Afganistan: Özgürlük kahramanı ilan ettikleri şimdi işgal gerekçesi

CNN'de yayınlanan yazıda ABD'nin Afganistan işgaline 'kadın hakları' kılıfı uyduruldu, ancak ABD'nin mücahitleriyle Afganistan'a getirilen şeriat görmezden gelindi.

Dış Haberler

ABD menşeli CNN International ABD'nin Afganistan'dan çekilmesine yönelik rahatsızlığını dile getirmek için ilginç bir yola başvurdu. CNN'in "ABD Dışişleri Bakanlığı Editörü" Jennifer Hansler'ın imzasıyla çıkan yazıda ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi sonucunda "Kadınların ve sivil toplumun güçlükle elde ettiği kazanımları kaybedebileceği" savunuldu. İşgalin devamlılığını savunmak için bu argümana baş vurulması yetmezmiş gibi, CNN ABD'nin mücahitleri silahlandırmasından önce Afganistan kadınlarının elde ettikleri hakları tamamen görmezden geldi.

Önceki ABD Hükümeti Taliban'la vardığı mutabakat kapsamında Afganistan'dan 1 Mayıs 2021 tarihine kadar çekilmeyi taahüt etmişti. Ancak geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Joe Biden, söz konusu tarihe kadar çekilmeyi reddetti. Biden "uygun koşullar sağlandığında çekileceklerini öne sürerken CNN, "ABD'nin sahadaki koşullar uygun olmadan askerlerini geri çekmesi durumunda - takvimdeki tarih ne olursa olsun - keskin ve muhtemelen felaketvari bir sapma olacağına dair korkular"ını dile getirdi.

"Afgan kadın hakları aktivisti Fatıma Gaylani'den yazısı için görüş alan CNN, ABD İşgali sayesinde Afgan kadınlarının "Her zamankinden daha güçlü" oldukları ve "daha önce hiç başarılmamış bir şeyi başardıkları" sonucuna varıyor. Bir Afgan parlamentosu üyesi olan Fevziye Kofi'yse CNN'e "ABD şimdi giderse, barışla sonuçlanmayacaktır" diyerek CNN'in argümanına destek oluyor; Afgan kadınları için işgal devam etmeli!

Öte yandan ABD Kongresi'nin işgal bölgelerindeki faaliyetleri üzerine oluşturduğu "Kadın, Barış ve Güvenlik Grubu"nun eşbaşkanlığını yapan Floridalı Cumhuriyetçi Cumhuriyeti Milletvekili ve Afganistan İşgali'nde özel kuvvetler subayı Michael Waltz da Afganistan'da kadınların yüzlerine asit atıldığını gördüğünü belirterek "Muazzam kazanımlar elde ettik. Bu kazanımları korumamız gerekiyor." dedi. Ancak ABD'nin işgalinin kadınlar için kazanımlarının gerçekte ne olduğu (ya da herhangi bir kazanımın olup olmadığı) yazıda kendisine pek de bir yer bulamadı.

Bu sefer de Demokrat Partili Senatör Jeanne Shaheen'den görüş alan CNN yine "ABD'nin çekilmesi halinde Afganistan'daki kadınların elde ettiği kazanımların korunmayacağından çok endişeli" olduğu cevabını alıyor. Yazı ABD kongresinden bir dizi milletvekilinin daha işgalin Afgan kadınları için önemli (neden önemli olduğu değil, sadece önemli) olduğuna dair demeçleriyle devam ediyor. Ancak Afganistan'ın başına bela edilen Taliban'ın sosyalist hükümete karşı ABD tarafından yaratıldığı, beslendiği ve nasıl kullanıldığı CNN tarafından unutuldu.

Afganistan'da 1978'de gerçekleşen Sevr Devrimiyle birlikte halkçı bir iktidar kurulmuş ve sosyalist bir ülke olan Demokratik Afganistan Cumhuriyeti ilan edilmişti. Afganistan'daki laik ve halkçı yönetim ABD tarafından doğrudan hedef alınmış ve ülkeye Pakistan üzerinden cihatçı akışı başlatılmıştı. CIA'in "Siklon Operasyonu" olarak adlandırdığı harekat Afganistan'da ileride El Kaide olarak anılacak olan cihatçı hareketlerin yaratılmasının startını vermişti.

Devrimle birlikte kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olduğu Afganistan'da eğitim, inanç özgürlüğü, eş seçme özgürlüğü gibi haklar elde eden kadınlar toplumda aktif bir şekilde yer almaya başlamıştı.

Afganistan 1980'ler.

"Mücahitler" olarak ortaya çıkan grup ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından 1979 yılında resmi olarak 695 bin dolar fonla hayatına başlamıştı. Görece ufak bir parayla kariyerine başlayan cihatçılar için ayrılan ödenekse gelecek her yılda 30 milyon dolar artacaktı. ABD'nin Afganistan'da cihatçıların yaratılması için yıllık harcadığı para 1987'de 630 milyon doları bulmuştu.  

ABD Başkanı Ronald Reagan Oval Ofis'te mücahitlerlerle görüşüyor, 1983.

Afganistan'daki halkçı iktidarsa Sovyetler Birliği'yle imzalamış olduğu dayanışma anlaşmasına ithafen Pakistan ve ABD kaynaklı tehdide karşı müttefiğinden askeri yardım talep etmiş ve Afganistan'a SSCB askeri yardımı başlamıştı.

ABD'nin mücahitlere desteği, ABD Başkanı Jim Carter döneminde başlamış Ronald Reagan döneminde astronomik boyutlara ulaşmıştı. ABD'nin Afganistan'a cihat götürmek için ayırdığı fon Reagan döneminde 3 milyar doları aşmış bulundu. Bu süreçte ABD'nin islamcılara yolladığı silahların geçiş noktası olan Pakistan'ın Karaçi ili kısa sürede "dünyanın en şiddetli şehirlerinden biri oldu."

Başkanlığının sona ermesini takiben Carter, Afganistan'da "özgürlük savaşçıları" olarak gördüğü cihatı destekleme kararından dolayı hiçbir pişmanlık duymadığını ifade etti.

"Sovyet karşıtı savaşçı ordusunu barış yoluna koyuyor" adlı Osama Bin Ladin'i öven ünlü The Indephendent yazısı, 1993.

1993'te ABD güdümlü cihatçılar Kabil'i işgal ederek Afganistan'daki halkçı iktidarı devirdi. Bu, ülkeyi uzun yıllar süren cihatçılar arası çatışmalara ve kaosa mahkûm ederken ülkede kadınların Sevr Devrimi'yle birlikte elde ettiği tüm kazanımların ortadan kaybolmasıyla sonuçlandı.

Kadınların durumu 2001'de ABD'nin 11 Eylül saldırılarını bahane göstererek ülkeyi işgal etmesiyle birlikte iyiye gitmedi.

ABD menşeli ünlü propaganda filmi Rambo 3'ün kapanış sahnesi "Bu film Afganistan'ın cesur mücahit savaşçılarına adanmıştır"

Yaklaşık 3.500 ABD askeri ve 7.000 kadar NATO askeri şu anda Afganistan'da bulunuyor. Geçen yıl ABD ile Taliban arasında imzalanan Doha Anlaşması uyarınca 1 Mayıs'a kadar ABD'nin çekilmesi gerekiyordu. ABD'nin zamanında çekilme tarihi konusunda sözünü tutmaması Taliban'ı misilleme tehdidinde bulunmaya sevk etti.