Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da, İsrailli Maccabi Tel Aviv taraftarlarının ırkçı saldırılarıyla başlayan olaylar devam ediyor.
İsrailli taraftarların provokasyonu sonrası kentte Filistin yanlısı eylemler başlamıştı. Maccabi taraftarlarına sert yanıt veren Filistin destekçileri, bir haftadır polis saldırısı altında.
Şu ana kadar 50'dan fazla gözaltı yapan polis, dün de 5 yeni kişiyi gözaltına aldığını duyurdu. Tepkilerini sürdüren Filistin destekçileriyse dün boş bir tramvayı ateşe verdi.
Maçtan bir gün önce ne oldu?
İlk olaylar, maçtan bir gün önce, geçtiğimiz Çarşamba akşamı yaşandı. Hollanda polisi, Maccabi taraftarlarının bir binanın cephesinden Filistin bayrağını indirip yaktığını, "S..tir git Filistin" diye bağırdığını ve bir taksiye zarar verdiğini bildirdi.
Aynı gün, bir radyo çağrısının ardından birkaç taksi şoförü, yaklaşık 400 İsrail taraftarının toplandığı yakındaki Max Euweplein'deki bir kumarhaneye yöneldi. Taksi şoförlerine müdahale eden polis, taraftarları kumarhaneden dışarı çıkardı.
Doğrulanmış sosyal medya videolarında Maccabi taraftarlarının işaret fişekleri ve havai fişekler attıkları, İbranice "olé, olé, İsrail Savunma Kuvvetleri kazansın, Arapları s..." diye bağırdıkları ve Gazze'de "çocuk kalmadığını" ilan ettikleri görüldü.
Maç günü ne oldu?
Maçın oynandığı Perşembe günü öğleden sonra, Maccabi taraftarlarının toplandığı merkezi Dam Meydanı'nda daha fazla çatışma yaşandı. Polis, Filistin yanlısı göstericilerin meydana ulaşmaya çalıştığını aktardı. Polis, olayla ilgili iki kişiyi gözaltına aldı.
Aynı gün, Maccabi taraftarları Ajax'ın stadı Johan Cruyff Arena'ya giderken Arap karşıtı sloganlar atarken görüntülendi. Polis, 2 bin 600 İsrailli taraftarı maça kadar eşlik etti ve stadyumun dışında Filistin yanlısı bir gösteriye yönelik yasağı tanımayan protestocuları dağıttı.
Ajax'ın 5-0 kazandığı maçtan sonra da, ırkçı tezahüratlarda bulunan şehir merkezindeki Maccabi taraftarlarına yönelik çok sayıda tepki yaşandı. Görüntülerde, maskeli gençlerin scooter ve e-bisikletlerle Maccabi tişörtlü kişileri kovaladığı ve dövdüğü görüldü.
Bir yandan, yerel medyada Maccabi taraftarlarının kaybolduğu veya rehin alındığı yönünde yalan haberler yayınlandı. O gün yaşanan çatışmalar sonucunda beş kişi hastaneye kaldırıldı, 20 ila 30 kişi hafif yaralandı.
Ayrıca Amsterdam merkez tren istasyonuna yakın Maccabi taraftarlarının havai fişek attıkları, Filistin karşıtı sloganlar attıkları ve bir inşaat alanından silah olarak kullanmak üzere demir iskele boruları ve tahta kalaslar aldıkları görüntüler ortaya çıktı. Diğer görüntülerde Maccabi taraftarlarının kemer sallayarak sokaklarda koştukları görüldü.
Yetkililer nasıl tepki verdi?
Yaklaşık 800 polis, maç öncesi ve maç sırasında toplam 62 gözaltı yaptı. Gözaltına alınanların çoğu, kamu düzenini ihlal etmekle suçlandılar. Dört kişi hâlâ gözaltında. Maçtan sonra güvenlik kameralarıyla tespit edilen şiddet nedeniyle yapılan ilk gözaltı Cumartesi günü oldu.
