AKP Sözcüsü Çelik: Ne yapılırsa yapılsın bazı terör eylemleri engellenemiyor

AKP MKYK toplantısının ardından açıklama yapan AKP Sözcüsü Çelik, 'Şimdi tutturmuşlar 'bu bir savaş politikasıdır.' Bu dil terör dilidir. Savaş iki meşru otorite arasında olur' dedi.

Haber Merkezi

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MKYK toplantısının ardından gündeme dair açıklamalar yaptı.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye ve Irak’ın kuzeyine gerçekleştirdiği harekata ilişkin konuşan Çelik, "İstiklal Caddesi'ndeki hain saldırı sonrasında bize orantısızlıktan bahsetmesi başlı başına yalandır. Önce Türkiye'nin kendini savunma hakkı vardır diyeceksiniz. Ondan sonra dikkat çekeceğiniz şeyler varsa onları söylemenizin manası olur. Ama bunlara hiç girmeden sürekli olarak terör örgütünün perspektifiyle Türkiye'ye uyarıda bulunmak ahlaksızlıktır" ifadelerini kullandı.

Çelik'in konuşmasının satırbaşları şöyle:

'Ne yapılırsa yapılsın bazı terör eylemleri engellenemiyor'

  • İstiklal Caddesi'ndeki hain saldırı sonrasında emniyet güçlerimizin çalışmalar yaparak faili ve bağlantılarını açığa çıkardığını gördük. Bu Türkiye'nin güvenli bir ülke olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Dünyanın gerçeği bu; ne yapılırsa yapılsın bazı terör eylemleri engellenemiyor. Güvenlik birimlerinin aldığı tedbirler, failin açığa çıkarılması, yakalanması konusundaki performans Türkiye'nin terörle mücadele kapasitesini net bir şekilde ortaya koymuştur.
  • Pek çok arkadaşımız İstiklal Caddesi'nde vatandaşlarımızla beraber oldular ve oranın ne kadar çabuk normalleştiğini gördük. İstiklal Caddesi esnafı o kadar güçlü bir mesaj verdi ki, İstiklal Caddesi'nin adının ne kadar doğru olduğu anlaşıldı. Ben de Beyoğlu Belediye Başkanımızla birlikte İstiklal Caddesi'ni ziyaret ettim. Şehitlerimizi andık, yaralılarımıza şifa diledik.
  • Beni en çok etkileyen orada hem esnafımızın dirayeti, birlik ve beraberlik duruşuydu

'Cevap verdiğimizde neden orantısızlıktan bahsediliyor'

  • Hain saldırıdan sonra gerek Türkiye içinde terörle mücadele operasyonu gerek sınır dışında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin mücadelesi bazı çevrelerde orantılı olmadığı şekilde yorumlandı. Herhangi bir batı ülkesinde saldırı olduğu zaman örneğin Paris'teki saldırıda dünyanın tüm liderleri oraya davet edilmişti. Biz bu duruşun 15 Temmuz'da darbe girişimi olduğunda neden Türkiye için yapılmadığı sorduk. Bu soruya cevap veremeyenlerin İstiklal Caddesi'ndeki hain saldırı sonrasında bize orantısızlıktan bahsetmesi başlı başına yalandır.
  • Türk Silahlı Kuvvetleri sivillerin hayatının korunması konusunda dünyada en hassas orduların başında gelir. DEAŞ saldırısı olduğu zaman cevap verdiğimizde orantısızlıktan bahsetmeyenler, PKK terörüne karşı cevap verdiğimizde neden orantısızlıktan bahsediyor. Tabii ki bunun hukuk kuralları, ilkeleri ve prensipleri var. Türkiye uluslararası hukuka saygılı bir ülke olarak tabii ki hukuka bağlı olarak bu mücadeleyi yürütüyor.

'Terör örgütünün perspektifiyle uyarıda bulunmak ahlaksızlıktır'

  • Terörle mücadelenin kuralları belli. Önce Türkiye'nin kendini savunma hakkı vardır diyeceksiniz. Ondan sonra dikkat çekeceğiniz şeyler varsa onları söylemenizin manası olur. Ama bunlara hiç girmeden sürekli olarak terör örgütünün perspektifiyle Türkiye'ye uyarıda bulunmak ahlaksızlıktır.
  • Orantısallık konusunda dünyanın en hassas ülkesi biziz. Bizim 1 yıl içerisinde karşı karşıya kaldığımız terör eyleminin yüzde 1'iyle karşı karşıya kalanların yasaları nasıl değiştirdiklerini, hukuku nasıl zorladıklarını biliyoruz. Bir terör var bir de terör siyaseti var. Terör siyaseti birtakım argümanlar kullanıyor. Askeri operasyonları yaptığımız için bunun neticesi olarak Karkamış'ta roketli havan atılıyormuş. Burada suçlanması gereken roketleri, havanları atan terör örgütleridir. Sivil insanların, öğretmenlerin, çocukların üzerine atıyor. O zaman dünyada hiçbir devlet terörle mücadele etmesin; bunu mu söylemek istiyorsunuz?
  • Şimdi tutturmuşlar 'bu bir savaş politikasıdır.' Bu dil terör dilidir. Savaş iki meşru otorite arasında olur. Bir yerde askeri operasyonlar ya da emniyetin jandarmanın teröre karşı operasyonlarını savaş politikası diyenler terör dilini kullanıyordur. Bu şekilde dil kullananların hepsi verdiğimiz kayıplar karşısında bize dönük vahşetin parçası olarak önümüze geliyor. Son yaşananlar Türkiye'nin terörle mücadelesinin ne kadar haklı ve gerekli olduğunu bir kez daha göstermiştir.

