Alman basını, Suriye'de Beşar Esad hükümetinin cihatçı örgütlere karşı düşmesinin Rusya'yı ve Ukrayna'da yürüttüğü savaşı nasıl etkileyeceğini konuşuyor.
Buna ilişkin makalelerden biri Der Spiegel dergisinde yayımlandı. Christina Hebel imzalı makalede, Suriye'de yaşanan gelişmelerin, Putin'in iktidarı boyunca aldığı en büyük yenilgilerden biri olduğu vurgulandı.
Beşar Esad'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den "sığınma talebinden fazlasını" bekleyemeyeceğini öne sürülen yazıda, Putin'in 2015 yılında ordusunu Suriye'ye destek için gönderdikten sonra Esad'ın 9 yıl iktidarda kalmasına yardımcı olduğuna, ancak nihayetinde kendisini terk ederek İslamcı grupların Şam'ı ele geçirmesine izin verdiğine işaret edildi.
'Putin'in en büyük yenilgilerinden biri, gücünün kısıtlılığı ortaya çıktı'
Yazıda, "Bu, Putin'in neredeyse 25 yıllık iktidar süresindeki en büyük yenilgilerinden biri. Ukrayna'ya ve onun Batılı müttefiklerine karşı yürütülen savaşın Rusya güçlerini ne kadar kısıtladığını ortaya koyuyor" denildi.
Rusya'nın Şam'a doğru ilerleyen cihatçılara hava kuvvetleriyle müdahale ettiği, ancak bu müdahalenin 2015'teki kadar yoğun olmadığı anımsatılan yazıda, "Bunu yapabilmek için Rusya'nın, o dönemde isyancılara karşı kazandığı zaferden sonra azaltmış olduğu Suriye'deki birimlerini artırması gerekecekti. Suriye'de hâlâ kaç Rus askerinin ve silahının bulunduğu tam olarak belli değil. Uzmanlar birkaç bin kişinin bulunduğunu varsayıyor; Putin yakın zamanda savaş uçaklarının ve uçaksavar sistemlerinin yerini değiştirdi" ifadeleri kullanıldı.
'Ukrayna savaşının bedelini Suriye'de ödedi'
Putin'in Donbass'a doğru ilerlemek ve Ukrayna tarafından işgal edilen Kursk bölgesini yeniden ele geçirmek için Ukrayna'da askerlerine ve silahlarına ihtiyacı olduğu belirtilen yazıda, "Kremlin patronu, gelecekteki ABD Başkanı Donald Trump'ın açıkladığı olası müzakereler için yeni bir gerçeklik yaratmak istiyor" denildi ve Suriye'de yaşananların, Putin'in askeri seçeneklerinin sınırsız olmadığını gösterdiği söylendi. Yazının devamında, "Dolayısıyla Rus liderin öncelikleri belirlemesi gerekiyordu. Bu açıdan bakıldığında Esad'ın düşüşü, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşın bedelini ödüyor" ifadeleri yer aldı.
Rusya'nın bu tavrında, Suriye ordusunun davranışının da rol oynadığı savunulan yazıda, "Ruslar Esad'ın askerlerinin savaşmamasına şaşırdılar. Eğer Suriye diktatörü artık ordunun desteğine sahip değilse Moskova neden asker göndersin ki?" denildi.
'Rusya, Ortadoğu'daki nüfuzunu kaybediyor'
Esad'ın devrilmesiyle birlikte Putin'in Suriye ve Ortadoğu'daki nüfuzunu kaybetmeye başladığı kaydedilen yazıda, "Putin, artık Suriye'deki yeni gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalan birçok aktörden yalnızca biri. Moskova'nın diplomatları hasar kontrolüyle meşgul" ifadeleri kullanıldı.
"Putin'in, sürekli propagandasını yaptığı sözde ABD ve Batı tahakkümü karşısında kendisiyle kurulacak bir ittifakın gerçekte ne kadar dirençli olabileceğini kendine sorması gerekiyor" denilen yazıda şöyle devam edildi:
"Putin dokuz yıldan fazla bir süre önce oraya askeri müdahalede bulunduğunda, eski Sovyet devletlerindeki etki alanı dışında çıkarlarını askeri olarak savunmaya istekli olduğunu göstermek istiyordu. Rusya'nın güvenilir bir koruyucu güç olarak itibarından ve İsrail, İran, Türkiye ve ayrıca ABD üzerinde yaratabileceği nüfuzdan endişe duyuyordu."
'Putin üslerini kurtarmak istiyor, gemileri Boğaz'dan geçemez'
Yazıda, Putin'in Suriye'deki Rus hava üslerinin kaderi için Türkiye'nin insafına kaldığına da işaret edildi.
Suriye'nin, Putin'e yalnızca nüfuz sağlamakla kalmadığı, aynı zamanda ordusu ve yeni silahları için bir eğitim alanı da sunduğu belirtilen yazıda şunlar söylendi:
"Putin, Suriye'deki iki askeri üsse milyarlarca ruble yatırım yaptı: Hmeymim'deki hava üssü ve Akdeniz kıyısındaki Tartus limanındaki savaş gemilerinin bulunduğu deniz üssü.
En azından Kremlin patronunun artık kurtarmak istediği şey bu. Ordusu, Suriye'de bulunan savaş gemilerini Karadeniz'e geri çekemez. Türkiye, Rusya'nın Boğaz yoluyla girişini engelledi ve Baltık Denizi'ndeki Kaliningrad bölgesindeki yerel Rus limanlarına giden yol uzun. Putin'in Afrika operasyonları için lojistik merkez olarak Hmeymim hava üssüne ihtiyacı var. Oradan savaşçı ve silahlarla dolu Rus uçakları Libya, Sudan ve Orta Afrika Cumhuriyeti'ne doğru havalanıyor.
'Türkiye'nin nasıl davranacağına bağlı'
Rus basınında çıkan ilk haberlere göre, Suriyeli isyancıların Rusya'ya askeri üslerinin ve diplomatlarının güvenliğini garanti altına alacaklarına dair söz verdikleri söyleniyor. İsyancıların bu sözünün kalıcı olup olmayacağını zaman gösterecek.
Pek çok şey Rusya'nın karşılığında isyancılara ne sunabileceğine ve Türkiye'nin nasıl davranacağına da bağlı. Ankara, isyancı grupların destekçisi olarak Suriye'deki darbenin kazananlarından biri."
