Anadolu Üniversitesi öğrencileri bugün çeşitli üniversite örgütlerinin çağrısıyla AKP Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan’ın da katıldığı Aile Sempozyumu’na karşı, sempozyumun gerçekleştirildiği Öğrenci Merkezi önünde bir araya geldi. 

İlk olarak Kadın Dayanışma Komiteleri adına konuşan Mersiye Hazır, “Peki ülkemizde Aile Yılı’nda ne oluyor?” diye sordu ve cevap verdi: “Biz söyleyelim. Kadınlar ölmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Kütahya'da Nagihan Uygur'un dayısı tarafından öldürülerek kendi evinin bahçesine gömüldüğü ortaya çıktı. Nagihan'ı bir yıl sonra tesadüfen buldular. Ülkemizde hala onlarca kadın kayıp, onlarca şüpheli ölüm var. Bunların ne kadarı o kutsadıkları aile içinde oluyor bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir sayı var dostlar paylaşalım. 2024 yılında yani geçtiğimiz yıl öldürelen kadınların yüzde 71'i aile içerisinde öldürüldü. Evet, yanlış duymadınız yüzde 71. Biz kadınlar düzenin methiyeler düzdüğü ailelerin içinde katlediliyoruz ve sayımız büyük oranda bilinmiyor bile.”

“İşte böyle bir tabloda bugün AKP milletvekiliyle birlikte burada toplanmışlar Aile Sempozyumu yapıyorlar” diyen Hazır, “Sesleniyoruz milletvekiline, burada aile sempozyumu yapacağınıza aile içinde öldürülen kadınların hesabını verin. Nagihan'ı bir yıl boyunca nasıl bulamadığınızın hesabını verin” diye konuştu. 

“Kadınlar öldürülürken suçu sadece öldürene atan iktidarın tüm kurumlarıyla suçlu” olduğunu ifade eden Hazır, “Biz koruma kararlarına, uzaklaştırma kararlarına rağmen, elektronik kelepçeye rağmen öldürülürken 'Koruma kararı olan kadın kapıyı açmasın' diyen içişleri bakanı Ali Yerlikaya suçlu. İkbal'le Ayşenur'u katleden cani kendini öldürdü diye soruşturmayı kapatanlar suçlu. Hesap verecekler” dedi.

Hazır, sözlerini “Sanmayın ki üç beş kişiyi tutukladınız diye, caniler öldürdükleri kadınlarla birlikte kendilerini de öldürdü diye sizin suçlarınızın üstü kapanacak. İki elimiz yakanızda” diyerek noktaladı. 

Hazır’ın ardından Anadolu Dayanışma Ağı adına Deniz Şanlı konuştu. 

“Boğaziçi Üniversitesi’nde tüm öğrenci kulüpleri kapatılırken faaliyetlerine halen devam eden İslam Araştırmaları Kulübü, 6 yaşındaki çocukların evlendirilmesini savunan gerici Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nureddin Yıldız’ı okula çağırdı” diyerek sözlerine başlayan Şanlı, Yıldız’ı protesto eden öğrencilerin gözaltına alındığını hatırlattı. 

“Eşitliğin, laikliğin, aydınlanmanın ve bilimin ön planda olması gereken üniversitelerimizde ‘Reşit olmadığı takdirde çocuk aile rızası ile evlendirilebilir’ diyen caniler, utanmazlar ve gericiler ön plana çıkmaktadır.” diyen Şanlı, “Yurdumuzun bakanlıklarını birbirlerine pay edip ülkenin üstünü bir örümcek ağı gibi sarmaları yetmezmiş gibi, geleceğimizi ellerimizden almaya çalışanlar aynı zamanda bu ülkedeki yüzlerce kadın ve çocuk istismarının altyapısını kuruyorlar” diyerek sözlerini sürdürdü. 

Şanlı, sözlerini şöyle noktaladı: 

“Boğaziçi’nde ve Galatasaray’da mücadele eden, boyun eğmeyen arkadaşlarımızı selamlıyoruz. Ve söz veriyoruz; üniversitelerimizde, kampüslerimizde, sokaklarımızda bize ait olan bu ülkenin hiçbir yerinde şeriata, tarikata ve karanlığa izin vermeyeceğiz. Önümüze ne çıkartılırsa çıksın bu kadın, çocuk ve insanlık düşmanlarıyla mücadele edeceğiz. Holdinglerin ve iktidarın yükselttiği ve kendileri gibi zenginleştirdiği bu tarikatlara fırsat vermeyeceğiz. Patronun kar hırsına, iktidarın barikatlarına, tarikatların karanlığına boyun eğmeyeceğiz”

Şanlı’nın ardından İletişim, Hukuk, Turizm ve Edebiyat Fakültesi Öğrenci Temsilcilikleri adına Arya Aksu konuştu. 

