AKP destekli SMO Fırat'ın doğu kıyısına yöneldi: İsrail 'durdurun' dedi, ABD devreye girdi

Menbiç'i ele geçiren SMO, Teşrin'e yöneldi. İsrail, 'Kürtlere saldırıyı durdurun' çağrısı yaparken, ABD Ankara'yla temasta olduğunu bildirdi.

Haber Merkezi

Beşar Esad yönetiminin düştüğü Suriye'de çatışmalar sürüyor.

Türkiye denetimindeki Suriye Milli Ordusu (SMO), diğer cihatçı gruplar başkent Şam'a yönelirken Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) kontrolündeki Tel Rıfat ve Menbiç'i ele geçirmişti.

SMO şimdi de Fırat Nehri üzerinde yer alan stratejik önemdeki Teşrin Barajı'nı ele geçirmek için saldırıya geçti.

Halep’in içme suyunu ve elektriğini karşılayan baraj cihatçılar için de stratejik önem taşıyor.

Demokratik Birlik Partisi'ne (PYD) yakınlığıyla bilinen ANHA, saldırıların Fırat Nehri’nin doğusu ile batısını birbirine bağlayan Karakozak Köprüsü ve çevresinde yoğunlaştığını aktardı.

SMO, köprünün doğusundaki bir köyü ele geçirirken, TSK'ya ait insan hava araçları köprü çevresini hedef aldı. 

Fırat'ın doğusunda durum ne?

Türkiye, bu bölgede istediği "güvenli bölgeyi" tam anlamıyla oluşturamadı.

Ekim 2019'daki Barış Pınarı Harekatı sonrası TSK, Resulayn ile Tel Abyad arasında kalan yaklaşık 120 kilometrelik sınır hattını kontrol ediyor.

Ancak bu bölgenin doğusunda ve batısında kalan sınır hatlarında SDG varlığı sürüyor. ABD'nin de bölgede 900 kadar askeri var.

Türkiye, 2019'dan sonra bu bölgede büyük çaplı bir sınır ötesi operasyon gerçekleştirmedi.

İsrail: 'Kürtlere yönelik saldırı durdurulmalı'

İsrail merkezli Jerusalem Post, SDG'nin İsrail'den yardım ve koruma talep ettiğini öne sürdü. Haberde, bu talebin ne yolla yapıldığı veya İsrail'in yanıtına dair detaylara yer verilmedi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, dün yaptığı açıklamada, SMO'nun Menbiç'e düzenlediği operasyondan rahatsızlığını dile getirmişti.

Kürt güçleriyle temas halinde olduklarını belirten Saar, "Kürtlere yönelik saldırı durdurulmalı! Uluslararası toplum, IŞİD'e karşı cesurca savaşan Kürtleri korumaya kendini adamalı. Bu konuyu ABD yönetimi ve diğer ülkelerle görüştük" demişti.

ABD: Ankara'yla yakın temastayız

Suriye'nin kuzeyindeki gelişmeler ABD yönetiminin de gündeminde.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, bugünkü basın toplantısında Ankara'ya "hak" verirken, SDG'ye desteğinin süreceğini yineledi.

Türkiye'nin NATO üyesi olduğunu vurgulayan Kirby, "vatandaşlarını ve topraklarını terör saldırılarına karşı savunma hakkına sahipler" dedi. Ardından "ABD olarak IŞİD'le mücadele noktasında çıkarlarımız var ve bu da Suriye Demokratik Güçleri ile ortaklık anlamına geliyor, bu ortaklık devam edecek" değerlendirmesini yaptı.

Kirby, Suriye'deki son durum ve SDG konusunda Ankara ile yakın temas halinde olduklarını ifade etti.

ABD'li komutan SDG'yi ziyaret etti

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Erik Kurilla, SDG'yi ziyaret etti.

CENTCOM'dan yapılan açıklamada "Kurilla, IŞİD'i yenmede ortağımız Suriye Demokratik Güçleri'ni ziyaret etti. Kendisine güçleri koruma önlemleri, hızla değişen durum ve IŞİD'in mevcut durumu istismar etmesini önlemek için devam eden çabalar hakkında birinci elden bir değerlendirme yapıldı" ifadeleri yer aldı. 

Graham'dan 'yaptırım' çıkışı: 'Tekrarlamaya hazırım'

Türkiye'nin Rojava'ya düzenlediği harekatlara karşı geçmişte yaptırım tasarıları hazırlamış olan ABD'li Senatör Lindsey Graham, SMO'nun SDG'ye saldırılarını yoğunlaştırması üzerine açıklama yaptı.

Cumhuriyetçi Senatör, "Geçmişte, Başkan Trump'ın IŞİD'i yok etmesine yardım eden Kürt güçlerine karşı askeri operasyonlara girişmeleri halinde Türkiye'yi hedef alan yaptırımlar tasarladım. Bunu partilerüstü bir şekilde tekrar yapmaya hazırım" ifadelerini kullandı.

Graham, Donald Trump'ın ilk döneminde Suriye'nin kuzeydoğusundaki ABD askerlerini çekme kararını eleştirmiş ve Türkiye'nin bu dönemdeki harekat kararı nedeniyle bir yaptırım paketi hazırlamıştı.

Müslim: Bağımsızlık hedefimiz yok, Türkiye'yle iletişime varız

PYD Başkanlık Konseyi üyesi Salih Müslim, SMO saldırılarına tepki göstererek, "Bizden başka kimsenin birlik projesi yok. Şimdiye kadar bizlerden tek bir kişi çıkıp da biz ayrı bir şey kurmak istiyoruz demedi. Hâlâ da sözümü tutuyoruz" dedi.

BBC Türkçe'ye konuşan Müslim, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan'a çağrısıyla son dönemde gündeme gelen "yeni süreç" tartışmalarına da değindi. PYD'nin Türkiye ile doğrudan bir iletişimi olmadığını söyleyen Salih Müslim şöyle devam etti:

"Çünkü Türkiye istemiyor. Türkiye ile bir iletişim kanalı girişimi benim bilgim dahilinde değil ama bazıları dolaylı olarak yani arabulucularla bazı haberler yollanıyor dedi. Ama nasıl olduğunu bilmiyorum. Türkiye isterse biz varız. İlk adımlar atıldıktan sonra, iyi niyet olduktan neden olmasın? Türkiye istese, kabul etse, biz varız. İlham Ahmed (SDG Dış İlişkiler Sorumlusu) Ankara'ya giderse memnun olurum. Geçmişte de gitmişti."

HTŞ'ye yeşil ışık: 'Suriye'nin bir parçasıdır, bir arada yaşamak istiyoruz'

Esad yönetiminin devrilmesinin ardından Suriye'deki yeni süreçte Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) ile diyaloğa açık olduklarını söyleyen Salih Müslim, "HTŞ'nin çok güzel laflar ettiğini, bunları pratiğe uygulamasını beklediklerini" belirtti ve "HTŞ bize bir adım atarsa biz iki adım atarız" dedi.

Halep'te HTŞ'nin "Onlara saldırmak istemiyoruz" diye haber yolladığını, bunu "olumlu" gördüğünü ve böyle devam etmesini umduğunu belirten Müslim, "HTŞ de Suriye'nin bir parçasıdır. Düşüncesi, ideolojisi ne olursa olsun bir arada yaşamak istiyoruz; Suriye'nin içinde, istikrar içinde. Onlar kendi yerlerinde olsun, biz kendi yerimizde olalım" ifadelerini kullandı.