AKP'li vekilin akrabaları yakınlarını öldürmüştü: Adalet nöbetindeler

AKP'li vekilin akrabaları hastane basmıştı: Olayda Şenyaşar ailesi suçluymuş, saldırıyı milletvekili Halil Yıldız ve akrabaları tarafından gerçekleştirmemiş gibi bir iddianame hazırlandı.

Ali Mert Canel

AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın seçim gezisi sırasında Yıldız’ın korumaları ve yakınları tarafından gerçekleştirilen saldırı sonucu Hacı Esvet Şenyaşar, oğulları Celal ve Adil Şenyaşar yaşamını yitirmişti. Saldırıdan yaralı kurtulan Ferit Şenyaşar'la dava sürecini konuştuk. 

'Saldırıyı biz yapmışız gibi iddianame'

Olayda Şenyaşar ailesi suçluymuş, saldırıyı milletvekili Halil Yıldız ve akrabaları gerçekleştirmemiş gibi bir iddianame hazırlandığını ifade eden Ferit Şenyaşar şunları söyledi :

"Olaylar bir bütün olmasına rağmen sanki iki ayrı olaymış gibi işyerinde ve hastanede yaşananlar için iki ayrı dava açıldı. Bu davanın milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın talimatıyla açıldığı net bir şekilde görülüyor. Sanki saldırıyı biz yapmışız gibi bir iddianame ortaya çıktı."

'Hastanedeki katliam milletvekilinin kontrolünde oldu'

‘‘Milletvekili’nin tutuklu kardeşi Enver Yıldız 50 kişi ile adliyeye gelip teslim olmuştu. Kalabalık bir aile olduğu için adliyeye çok sayıda kişiyle geldiler. Suruç’ta ve Urfa’da hiçbir aşiret bu olayı kabul etmiyor, bunları desteklemiyor. İş yerimizdeki saldırıyla ilgili milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın somut bir bağı yok ama hastanede yapılan katliam onun kontrolünde oldu." 

Şenyaşar, hastanede katliama müdahale etmek isteyen kolluk kuvvetlerini tehdit ve darp edildiğini ifade ederek şunları söyledi: 

"Hastanede bulunan kolluk kuvvetleri olayı engellemek istiyor ancak polisler tehdit ediliyor. 'Bunlar teröristtir, biz bunların hepsini öldüreceğiz' deyip polisleri orada darp ediyorlar. Bunlar resmi kayıtlarda da mevcut. Şanlıurfa Valisi olayı bildiğini söylüyor, olayın çıkmasını engellemeye çalıştığını ama yetersiz olduğunu söylüyor. AKP’li vekil, Vali'yi etkisiz bıraktı, Emniyet'i de tehdit ederek olaya müdahale etmesini engelledi. Ağır suçüstü durumlarda milletvekili dokunulmaz değildir. Türkiye bir hukuk devleti olsaydı o katliamı yapan milletvekili tutuklanırdı. Maalesef davamız açısından hukuk devleti işlemedi. 

'Mezarları tek tek gezdiler, suçlu aradılar'

‘‘Bu katliamdan sonra karşı taraf kendimi nasıl kurtarırım endişesine kapılarak bizleri terörize etmeye çalıştı. Savcılık da bu iddiaları dikkate alarak ailemizin beş yıllık geçmişe dönük telefon kayıtları, sosyal medya hesaplarını araştırdı. Savcılık 'bu ailenin herhangi bir örgütle bağlantısı tespit edilememiştir' açıklaması yaptı. Bunu da resmi evraklarla bize verdiler. Bu tutmayınca aileden vefat edenlerin mezar yerlerini tek tek ziyaret etmişler. Savcılık, uzun yıllar önce ölen insanların üzerinden bile suçlular aramaya, Yıldızların iddialarını doğrulamaya çalıştı. 

‘‘Fotomontajla tutuklu kardeşim üzerinden terörist olduğumuzu, sempatizan olduğumuzu iddia ettiler. Bununla ilgili ayrı bir soruşturma açıldı. Biz bunun fotomontaj olduğunu mahkemeye sunduk, bilirkişi tarafından incelenmesini istedik. Fotoğraf da suç teşkil eden bir şey olmadığı için mahkeme araştırmaya gerek duymadı.’’

