavuz Özcan Parkı'nın batısından Atatürk Parkı’nın sonuna kadar uzanan Konyaaltı falezlerindeki kısmında ise ilk iki bölgedeki uygulamanın sonuçlarına göre yeniden inceleme ve değerlendirme yapılacak.

Yaban hayatının evi olan falezlere 140 ayrı projektör

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin projeyle ilgili hazırladığı 1 Aralık 2020’de ihale edilen dosyada yer verilen bilgilere göre falezler bölgesinde farklı büyüklük ve nitelikte 140 adet aydınlatma projektörü ile 20 bin metreden fazla elektrik tesisatı borusu, 30 bin metre civarında yeraltı ve yerüstü kablosu kullanılması planlanıyor.

Falezlerde yok olma tehlikesi altındaki türler yaşıyor

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen "Antalya Biyoçeşitlilik Projesi" kapsamında Konyaaltı Varyantı ile Lara bölgesi arasında yer alan falezler ve çevresinde çok sayıda nesli tehlike altındaki bitki ve hayvan türü tespit edildi.

Falezlerde tespit edilen türler arasında nesli kritik olarak tehlike altında bulunan Antalya topuzu (Echinops antalyensi) ile yok olma tehlikesi altındaki emzikotu-yalı sincarı (Onosma strigosissima) ve koca havacıva (Alkanna macrophyll) da bulunuyor.

Kayalık alan vejetasyonu zengin bölge 

Falezlerde doğal olarak yetişen ve kaya vejetasyonunu temsil eden türler arasında yaygın olan ak andız otu ve sarı banotunun yanı sıra, lara çöveni, cüce şebboy, tüylü ferace, serik zarçiçeği, çılbırtı, defne, mersin, akçakesme ve kermes meşesi gibi bitki ve ağaç toplulukları da yer alıyor.

Gökdoğan ve yalıçapkını gibi türler kayalıklarda yaşıyor

Gökdoğan, kaya kırlangıcı, yalıçapkını, duvar tırmaşıkkuşu, kaya güvercini atmaca gibi türler de Antalya falezlerindeki kayalıkları üreme ve yaşam alanı olarak seçen kuşlar arasında yer alıyor. Ötleğenler, boyunçeviren, arap bülbülü gibi türler ise kayalıklarla bağlantılı habitatları kullanan ötücü türler arasında bulunuyor. Antalya körfezinde falezlere yakın bölgelerde zaman zaman görülen Akdeniz foku (Monachus monachus) da nesli tehlike altındaki türler arasında.  

Yapay ışıklandırma endişe verici bulundu

Antalya’nın en önemli doğal miraslarından biri olan falezler, doğal sit statüsü altında koruma altına alınmalarına rağmen kentleşme ve insan baskısı nedeniyle tahrip edilerek doğal yapısını büyük ölçüde yitirdi. Ancak geriye kalan ve insan etkisine karşı direnen yaban hayatının da uygulamaya konulan yapay ışıklandırma projesinden olumsuz etkileneceğinden endişe ediliyor.

'İstirham ediyorum bu ışıkları sökün'

Kent kamuoyundan gelen tepkilerin ardından akademisyenler de projenin hatalı olduğuna vurgu yaptı.

Hayvan sistematiği ve davranış biyolojisi gibi alanlarda çalışmalar yürüten Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sözen, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Antalya Büyükşehir Belediyesi yönetimine bir çağrıda bulunarak, “Yaban Hayatı uzmanı hemşeriniz olarak istirham ediyorum bu ışıkları sökün ve bir daha da böyle bir uygulama yapmayın. O falezleri eşsiz, güzel ve değerli kılan şey doğallığı ve barındırdığı yaban hayatıdır” ifadelerini kullandı.

'Kabul edilemez ışık kirliliği'

Dünyaca tanınan yaban hayatı uzmanlarından ekolog ve kuş bilimci Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu ise “Bu kabul edilemez bir ışık kirliliğidir. Daha dün ABD Milli Parklar Dairesi'nin 390 bin dolarlık ‘Işık kirliliğini azaltma’ araştırma fonuna başvurmaya davet edildim. Utah'ın doğal alanlarında zaten az olan ışıkları daha da azaltmayı ve yaban hayatına etkisini ölçmeyi istiyorlar” ifadelerini paylaştı.