Olaylar nedeniyle Amsterdam ve çevresinde kısmi bir olağanüstü hal ilan edildi ve polise rastgele durdurma ve arama operasyonları yapma hakkı verildi. Kentte ekstra polis görevlendirildi, Yahudi binalarında güvenlik artırıldı ve protestolar yasaklandı.
Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema, Cuma günü düzenlediği basın toplantısında şiddetin "pogromları hatırlattığını" iddia etti. Halsema, "Şiddet şehre derinden zarar veriyor. Yahudi kültürü derinden tehdit altında. Bu, bir daha asla görmeyi ummadığım bir antisemitizm patlaması” diye konuştu.
Savcı René de Beukelaer de, soruşturmanın "antisemitizme" odaklanacağını söyledi. Polis, failleri tespit etmek için görüntüleri ve saldırıların ne kadar organize olduğunu belirlemek için sosyal medyayı analiz ettiğini açıkladı. Yetkililer ayrıca İsrail'in Hollandalı yetkilileri olası bir sorun konusunda uyardığı iddialarını da araştırdığını aktardı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsraillileri tahliye etmek için askerler ve sağlık ekipleriyle iki uçak gönderdiğini ancak bunların hiçbir zaman gerçekleşmediğini ve Maccabi taraftarlarının El Al uçaklarıyla evlerine dönmek zorunda kaldığını savundu.
Gerginlikler dün gece de devam etti. Ellerinde sopalar ve havai fişekler taşıyan onlarca kişi, Batı Amsterdam'da boş bir tramvayı ateşe verdi ve camlarını kırdı. Görüntülerde, meydanda birçok kişinin havai fişek, direk ve tahta paletler attığı görüldü.
Polis, Perşembe gecesi yaşanan olaylarla ilgili soruşturma kapsamında Pazartesi günü Amsterdam ve çevre şehirlerden 18 ila 37 yaş aralığında beş yeni kişinin gözaltına alındığını duyurdu.
Siyasi yankıları ne oldu?
Netanyahu, olayları “İsrail vatandaşlarına yönelik planlı bir antisemitik saldırı” iddiasıyla kınadı. Netanyahu, daha sonra şiddeti 1938'de Nazi Almanyası'nda tahmini 91 Yahudi'nin öldürülmesiyle karşılaştırarak “Kristallnacht... Amsterdam sokaklarında” olarak tanımladı.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, olayların “antisemitik bir pogrom” ve “özgürlük değerlerini savunmak isteyen her ülke için bir uyarı işareti” olduğunu iddia etti. Hollanda kralıysa, Yahudi halkının Hollanda'da kendilerini güvende hissetmeleri gerektiğini söyledi.
Kral Willem-Alexander, “İkinci dünya savaşı sırasında Hollanda Yahudi toplumuna karşı başarısız olduk. Dün gece de başarısız olduk” dedi. ABD Başkanı Joe Biden da, olayların “aşağılık” ve “tarihin karanlık anlarının” bir yankısı olduğunu ileri sürdü.
Hollanda Başbakanı Dick Schoof da, olayları “utanç verici”, “kabul edilemez” ve “dönüm noktası” olarak nitelendirdi. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar'ı Lahey'deki görüşmelere davet eden Schoof, kendisiyle "yükselen antisemitizmle mücadelenin aciliyeti" konusunda anlaştıklarını ifade etti.
Son Hollanda seçimlerinde İslam karşıtı Özgürlük Partisi birinci olan ancak hükümette resmi bir rolü olmayan Geert Wilders da, Halsema'nın istifa etmesi için bir dizi kışkırtıcı sosyal medya paylaşımında bulundu.
Müslümanları hedef alan ve ırkçı ithamlarda bulunan Wilders, Amsterdam'da "Yahudi avı" olduğunu öne sürerek, İslam'ı "geri zekalı bir kültürün ideolojisi", Faslılarıysa "pislik" olarak nitelendirdi. "Filistin bayraklı Müslümanlar Yahudileri avlıyor" diye ekleyen Wilders, "İslamcı radikalleri durdurup kovmaya" yemin etti.