'Bu biz karışmıyoruz, destek veriyoruz itirafıdır'

  • Beyaz Saray açıklaması daha doğru açıklama. Türkiye'nin kendini savunma ve terörle mücadele hakkı var. Pentagon açıklamasında, bizim askeri operasyonlarımızın kendilerini tehlikeye attığını söylüyorlar. Böyle bir şey sözkonusu olamaz. Operasyonlarımız terör örgütünün sözde karargahlarına noktasal operasyondur. Siz buralara yakın yerlerde ne yapıyorsunuz? Nihayetinde ABD, NATO'da müttefiğimiz. Bu kadar yakınsanız terör örgütlerine, bir NATO müttefiği olarak terör örgütlerini sizin orada bertaraf etmeniz lazım.
  • Bu kadar yakın olduğunuz yerden Karkamış'a roket atılıyor, öğretmenimiz şehit oluyor. O zaman bunu niye engellemiyorsunuz? Bu biz karışmıyoruz, destek veriyoruz itirafıdır. Sizin müdahale etmemeniz bizim güvenliğimizi tehlikeye atıyor. Türkiye sınırının güvenli olduğuna emin olmak istiyoruz diyorlar. Bundan neyi kast ediyor; biz terör örgütlerine karşı operasyon yaptığımızda Türkiye sınırını kendi güvenliği açısından tehdit olarak görüyor. Böylesine müttefiklik pratiğiyle bağdaşmayan bir açıklama olur mu?
  • Kim ne derse desin bizi tehdit eden terör örgütü gördüğümüz zaman vururuz, bertaraf ederiz. Asla ve asla sınırlarımızı, vatandaşlarımızı tehdit etmesine göz yumamayız. Biz PKK, YPG, PYD terör örgütlerine DEAŞ'la mücadele için destek veriyoruz denmesi dünyanın en büyük yalanıdır. Biz bunu Afganistan'da gördük. Sınırımızın yanına yaklaşmış, paçavra asmış, sözde karargah kurmuş, ülkemizi tehdit ediyor. Onu vuracağız, kim ne derse desin.

'Baroların açıklama yapması son derece vahimdir'

  • Hukuku çok iyi bilmesi gereken barolar tutup açıklama yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin meşru devlet olarak terörle mücadele olarak yaptığı operasyonlara savaş politikası deyip, sonra barışa çağırıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'ni terör örgütüyle eşdeğer görmek bir hukuksuzluktur. Böyle bir şey olabilir mi? Hukukun korunması için terörle mücadeleyi en yüksekte tutması gereken hukuk organizasyonudur.
  • Baroların terör örgütünün kullandığı kavramları kullanarak açıklama yapması son derece vahimdir. Halbuki burada Türkiye Cumhuriyeti'ne söylenenlerin onda birini terör örgütüne söyleyebilirler mi? Çıksın PKK, YPG, PYD terör örgütü diye adını söyleyerek açıklama yapsın da görelim. Hani bir söz vardır ya, mutfakta biri mi var diye. Mutfakta birileri var. PKK terör örgütlerinin talimat verdiği açıklamalardaki dilin aynısını görüyoruz.

'Kılıçdaroğlu'nun siyaset vizyonunun ne olacağını göreceğiz'

  • Sayın Kılıçdaroğlu'nun siyaset vizyonunun ne olacağını göreceğiz. Siyasetin projeler, vizyon düzeyinde yarışması toplumumuza karşı ödevimizdir. Siyasetimizi yeni ortaya çıkan meydan okumalar karşısında reformlar geliştirerek, Türkiye'nin altyapısını, üstyapısını önümüzdeki yüzyıla hazırlayarak zaten gösteriyoruz. Geçmişte askeri, yargı vesayeti ile engellemeye çalışıyorlardı direndik, mücadele ettik. Günümüzde yalan siyaseti olarak karşımıza çıkıyorlar.
  • Siyaseti rekabet alanı olarak görelim, kimlikçi bir husumet alanı olmaktan siyaseti çıkarmak herkesin boynunun borcudur. Biz eser siyaseti yapmaya çalışıyoruz, onlar engellemeye çalışıyorlar. Terörle mücadeledeki tavırlarında, TOGG gibi büyük projeler karşısında yaptıkları açıklamalarda görüyoruz. Suriye'de mücadelemizde nasıl eleştirel yaklaşımlarını görüyoruz. Keşke bunları yapmasalar ve vizyonda rekabet etsek. Karşımıza bir vizyon çıkarsa o vizyon temelinde rekabet etmek, siyaset üretmek için sabırsızlanırız. Kendimize güveniyoruz. İnşallah yine bir Zihni Sinir projesiyle karşı karşıya kalmayız.

'EYT ile ilgili çalışma sonuçlanmak üzere'

  • EYT ile ilgili çalışma sonuçlanmak üzere. Son aşamaya geldiğini söyleyebilirim. Acil gündemlerden bir tanesi. Hemen hemen tamamlanmak üzere.

'Hiçbir sınavı seçim takvimine denk getirmeyiz'

  • Öğrencilerimizin hiçbir sınavını seçim takvimine denk getirmeyiz. Bununla ilgili ÖSYM bir çalışma yapıyor, yakın zamanda kamuoyuyla paylaşır.