Hıristiyan Birlik, yasa önergesinde AfD’yi yabancı düşmanlığı ve komplo teorileri yaymakla suçlasa da, önergeye oy vermekte bir beis görmedi ve danışıklı dövüş halinde yasanın Meclis’ten geçmesinde önemli bir rol üstlendi.
Mehmet Kaynak
Almanya’da 23 Şubat tarihinde gerçekleşecek erken seçimlere çok kısa bir süre kalmışken, seçim tartışmalarının merkezindeki göçmen politikalarına ilişkin 29 Ocak Çarsamba günü çok önemli bir yasa teklifi Hıristiyan CDU/CSU Birlik tarafından Meclis’e sunuldu. 348 milletvekilinin lehte, 345 milletvekilinin ise aleyhte oy kullandığı oturum sonucunda yasa tasarısı Meclis’in onayından geçmiş oldu. Böylece Birlik’in “Beş Maddelik Plan” olarak adlandırdığı, göçmen ve mülteci politikalarında katılaşmayı amaçlayan yasa önergesi, faşist ve göçmen düşmanı parti Almanya İçin Alternatif'in (AfD) de katkısıyla Meclis’ten geçmiş oldu.
Trafik Lambası Koalisyonu’nun unsurları SPD, Yeşiller ve FDP arasındaki krizin derinleşmesi üzerine koalisyon hükümeti dağılmış, Cumhurbaşkanı Steinmeier Meclis’i feshetmiş ve 23 Şubat’ta erken seçimlere gidileceğini duyurmuştu. Partilerin seçim çalışmaları hızla başlamış hem Şansölye adaylarını hem de seçim bölgelerindeki adayları seçim atmosferine hızlı bir giriş yapmıştı. Ekonomideki durgunluk, artan enflasyon, savaş sanayine yapılan yüksek yatırımlar, kapanan fabrikalar, vergi artışları veya kamu yararına kullanılan bütçedeki kesintiler… Bunların hiçbiri göçmen politikaları kadar seçim gündemini oluşturamadılar. AfD ve CDU/CSU’nun göçmen karşıtlığını odak haline getirdiği bu süreçte diğer partiler herhangi bir alternatif oluşturamadı ve Alman siyasiler son bir aydır yalnızca göçmenleri ve göçmen politikalarını konuşur hale geldi. Mannheim’deki bıçaklı saldırı, Magdeburg’daki Noel pazarı saldırısı ve son olarak geçen hafta Aschaffenburg’da yaşanan bıçaklı saldırı faillerinin yabancı kökenli olması bu gündem için işleri daha da kolaylaştırdı. Yükselen göçmen karşıtlığı ise ilk meyvesini Meclis’ten geçen oylama ile CDU/CSU’nun “Beş Maddelik Plan”ı ile toplamış oldu.
Göçmen ve mülteci karşıtlığını dilinden düşürmeyen CDU/CSU Birliği’nin bu başarısı yasal olarak bir bağlayıcılığa sahip olmasa da Alman siyaseti açısından önemli bir dönüm noktası oldu. Almanca olarak “Brandmauerfeuer” olarak nitelendirilen ve AfD’ye karşı uygulanan siyasi izolasyonu ifade eden duvar bu oylama ile bir ölçüde kırılmış oldu. Birlik yasa önergesinde AfD’yi yabancı düşmanlığı ve komplo teorileri yaymakla suçlasa da, önergeye oy vermekte bir beis görmedi ve danışıklı dövüş halinde yasanın Meclis’ten geçmesinde önemli bir rol üstlendi. Bu oylama 23 Şubat seçimlerinde her iki partinin de alacakları oy potansiyeli düşünüldüğünde çıkarılacak yeni yasalarda benzer bir işbirliğine gidebileceklerine dair önemli bir sinyal oldu.
Beş maddelik plan ne içeriyor?
Almanya’nın özellikle iltica politikalarında daha sertleşmesini çalışmalarının temeline alan Birlik lideri Friedrich Merz sunduğu yasa tasarısında “Beş Maddelik Plan”a ilişkin son dönemde yaşanan saldırılara ve cinayetlere değinilerek, Alman Federal Meclisi’nin bunun Almanya’daki yeni normallik olduğunu reddetmeye davet ediyor. Tasarıda hükümetin son yıllardaki uyguladığı göç politikaları ile göç üzerindeki kontrolü sağlamayı başaramadığını, ulusal hukuku etkin bir şekilde uygulayamadığını, yasa dışı göçü teşvik edici sosyal yardımları ortadan kaldırmadığına değinilmiş, şu beş maddenin uygulanması talep edildi:
- Sürekli Sınır Kontrolleri: Almanya’nın tüm komşu ülkelerle olan sınırları kalıcı olarak kontrol altına alınmalıdır.
- Ülkeye Yasa Dışı Girişlerin İstisnasız Geri Çevrilmesi: Geçerli bir oturumu veya vizesi bulunmayan ya da Avrupa’daki serbest dolaşımdan yararlanmayan kimselerin Almanya’ya girişi fiilen engellenmelidir. Bu kişiler iltica talebinde bulunup bulunmadığına bakılmaksızın geri çevrilmelidir.
- Hakkında Sınır Dışı Kararı Bulunan Kimseler Serbest Bırakılmamalıdır: Hakkında sınır dışı kararı verilmiş yasa dışı göçmenlerin gözaltında tutulması gerekmektedir. Bu gözaltılar için yerleşke kapasiteleri artırılmalı, hızlıca kamuya ait boşluktaki tesisler tahsis edilmeli, eksik kalması halinde yeni tesislerin ve konteynerların inşasına başlanmalıdır. Sınır dışı etme işlemleri günlük hale getirilmeli, Suriye ve Afganistan’a iadeler düzenli hale gelmelidir.
