Aliyev Türkiye'yle Suriye'deki ortaklığını anlattı: 'Esad tarihten silindi, silinmeye devam edecek'

Aliyev, ülkesinin Ermenistan'la ilişkilerini ve Suriye'deki gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye'yle ortaklığını anlatan Aliyev'in "Esad tarihin çöplüğüne atılmaya devam edecek" sözü dikkat çekti.

Dış Haberler

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, dün yerel televizyon kanallarına röportaj verdi. Aliyev, ülkesinin Ermenistan'la gerilimi, Karabağ'ın yeniden inşası, Suriye'deki yeni gelişmeler, Batı dünyası ve Türkiye'yle ortaklık başlıklarına dair değerlendirmelerde bulundu.

Aliyev, röportajda gerilim yaşadığı Ermenistan'ın yanı sıra müttefikleri Fransa ve Kanada'yı da hedef aldı.

Bununla birlikte, Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Karabağ'ın yeniden inşası ve Suriye'deki yeni durumda Türkiye'yle birlikte hareket ettiklerini kaydederek, yeni dünya düzeninde Türkiye'nin kilit rol oynayacağını öne sürdü.

'Eski dünya sistemi artık tükendi, yenisi kuruluyor'

Ülkesinin üyesi olduğu D-8 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nı değerlendiren Aliyev, yeni dünya düzeninin kuruluş aşamasında olduğunu ve bu ortaya çıkan boşlukta D-8'in önemli bir boşluğu dolduracağını iddia etti.

"Artık yeni bir dünya düzeninin kurulduğu bir sır değil" diyen Aliyev, şöyle devam etti:

"Bu sürecin henüz başında olduğumuza inanıyorum, birçok boşluk ortaya çıkıyor ve çıkacak. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra oluşturulan sistem zaten potansiyelini kaybetmiş durumda. Pek çok yerde yaşanan süreçler, çatışmalar, savaşlar ve diğer olaylar bunu gösteriyor. Aynı zamanda önde gelen Batı ülkelerinde siyasi ve ahlaki bir kriz de açıkça görülüyor. Yani bugün Batı'nın karşı karşıya olduğu durumu en çok eleştiren, Batı'nın önde gelen ülkesinin seçilmiş cumhurbaşkanıdır ve haklı olarak da öyledir. Çünkü bu sistem artık tükendi. Bunu ben söylemiyorum. Birkaç gün sonra Amerika Başkanı olacak Sayın Trump bunu söylüyor. Doğal olarak bu uçurumlar daha da büyüyecek ve yeni bir aktöre, ciddi gündemi olan, yeni, ciddi bir oyuncuya ihtiyaç var. Mesela Türk Devletleri Teşkilatı'nın küresel ölçekte ciddi bir güç merkezi haline gelebileceğine inanıyoruz. Çünkü çok geniş bir coğrafya, insan kaynağı, doğal kaynaklar, ulaşım ve iletişim hatları ve birlik var. D-8'in de bu boşluğu doldurabileceğine inanıyorum ve tekrar söylüyorum, bu ülkelerde 1 milyardan fazla, belki 1 milyar 300 milyon insan yaşıyor. Müslüman ülkelerin ekonomisinin yüzde 60'ı D-8'de, nüfusun yüzde 60'ı ise hâlâ D-8 ülkelerinde bulunuyor. Dolayısıyla bu bir fırsat.

'Ermenistan faşist bir devlettir, Fransa silah vermeyi kesmeli'

Ermenistan'ın silahlanma sürecine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Aliyev, barış istediklerini ancak Ermenistan ve müttefiklerinin bunun aksi yönde hareket ettiğini savundu.

Erivan'ın intikamcı düşüncelerle yaşadığını ve Ermenistan'ın aslında bölge için bir tehdit kaynağı olduğunu öne süren Aliyev, "Bağımsız Ermenistan devleti aslında faşist bir devlettir. Çünkü bu ülkeyi yaklaşık 30 yıldır faşist ideolojinin taşıyıcıları yönettiyse, bu ülkeyi de onlar şekillendirdi. Bakın şimdi Ermenistan'ın ilk cumhurbaşkanının ırkçı ve faşist açıklamaları çirkin olduğu kadar tehlikelidir. Etnik temizliği bir gurur kaynağı olarak nitelendiriyor, Azerbaycanlıların tarihi ata topraklarından sürülmesiyle övünüyor" diye konuştu.