‘Gececil hayvanlar için geceyi gündüze çeviriyorsunuz'

Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Prof. Dr. Mustafa Sözen, “Ben Antalya’nın yaban hayatını çok umursarım. Benim memleketim orası, ailem orada yaşıyor”  ifadelerini kullanarak şunları dile getirdi:

“Işık kirliliği ekolojik olarak problemli bir konu. Canlıların gececil olanı var gündüzcül olanı var. Siz geceyi karanlığa dönüştürürseniz gündüzcül canlıların bütün ritmini bozarsınız. Falezlerin altındaki mağaralarda binlerce yarasa belirlenmiş durumda. Doğal olarak orada yaşayan sineklerle, güvelerle, böceklerle besleniyorlar. Işıklar pek çok böcek ve canlı grubunun kendisine çarpıp ölmesine neden olan bir faktör aynı zamanda. Bu şekilde oradaki sinekleri böcekleri yapay olarak öldürüp yok ederseniz yarasaların hayatı da tehlike altına girmeye başlar. Zincir kopar, ekolojik denge bozulur. Orada yumurtasını bırakmış bir gökdoğan olduğunu düşünün. Gece karanlıkta olacak, gececil hayvanlar onu ve yavrularını görmeyecek, gündüz de avlanmaya gidecek. Gece yavrularını beslemesi gerekir, oradaki ışıklandırmayla gece görünür hale getirdikten sonra gececil hayvanlara açık hale getiriyorsunuz. Tamamen yapay bir durum yaratarak oradaki gececil hayvanlar için geceyi gündüze çeviriyorsunuz ve tehlikelere açık hale getiriyorsunuz.”

‘Canlılar ışığı güneş ve ay olarak algılıyor'

Yaban hayatındaki canlıların ışığı güneş ve ay olarak algıladığını ve ritimlerini ile hareketlerini bunlara göre belirleyerek ışığa doğru yöneldiklerinin altını çizen Sözen, “Bu şekilde yapay ışıklandırmalarla doğada kirlilik oluşturduğunuz zaman canlıların ışık kaynaklarını yanlış algılayıp yanlış yönelmelerine neden olur. En önemli noktalarda bir tanesi de oradaki Akdeniz Fokları. Tüm dünyada nesli tehlikede olan bir canlı türü. O ışıklardan elde edilecek olan faydanın tamamı, kaybedilecek olan bir tane Akdeniz fokunun çeyreği dahi etmez. Ne kazanacağız, ne kaybedeceğiz, bu tür konularda bunun iyi değerlendirilmesi lazım” görüşünü dile getirdi.

‘Işıklandırmanın turizme de hiçbir faydası olmayacak'

Falezlerde çok özel bir kaya vejetasyonu bulunduğuna işaret eden Sözen, bunun Türkiye’de bir başka benzerinin olmadığını dile getirdi. Işıklandırma projesinin turizme de hiçbir faydasının olmayacağını da savunan Prof. Dr. Mustafa Sözen, “Dünyada hiç kimse ‘burada ışık varmış diye ekstradan Antalya’ya geleyim’ demez. Antalya’ya gelen insanlar doğal güzellikleri ve denizin için geliyor. Bugüne kadar Antalya Türkiye’nin en çok turist çeken bölgesi oldu. Bir kişi ‘orada ışık yok, bu yüzden gitmeyeceğim’ diye geri döndü mü? Oraya yapay, pavyon ışıkları gibi ışıklar yerleştirerek hangi turisti ekstradan oraya çekeceksiniz ki? Zaten ışıklar deniz tarafında olduğunuz zaman görülebilecek bir şey. Bunun ne özelliği olabilir ki?” diye konuştu.

'Antalya'nın mucizesi yok olmasın'

Antalya’da uzun yıllardır binlerce öğrenciye doğa eğitimleri veren Biyomühendis-yazar Hüseyin Çağlar İnce ise “Falezler ışıklandırılmasın ki Antalya'da doğanın bir mucizesi yok olmasın” görüşünü paylaşarak şunları dile getirdi:

Falezler ışıklandırılmasın ki Antalya'da doğanın bir mucizesi yok olmasın. Dünyanın en hassas memeli hayvanlarından birisi olan Akdeniz foku yeryüzünde tek bir şehir merkezi seçti. Antalya. Akdeniz foku Antalya'nın marka değeri olması gerekirken biz onu buradan kovacak projeler yapıyoruz. Peki, Akdeniz Fokunu kovduk diyelim. Fokun umurunda olur mu? Olmaz. Çok olsa ölür. Doğanın umurunda olur mu? Elbette olmaz, milyonlarca yıllık bir oluşumda 200 bin yıldır var olan insan hikâyesi nedir ki? Unutmamız gereken şey şudur; doğanın bize değil, bizim doğaya ihtiyacımız var.

‘Şehirde müthiş bir yaban hayatı var'

Şehrin içinde müthiş bir yaban hayatı var ve biz yıllardır binlerce öğrenci ile bu muhteşem doğayı keşfediyoruz. Çocukların yaşadıkları bu coğrafyanın doğal ve kültürel değerlerini bilmeleri çok önemli. Çünkü onların kendi özlerinden beslenerek ileride dünya çapında benzersiz çalışmalara imza atmalarını ve bizleri gururlandırmalarını istiyoruz. Umarım o günler geldiğinde ait oldukları kültüre, doğaya yabancılaşmadıkları ve bizleri utandırmadıkları projelere imza atarlar.