Adalet ararken darp edilip gözaltına alındıklarını söyleyen Şenyaşar şöyle devam etti: 

"Bu adalet arayışını 3 yıldır sürdürüyoruz. AKP’nin il binasına gittik, il başkanıyla görüşmek istedik, AKP vekilinin nasıl bir katliam yaptığını anlatmak istedik. İl başkanının orada olmayınca, görüştüğümüz il başkan yardımcısı 'katliamı biliyoruz, bunu bir daha aday göstermeyeceğiz' dedi. Orada oturup il başkanını beklerken kolluk kuvvetleri tarafından 65 yaşındaki annemle gözaltına alındık. 24 saat gözaltında kaldık. Duruşmada adli kontrol şartıyla serbest bırakıldık. Başsavcı ile görüşmek istedik. Başsavcılık bunu reddetti. Biz de Urfa adliyesinin önünde adalet nöbeti başlattık. Kolluk kuvvetleri tarafından defalarca müdahale ettiler; 5 sefer gözaltına aldılar, 2 sefer hastanelik olduk. Biz kararlıyız, adalet sağlanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz."

'Hakaret edilen AKP milletvekili olsaydı…'

"Halil Yıldız’ın abisi ve akrabaları sosyal medyadan sürekli bizi tehdit ettiler, biz de suç duyurusunda bulunduk, ancak savcılık tarafından dikkate alınmadı. Milletvekilinin abisi gelip ifade verdikten sonra daha ağır hakaretler ve tehditler ile saldırmaya başladı. Biz soruyoruz savcıya, hakaret edilen AKP’li bir milletvekili veya Cumhurbaşkanı olsaydı aynı şekilde savcı bu 'kovuşturmaya gerek yok' açıklaması yapacak mıydı? 

Tape kayıtlarında suç itirafı

"Bu olayda ben de ağır bir şekilde yaralandım. Adalet mücadelemiz için 164 gündür Urfa Adliyesi'ndeyiz. 3 insanımızın katledilmesine rağmen karşı taraftan bir tane bile tutuklu yoktu. Bir cinayet var, katliam var. Bu baskılarımızdan sonra savcılık milletvekilinin abisi ve milletvekilinin yeğeni hakkında hakkında yakalama kararı çıkarttı. Milletvekilinin abisi Enver Yıldız, büyük bir konvoy eşliğinde gelip teslim oldu. Enver Yıldız’ın tape kayıtlarında abisinin yargıya nasıl müdahale ettiğini açıklıyor. Urfa’ya yeni bir savcı atanacak, yeni savcı atandıktan sonra gelip teslim olacağım diyor. Dediği gibi de oluyor, yeni savcı geldikten sonra gelip teslim oluyor.  

Urfa Valisi 'affinı istedi'

"Olayda Şanlıurfa Valisi de hastane de tanıktı. Erdoğan’a yaşananları iletti. Erdoğan partisine karalama gelmesin diye yargılanmasını kabul etmedi. Bu olaydan sonra Urfa Valisi ‘‘affını istedi’’ fakat Erdoğan tarafından kabul edilmedi. Bu iktidar sistemi değişirse bu katliamı yapan, hastanede tespit edilen 23 kişi, müebbet hapis alacaktır. Biz ümidimizi kaybetmeyeceğiz, katiller yargılanacak.’’

'Helallik istemesinler yargıyı serbest bıraksınlar'

"Yetkililer Şanlıurfa valisi olsun, istihbarat olsun bu olayı Cumhurbaşkanı’na anlatmışlar. Cumhurbaşkanı bu olayı çok iyi biliyor. Cumhurbaşkanı bir ara helallik istemişti. Bu dava ortaya çıkmadığı sürece, failler yargılanmadığı sürece hakkımızı helal etmiyoruz. AKP’li vekilin artık savcılara, yargıya iktidar partisini kullanarak müdahale etmesini istemiyoruz. Yargıyı serbest bıraksın, adalet sağlansın ondan sonra helallik istesin.

Dava güvenlik gerekçesiyle Malatya'ya taşındı. Duruşmaya gelip katılan milletvekilinin akrabaları, hastanede katliamı yapanların bizzat kendileri. 8. duruşmada karar verildi. Kardeşime 37 yıl hapis cezası verildi. 3 yıldan fazladır tek kişilik hücrede tutuluyor. Milletvekilinin abisine ise 'ağır tahrik altında adam öldürmekten' 18 yıl hapis cezası verildi. Hakim heyeti raporları dikkate almayarak, siyasi baskı altında bu kararları vermiştir. Büyük ümitle adaleti bekliyoruz. Ya adalet gelecek ya da biz getireceğiz."