Sözlerine 2025’i Aile Yılı ilan edilmesini kastederek cumhurbaşkanının çeşitli yılları “bir şeyler yılı” olarak ilan etmeye devam ettiğini söyleyerek başlayan Aksu, “Aile kurmayı teşvik etmek için genç çiftlere maddi destekler, evlilik danışmanlığı, ilk evini alanlara öncelik tanıyan sosyal konut programları, doğum izinlerinin artırılması, doğum yardımları ile esnek ve uzaktan çalışma gibi birçok konu ele alınıyor. Ancak bizler biliyoruz ki kadını güçlendirmek şöyle dursun, aile içerisinde olabilen en erken yaşta eriyen, hatta yok olan, sesi çıkmayan kadınlar planlanıyor!” dedi. 

Aksu, sözlerine “Anadolu Üniversitesi'nden sesleniyoruz! Bizler sizin aile yılınıza karşılık mücadele yılımızı ilan ediyor; özgürlük ve eşitlik talebimizi yükseltiyoruz!” diyerek devam etti. 

22 yıllık AKP iktidarının kadınlara ilişkin yaptıklarının karnesini çıkartan Aksu, şunları sıraladı: “Emeği ucuzlaştırma, yoksullaştırma, bakım yükünü kadınların sırtına yükleme, kadınları ve çocukları şiddetten koruyan yasalara saldırma, şiddeti önleme mekanizmalarını etkin çalıştırmama, LGBTİ’+ların yaşam hakkını hedefe alan uygulamalar…”

AKP Milletvekili Ayşe Gürcan’a seslenen Aksu, “Üniversitelerde kadın düşmanı etkinliklerinize de sizlere de yer yok! Üniversiteler bizimdir bizim kalacak. Bizler bu sıralarda toplumsal cinsiyet eşitliğini, LGBTI haklarını, kadının kurtuluş mücadelesini konuşmaya devam edeceğiz” dedi. 

Aksu, sözlerini “Bu alanlarda var olmanın, kadın dayanışmasından aldığımız güçle mücadelemizi büyütmenin ve bizleri karanlığa, gericiliğe hapsetmek isteyenlerin karşısında birleşik mücadelemizle duracağımızın sözünü veriyoruz!” diyerek noktaladı. 

Öğrenciler, ÖGB saldırısına rağmen pankartı astı

Konuşmaların ardından Öğrenci Merkezi korkuluklarına Kadın Dayanışma Komiteleri imzalı “Düzeniniz batsın kadınlar yaşasın!” pankartı asmak isteyen öğrenciler Özel Güvenlik Birimleri (ÖGB) tarafından engellendi. 

Güvenlikler, öğrencilere fiziksel müdahalede bulundu. 

Bunun üzerine öğrenciler Öğrenci Merkezi önünde beklemeye başladı. 

Bu süreçte rektörün özel kalem müdürüyle de konuşan öğrencilere özel kalem müdürünün “Biz size yardımcı olmaya çalışıyoruz ama pankartı buraya asamazsınız.” demesi üzerine öğrenciler anayasal haklarını kullandıklarını ve merkez önünde bekleyeceklerini ifade etti. 

İlerleyen saatlerde öğrenciler pankartı asmayı tekrar isteyince ÖGB öğrencilere tekrar saldırdı, öğrencilerin pankartı ÖGB tarafından yırtıldı. 

Öğrenciler, saldırının ardından başka bir pankartı Öğrenci Merkezi’ne asmayı başardı. 

Pankartı astıktan sonra Öğrenci Merkezi’nden Güzel Sanatlar Fakültesi çimlerine güvenli tarafından yırtılan pankartlarıyla yürüyen öğrenciler, eylemlerini burada sonlandırdı.  

Öğrencilerin tuvaleti kullanmak için bile Öğrenci Merkezi’ne girmesine izin verilmedi 

soL’a konuşan öğrenciler, tuvaleti kullanmak için bile Öğrenci Merkezi’ne alınmadıklarını söyledi. 

İçeriye alınan öğrenciler sadece etkinliğe katılmak için gelenler oldu. 

ÖGB, eylem yapan öğrencilerin içeri girmemesi için kapı girişini fırça sapıyla sıkıştırdı.