Almanya iç istihbarat raporunu yayımladı: 'Almanya, MİT’in odak ülkelerinden'

Alman iç istihbarat teşkilatı BfV'nin yıllık raporunda, Almanya'nın MİT’in odak ülkelerinden biri olduğuna işaret edildi.

Haber Merkezi

Almanya'nın iç istihbarat birimi olan Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV), 2019 yılı raporunu kamuoyu ile paylaştı. İçişleri Bakanı Horst Seehofer ve BfV Başkanı Thomas Haldenwang tarafından düzenlenen basın toplantısıyla açıklanan 377 sayfalık raporda, Türkiye'nin Almanya'daki istihbarat faaliyetlerine ilişkin ayrıntılı bilgiler yer aldı. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) Almanya’daki casusluk faaliyetlerine dikkat çekilen raporda, ayrıca PKK, DHKP-C ve Ülkücü Hareket'le ilgili de bilgi ve değerlendirmelere yer verildi.

DW Türkçe'den Değer Akal'ın haberine göre, MİT'in son dönemde geçirdiği değişimin vurgulandığı BfV raporunda, “geniş yetkilere” sahip olduğu belirtilen Hakan Fidan başkanlığındaki teşkilatın 8 bin ila 9 bin personeli bulunduğu ifade edildi. Raporda, MİT için "Cumhurbaşkanı ve partisi AKP’nin yönetimindeki Türk Hükümeti'ne, hükümet politikalarının uygulanması, iç güvenliğinin muhafazası ve aynı zamanda siyasi kararların hazırlanmasına dönük istihbarat toplamak için hizmet vermektedir” denildi.

'Diplomatik temsilciliklerde çalışanlar da MİT’in odağında'

Alman iç istihbaratı raporunda, MİT’in Almanya’da hem açık kaynaklardan bilgi topladığı hem de örtülü casusluk faaliyetleri yürüttüğü aktarılıyor. Almanya’daki Türkiye kökenli toplumun büyüklüğüne, Türk örgütlerinin ve diplomatik temsilciliklerinin sayıca çok olduğuna dikkat çekilen raporda, bunun MİT’in istihbarat faaliyetleri lehine bir ortam sağladığı belirtiliyor.

Türkiye'deki Alman diplomatik temsilciliklerinde çalışanların da MİT’in odağında bulunduğu ifade edilerek son dönemde hem Alman hem Türk vatandaşlığına sahip olanların, Türkiye seyahatlerinde gözaltı ya da giriş yasağı gibi sıkıntılı uygulamalarla karşı karşıya kalabildikleri kaydediliyor.

Almanya'nın Türk istihbaratının faaliyetlerinin odağındaki ülkeler arasında yer aldığı vurgulanan raporda, bunun siyasi, ekonomik ve teknolojik istihbarat elde etme boyutlarının olduğu, ayrıca nüfuz etme gayretlerinin de sürdüğü ifade edildi.

Raporda, "Türk istihbarat faaliyetlerinin yoğunluğu, Türkiye'deki mevcut siyasi ve ekonomik gelişmelerden bağımsız olarak devam edecektir. Almanya’daki Türkiye kökenli topluma, aktif diaspora politikası kapsamında nüfuz etme çalışmaları da devam edecektir” görüşü aktarıldı.

'AKP'ye muhaliflere yönelik istihbarat faaliyetleri öncelikli'

Raporda PKK ve Fethullah Gülen cemaatine ağırlık verdiğinin altı çiziliyor. Ayrıca MİT’in öncelikleri arasında AKP'ye muhalif dernek veya kişilere yönelik istihbarat faaliyetlerinin de bulunduğu belirtiliyor.

MİT’in Almanya’daki Türkiye kökenli topluma nüfuz etme amaçlı girişim çabalarına dikkat çekilen raporda, aynı zamanda Almanya genelinde, siyasi karar alma süreçlerini etkilemeye, Alman siyaseti, ekonomisi, ordusu, bilim dünyası ve yüksek teknolojisine yönelik istihbarat edinmeye çalıştığı da söyleniyor.

Geçmiş senelerdeki raporlarda, istihbarat faaliyetleri kapsamında "Türk devletinin artan oranda diasporadaki kurumları kullandığı" belirtilerek yer verilen Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) bu seneki raporda bulunmaması dikkat çekiyor.

Buna karşın, AKP'ye yakınlığı ile bilinen Uluslararası Demokratlar Birliği’ne (UID) bu sene de raporda yer veriliyor.

PKK, Ülkücü Hareket raporda yer aldı

Raporun, "Güvenliği Tehdit Eden Aşırı Yabancı Hareketler”  başlığı altında da, Almanya’nın terör örgütü olarak yasakladığı PKK ve DHKP-C’nin faaliyetleri de mercek altına alındı. Raporun bu bölümünde ayrıca, “Ülkücü Hareket” ve Almanya'daki milliyetçi gruplarlarla ilgili bilgilere yer verildi.

İç istihbaratın raporuna göre PKK, yaklaşık 14 bin 500 üyeyle "yabancı aşırı hareketler" arasında en büyük grubu oluşturuyor.

PKK yapılanmalarının Avrupa’da, kendilerine yönelik terör örgütü algısını kırmak için çeşitli isim değişikliklerine gittiğine işaret edilen raporda, bu çerçevede geçen yıl Almanya’da da adımlar atıldığı da kaydedildi.

BfV’ye göre, PKK'nin etkisindeki derneklerin çatı örgütü olarak görülen NAV-DEM geri planda kalırken, yeni kurulan KON-MED, örgütün faaliyetlerinde öne çıkmaya başladı.

Alman iç istihbaratının raporunda son dönemde PKK etkinliklerine katılanların sayısının gerilediğine dikkat çekilirken, örgütün 2019 yılında Almanya’da yaklaşık 16 milyon euro topladığı, bunun geçen yıla göre daha fazla olduğu belirtildi. PKK’nin yine geçen sene Avrupa genelinde topladığı paranın ise 25 milyon euroyu geçtiği kaydedildi. 

Haziran 2013’den bu yana en az 280 kişinin PKK’ye katılmak için Almanya'dan, Türkiye'nin güneydoğusuna, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’ye gittiği bilgisi paylaşılırken, bunlardan en az 23’ünün bölgede hayatını kaybettiği, 135 kişinin ise yeniden Almanya’ya döndüğünün tespit edildiği de bildirildi.

Öte yandan BfV'nin raporunda, "İslamcılık / İslami Terörizm” başlığı altında da Alman güvenlik makamları tarafından faaliyetleri izlenen radikal hareketler ve ayrıca siyasal İslamcı gruplar mercek altına alındı.