Ermenistan'ın derhal silahlanmayı bırakması gerektiğini söyleyen Aliyev, Fransa ve ona silah veren diğer ülkelerin silahlanma sözleşmelerini feshetmesi ve Ermenistan'a gönderilen silahların iade edilmesi gerektiğini kaydetti.

Ermenistan'ın müttefikleri Fransa ve Kanada'ya da tepki gösteren Aliyev, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Bakü'nün Fransa'nın iç siyasetine karıştığına dair iddialarını yalanladı. Aliyev, şunları söyledi:

"Yani yine de Ermeni tarafına dünyadaki jeopolitik değişimler dahil her şeyi dikkatle tartmasını tavsiye ederim. Yakın arkadaşları utanç verici bir şekilde siyaset sahnesinden uzaklaştırılıyor. Dün Ermenistan ve Paşinyan'ın yakın dostu Sayın Trudeau'nun istifa etmek zorunda kaldığı haberi geldi. İkinci Karabağ Savaşı sırasında ve sonrasında güçlü bir şekilde Azerbaycan karşıtı olan bu ülke, Fransa'dan da pek uzaklaşmıyor. Fransa'ya gelince, orada siyaset sahnesinde şu anda neler oluyor? Herkes kendi gözüyle görüyor. Dün Fransa cumhurbaşkanı yine Azerbaycan'a yönelik saçma suçlamalarda bulundu. Öyle görünüyor ki Sayın Macron Azerbaycan'sız yaşayamaz. İçinde bir tür çılgınlık ortaya çıktı ve tüm günahlarını üzerimize atmak istiyor. Fransa'nın içişlerine müdahale edip bir şeyleri değiştirebilecek kadar güçlüysek, bununla gurur duyabiliriz diye düşünüyorum. Aslında bu açıklama onun kendi çaresizliğinin itirafıdır. Kendini büyük güç olarak adlandıran bir cumhurbaşkanı, çok uzakta bulunan 10 milyon nüfuslu bir ülkenin, yani Kafkasya bölgesinin eylemlerinden zarar görüyor. Ancak bizim bu Fransa'nın iç işleriyle hiçbir ilgimiz yoktur."

Muhtemel İran iması: 'Esad tarihten silindi, silinmeye devam edecek'

Ermenistan'ın Suriye'nin devrilen devlet başkanı Beşar Esad'ın önemli müttefiklerinden biri olduğunu hatırlatan Aliyev'in "Esad'ın tarihin çöplüğüne atıldığını ve atılmaya devam edeceğini" söylemesi dikkat çekti. Aliyev'in bu sözleri, Esad'ı destekleyen İran'ın da düşeceğini ima ettiğini düşündürdü.

Aliyev devamında şu ifadeleri kullandı:

"Biz Güney Kafkasya'da barış ve işbirliği istiyoruz, onlar bize engel olmasınlar. Türkiye ile Azerbaycan arasında coğrafi bariyer oluşturmamalılar. Zengezur koridoru açılmalı ve açılacaktır. Bunu ne kadar erken anlarlarsa o kadar iyi olur. Bu durumda kalamayız. Azerbaycan'ın ayrılmaz bir parçası olan Nahçıvan'a neden farklı şekillerde gitmeliyiz? Doğrudan bir ilişkimiz olmalı ve bu ilişki Ermenistan'ın egemenliğini sorgulamaz."

Karabağ'ın yeniden inşası: 'İkinci sırada Türk şirketleri var'

Karabağ'ın yeniden inşasına ilişkin soruya da yanıt veren Aliyev, bu alanda Türkiye'yle yapılacak işbirliğine dikkat çekti:

"Yaklaşık 2-3 yıl sonra ana altyapı projeleri tamamlanacak ve bundan sonra konut fonu oluşturulmasına yönlendirilecek miktar daha büyük olacak. Ama yine de dünya tarihine baktığımızda, işgal ve yıkıma uğrayan hiçbir ülkenin topraklarını bu hızda ve bu kalitede geri getirmediğini görürüz. Yani burada hem profesyonellik hem de çok ciddi bir yaklaşım sergiliyoruz. Burada mesele sadece finansal kaynaklar değil, yani kaynaklar olabilir ama insan potansiyeline sahip olmanız gerekir. Yani son yıllarda personel eğitimine büyük yatırım yaptık ve teknik kabiliyetlerimiz oldukça geniş. Orada yapılan işlerin çoğu Azerbaycanlı şirketler tarafından yapılıyor. İkinci sırada ise Türk şirketleri yer alıyor. Çoğunlukla tünel, köprü, demiryolu projelerine katılıyorlar. Yani çok ciddi bir teknik potansiyelimiz var, personel potansiyelimiz var, mali kaynağımız var, iyi düşünülmüş bir politikamız var.