- Eyaletlere Sınır Dışı İşlemlerinde Daha Fazla Destek Verilmesi: Federal Devlet sınır dışı işlemlerini gerçekleştirebilmesi için eyaletlere daha fazla destek vermelidir. Federal geri gönderme merkezleri kurulmalı ve sınır dışı işlemleri kolaylaştırılmalıdır. Federal Polis’e hakkında sınır dışı edilme kararı bulunan kimseler için doğrudan tutuklama emri çıkarma yetkisi tanınmalıdır.
- Suçlular ve Güvenlik Tehdidi Oluşturan Kimseler İçin İkamet Yasasının Sertleştirilmesi: Sınır dışı edilmesi gereken suçlular ve güvenlik riski oluşturan kişiler süresiz olarak gözetim altında tutulmalı, sınır dışı süreci tamamlanana dek serbest bırakılmamalıdır. Bu kişilerin Almanya’ya dönüşleri kesin olarak engellenmelidir.
Önergenin kabul edilmesi yasal olarak ne anlama gelmektedir?
Öncelikle bu bir yasa önergesi (Entschließungsantrag) olup, yasal bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Ancak yarın (31.01.2025) yapılacak oturumda hukuki bağlayıcılığı olan yasa tasarısı Zustrombegrenzungsgesetz (Akışı Sınırlandırma Yasası) oylamaya sunulacak. Eğer bu tasarı Meclis’te yine çoğunluğu elde eder ve Bundesrat da onaylarsa, hükümetin yasayı uygulaması gerekecek. Bu tasarı Aufenthaltsgesetz (İkamet Yasası) maddelerinde bazı değişiklikleri öngörüyor. Almanya’daki entegrasyon kapasitesinin dolduğuna değinilerek sınırlı koruma (subsidiärer Schutz) sahibi kişilerin aile birleşimi (Familiennachzug) taleplerinin süresiz olarak durdurulması öngörülüyor. Federal Polis’in tren istasyonları gibi yetki alanına giren noktalarda yasa dışı göçmen tespit edilmesi halinde sınır dışı işlemlerini doğrudan başlatabilme yetkisine sahip olması amaçlanıyor. Ayrıca polise bu kimseler için gözaltı veya tutuklama talebinde bulunması yetkisini vermek istiyor.
Türkiye’den gelen iltica başvurucuları
Özellikle Türkiye’den gelip iltica başvurusunda bulunan Duldung belgesine sahip kimselerin de sınır dışı edilmesi bu yasayla mümkün hale gelecek. Almanya Federal Göç ve Mülteciler Dairesi´nin (BAMF) ilk başvurularını reddettiği ancak İdare Mahkemesi’ne (Verwaltungsgericht) itirazlarını sunan kimseler Duldung sayesinde gecici olarak Almanya'da kalmaya devam edebiliyor. Bu Almanya'da oturma hakkı olmayan ancak henüz sınır dışı edilmesi mümkün olmayan kişilere verilen bir statüdür. Yani, yasal olarak bir oturum izni değil, yalnızca sınır dışı işleminin geçici olarak askıya alınmasıdır.
Uygulamada genellikle Duldung statüsüne sahip kimselerin sınır dışı edilmesi için mahkeme kararının aleyhte sona ermesi beklenmektedir. Bu yasa ise Duldung sahibi kimselerin de sınır dışı edilme sürecinin hızlandırılması amaçlanıyor.
Yasa tasarısındaki diğer bir detay ise sınır dışı etme sürecinde Federal Polis’in yetkilerinin artırılmasında gözlemleniyor. Kural olarak Federal Polis sınır dışı etme işlemlerinde Yabancılar Dairesi ile birlikte hareket etmek zorundadır. Ancak yeni yasa ile sınır dışı kararının resmi çalışma saatleri dışında alınması gerektiği halde Federal Polis’in Yabancılar Dairesi’ni es geçerek tek başına karar verebilmesi amaçlanıyor. Kapsamı keyfi kullanıma açık bu madde sayesinde Federal Polis’in hafta sonu veya çalışma saatleri haricinde karar alarak hızlı bir şekilde sınır dışı sürecini ilerletmesi mümkün hale gelebilir.
Bundesrat yasa tasarısını reddedebilir
Yasa önergesinin yasal bir bağlayıcılığının bulunmamasının yanı sıra yasa tasarısının meclisten geçmesi halinde dahi eyaletlerdeki Bundesrat’lar onaylamaksızın yürürlüğe girmiyor. Dolayısıyla Bundesrat’ın yasayı reddetmesi halinde uzlaşma komitelerinin de kurulabileceği karmaşık bir sürece girilebilir. Bu noktada eyaletlerin ve Federal Devlet’in yetkileri, yasanın uygulanıp uygulanmaması konusunda hukuki tartışmaların başlaması oldukça muhtemel görülüyor.
Berlin’in CDU’lu Eyalet Başbakanı Kai Wagner, AfD’nin oyları sayesinde kabul edilen bir yasaya Bundesrat’ın asla onay vermeyeceğini derken, yine Schleswig-Holstein Eyalet Başbakanı Daniel Günther (CDU), AfD’nin oylarıyla çoğunluk elde eden bir yasayı Bundesrat’ta engelleyeceğini duyurdu. Birlik’in AfD ile hiçbir şekilde işbirliği içinde olmayacağını sürekli duyurmasından sonra, AfD oylarıyla meclisten geçecek bir tasarının CDU’lu eyalet başkanlarının söz konusu dik duruşu ile yürürlüğe girmesi ihtimali pek de olası gözükmüyor.