Ankara’da yurttaşlara yönelik doğalgaz soygunu yıllardır kesintisiz biçimde devam ediyor. Doğalgaz dağıtımının özelleştirilmesi süreci öncesi Melih Gökçek döneminde yurttaşlara 300 dolar karşılığında zorla kartlı sayaçlar satıldı.
Yurttaşların haberi dahi olmadan “arıza” bahanesiyle sayaçlar değiştirildi, 300 dolarlık bir fatura çıkarıldı.
Bu 300 doların 150 doları sayaç bedeli olarak alındı, yani sayaçlar yurttaşlara zorla satıldı.
Gökçek’in abonelerden topladığı bu paranın nereye kullanıldığı hiçbir şekilde açıklanmadı, üstelik toplanan tüm paralara rağmen BOTAŞ’a neredeyse hiçbir ödeme yapılmadığı ortaya çıktı.
Hatta özelleştirme bedelinin bir bölümü bu borcun ödenmesi için kullanıldı.
Baştan sona hukuksuzluk
Sonra şirketlerin EPDK’ya yaptığı baskı sonrası dağıtım şirketlerine yeni bir gelir kapısı yaratmak adına sayaçların değiştirilmesine yönelik bir olanak tanındı.
Başkentgaz, bu değişimi ön ödemeli, yani kartlı sayaçların mekanik sayaçlarla değiştirilmesi şeklinde uygulama kararı aldı.
Tüketici Hakları Derneği, EPDK’ya bir başvuru yaparak, “tüketicinin sayaç değiştirmeye zorlanamayacağı” ifadesinin açıkça yer aldığı yönetmeliğe dikkat çekti. EPDK da bu yönetmeliği kabul etmek durumunda kaldı.
Ancak EPDK şirketlerin dayatması sonrası 2016 yılında bu kararını değiştirdi ve şirketlerin sayaçları değiştirmesinin önünü açtı.
Yani var olan yönetmelik yurttaşların aleyhine olacak şekilde değiştirildi.
Üstelik bu düzenleme, Ölçü ve Ayarlar Kanunu’nda şirketlerin yapması gereken sayaç bakımlarının da askıya alınmasına olanak tanıdı.
Yani şirketler kendi sorumluklarını yerine getirmeyecek, sayaçlar “arızalıysa” 14 yılı geçtiği için değiştirecek, sayaç arızalı değilse bile 20 yılı geçtiyse yine istediği gibi sayacı değiştirebilecekti.
'Mahkemeler artık aleyhte karar veriyor'
Hukuksuz sayaç düzenlemesine karşı uzun yıllardır mücadele veren Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar, bu konuda mahkemelerin yurttaşların lehine birçok karar verdiğini ancak bu kararların uygulanmadığını, üstelik son dönemde verilen kararların aleyhte gelmeye başladığına dikkat çekti.
"Son yıllarda mahkemeler ret kararları vermeye başladı. Bu kararlarda şirketlerin etkili olduğunu düşünüyoruz. Açıkça mevzuata aykırı kararlar veriyor mahkemeler" diyen Çakar, "Hakem heyeti tüketici lehine ve doğru kararlar veriyor. Başkentgaz, bu kararın iptali için dava açıyor, yerel mahkemeler genellikle yurttaşların aleyhine, şirket lehine karar veriyor" ifadesini kullandı.
Anlamsız bir kurum: Kamu denetçiliği kurumu
Kamu Denetçiliği Kurumu, Kızılay üzerinden Ensar Vakfı’na bağış skandalıyla gündeme gelen Başkentgaz’la ilgili bir başvuruyu geçtiğimiz Mart ayında değerlendirmiş, kurum, dağıtım şirketinin abonelerine bir tercih hakkı tanımadan mekanik sayaç kullanmaya zorlamasının, hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu ifade etmişti.
Kurumun aldığı bu kararı dikkate almayan Başkentgaz, istediği gibi sayaç değişimi yapmaya devam ediyor.
Son olarak bu uygulamaya maruz kalan bir yurttaş, yaşadıklarını soL’a anlattı.
'Hiçbir bildirim yapmadan gazı kapadılar, tek seçenek 593 lirayı ödemen dediler...'
Sayaçta bulunan gazın azalması sonrası karta yükleme yaptığını, ancak yaptığı bu yüklemenin kartı sayaca okutmasına rağmen görünmediğini, bir arıza yaşandığı düşüncesiyle aradığı Başkentgaz’dan sayacının 20 yılı geçtiği için gaz alımına kapatıldığı yanıtı aldığını aktaran yurttaş, şöyle konuştu:
Bana tek seçeneğimin 593 liralık güvence bedelini ödemek olduğu söylendi. Bunun ardından mekanik sayacın takılması sonrası yeniden gazı kullanabileceğim aktarıldı.
Karta yüklediğim gazı da kullanamamam nedeniyle gazım bitmek üzereydi, mecburen bu ücreti denkleştirip yatırmak zorunda kaldım.
Yani hem hiçbir bildirim yapmadan gazımı kesmiş oldular hem de 593 liralık bir ücret aldılar.