'Suriye'de Türkiye'yle hareket ediyoruz'

Suriye'de Esad'ın devrilmesini de değerlendiren Aliyev, ülkedeki son gelişmelere dair memnuniyetini dile getirdi. Suriye konusunda Türkiye'yle işbirliği içinde hareket ettiklerini belirten Aliyev, şunları söyledi:

"Evet, Suriye'de yaşanan değişimlerden çok mutluyuz ve bu vesileyle Türkiye ile Suriye'nin yeni hükümeti arasındaki ilişkiler de elbette bizi çok mutlu ediyor. Çünkü Suriye, Türkiye'ye sınırı olan bir ülke ve her ülke, sınırlarının ötesinde durumun istikrarlı olmasını istiyor. Özellikle terör ve PKK terörünün acısını çeken Türkiye, haklı olarak sınırlarının öte yanında terörün kaldırılmasını talep ediyor ve bunu sadece talep etmekle kalmıyor, bunu da başarıyor. Bu konuyla ilgili fikrimi zaten belirtmiştim. Türkiye'nin Suriye'nin kalkınmasındaki rolü elbette çok önemli, Esad rejiminin düşmesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı aradım, bu vesileyle birbirimizi tebrik ettik, ayrıca hazır olduğumuzu da söyledim. Türkiye'nin yanındayız ve bunu yapmaya başladık. İlk yardım konvoyu da Türkiye'nin desteğiyle yola çıktı. Çünkü Türkiye'nin desteği ve lojistik desteği olmasaydı bu mümkün olmazdı. Aynı zamanda Dışişleri Bakanlığımızın heyeti Türkiye'nin desteğiyle oraya gönderildi. Yani en azından Türkiye'nin bu sınırının terörizme son vermesi için üzerimize düşeni yapmak istiyoruz ve bunun çok ciddi bir jeopolitik değişim olacağını, geniş bir coğrafyada barışın, istikrarın ve iş birliğinin tesisine yol açacağını düşünüyorum.

'Türkiye yeni dönemde Avrupa ve Ortadoğu'da kilit rol oynayacak'

Avrupa ve Ortadoğu'da ortaya çıkan yeni durumda Türkiye'nin kilit bir rol oynayacağını ifade eden Aliyev, şöyle konuştu:

"Elbette Türkiye'nin diğer sınırlarında teröre yer olmamalıdır. Biz Türkiye'nin müttefiki olarak her zaman ve her şekilde onların yanındayız ve Türk tarafı da bunu biliyor. Türkiye her konuda yanımızda olduğu gibi, biz de her konuda yanındayız. İttifak Beyannamemiz her geçen gün yeni unsurlarla zenginleşiyor ve az önce D-8 ile ilgili sorduğunuz soruya döndüğümüzde bize en çok destek veren Türkiye oldu, bizi ilk tebrik eden de Türkiye oldu. Dolayısıyla Türkiye'nin çıkarına olan bizim de çıkarınadır. Güvenliğimiz aynı, çıkarlarımız aynı, geleceğimiz aynı ve hem Ortadoğu'da hem de Avrupa'da tamamen yeni bir durum ortaya çıkıyor ve Burada güçlü bir Türk faktörü kilit rol oynayacak. Biz onunla birlikteyiz. Yani gücümüz daha da artacak. Geniş coğrafya - Avrupa'yı, Asya'yı, Güney Kafkasya'yı, Hazar havzasını kapsayan geniş coğrafya zaten başlı başına ciddi bir jeopolitik faktördür. Askeri güç, siyasi güç, ekonomik potansiyel, birlik ve bugün Türkiye ve Azerbaycan gibi birbirine bu kadar bağlı ülkeleri dünyanın hiçbir yerinde görmek mümkün değildir. Bu nedenle Suriye'deki değişimlerden çok umutluyuz ve çok mutluyuz. Birincisi Türkiye, ikincisi kendimiz. Çünkü 12 yıldır Suriye ile hiçbir temasımız olmadı. Büyükelçiliğimiz oradan kaldırıldı ve Esad döneminde Suriye her zaman Ermenistan'ın yanındaydı. Paşinyan'ın Esad'a gönderdiği mektuplar sayesinde bize karşı adeta Ermenistan'la birleşmişti. Gönderdiği resmi heyetlere bakmak yeterli. Suriye'yi yakın müttefik olarak gördüler ve bu artık sona erdi."