ABD'li sosyalistlerden ilk seçim değerlendirmesi

Sosyalizm ve Kurtuluş Partisi (PSL), ABD seçimlerine dair açıklama yayınladı. PSL, iktidara karşı kullanılan tepki oylarının kapitalizmin dünya çapındaki krizinin bir sonucu olduğunun altını çiziyor.

Haber Merkezi

ABD seçim sistemi nedeniyle seçimlerde iki aday öne çıksa da 5 Kasım seçimlerinde sosyalist bir aday da pusulada yer alıyordu. 

Claudia De la Cruz ve Karina Garcia, kapitalizmin derinleşen krizine tek çözümün toplumun sosyalist dönüşümü olduğunu savunan Sosyalizm ve Kurtuluş Partisi'nin (PSL) ABD Başkan ve Başkan Yardımcısı adayları olarak “Sosyalist oy kullanın!” sloganıyla seçimlere katıldı.

Claudia De la Cruz, PSL yöneticilerinden oluşan bir parti heyetiyle birlikte geçtiğimiz Mayıs ayında Türkiye Komünist Partisi’nin davetlisi olarak Türkiye’ye gelmişti. PSL Merkez Komite Üyesi Eugene Puryear ile birlikte TKP’nin Youtube kanalında merak edilen soruları yanıtlamıştı.

5 Kasım Salı günü gerçekleşen ABD seçimlerinin ardından ilk değerlendirmelerini yayınlayan Sosyalizm ve Kurtuluş Partisi (PSL), demokratların yenilgisini ABD’nin iç ve dış politikaları üzerinden değerlendirirken seçimlerin ötesinde bir sosyalizm inşaası için harekete geçme çağrısı yapıyor. 

İşçi sınıfının ihtiyaçları göz ardı edildi

Sosyalistlerden gelen ilk değerlendirmede, mevcut Demokrat Parti hükümetinin; halkın, işçi sınıfının ihtiyaçlarına kulak vermediği gibi sağlık, eğitim ve barınma gibi temel konularda da geri adımlar atmasının seçimlerdeki yenilginin en büyük etkenlerinden biri olduğu vurgulanıyor. 2020 seçimlerine kıyasla Demokrat Parti'nin yaklaşık 14 milyon oy kaybettiği belirtiliyor.

Hükümetin, İsrail’e desteği halkın protestosuyla karşılandı 

Biden'ın başkanlık dönemi boyunca senato ve temsilciler meclisinde çoğunluğu elinde tutan Demokrat Parti'nin İsrail'e verdiği maddi ve manevi desteğin toplumda tepki topladığı biliniyordu. Hem Biden'ın hem de Harris'in 2024 başkan adaylığı boyunca İsrail'e destekten geri adım atmamalarının da seçmen tabanının kaybında etkili olduğu söyleniyor. 

Trump'ın yarattığı ırkçı histeriyi Harris körükledi

PSL’nin değerlendirmesine göre Harris'in, Trump karşısında muhafazakar seçmeni tutmak için gittikçe daha sağcı politikaları benimsemesi seçmenlerin gözünde Trump'ı daha da öne çıkardı. Sağcı politikaların yarışı yalnız Trump'a yaradı, Trump'ın yarattığı işçi düşmanı ve ırkçı histeri ise körüklendi. 

Kapitalizmin küresel krizi tepki oyuna dönüşüyor 

Seçim sonuçlarını değerlendirirken dış politika ve uluslararası siyasete de işaret eden PSL, iktidara karşı kullanılan tepki oylarının kapitalizmin dünya çapındaki krizinin bir sonucu olduğunun altını çiziyor. 

İktidara tepki oyu olgusu, çağdaş küresel kapitalist siyasetin bir özelliğidir. İktidar partileri son dönemde Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, Japonya ve başka yerlerde gerileme ve yenilgiler yaşadı. 2020'de COVID-19 salgınıyla başlayan küresel kapitalist kriz, şirket kârlarının maksimize edilmesini halkın ihtiyaçlarının önüne koyan tüm kapitalist ekonomilerde acı ve ıstırap vermeye devam etti. 

Dolayısıyla, Amerika Birleşik Devletleri'nde işçi sınıfı insanlarının karşı karşıya olduğu kriz, tüm ileri kapitalist ekonomilerde yaşanmakta olan krize derinden benzemektedir. İktidardaki politikacılar ve siyasi partiler seçmenler tarafından cezalandırılmaktadır, ancak asıl sorun kapitalizmin kendisidir.”

Trump'ın seçimi yalnızca artan gericilikle açıklanamaz 

Kapitalizmin krizinin göz ardı edilemeyeceğini söyleyen PSL, Trump'ın yükselişinin faturasının halka kesilmesini reddediyor. 

Bazı liberaller tarafından öne sürülen, Trump'ın seçilmesinin yalnızca gericiliğin yükselişinin bir işareti olduğu argümanını reddediyoruz. Bu, kapitalizmi ortadan kaldırmak, insanların ve çevrenin ihtiyaçlarını kapitalist şirketlerin önüne koyan yeni, rasyonel bir toplum inşa etme mücadelesini üstlenmek istemeyen insanların bir el çabukluğu ile ortaya çıkardığı yanlış bir kanaattir. 

Trump'ın kazandığı eyaletlerde bile çok sayıda ilerici oy pusulası girişimi başarılı oldu. Örneğin, kürtaj hakkı oylandığı 10 eyaletin sekizinde açık farkla lehte sonuçlanmış, sadece muhafazakarların çoğunlukta olduğu Nebraska ve Güney Dakota'da yenilgi yaşanmıştır.

Geçen gündem kapitalist şirketlerin sınırsız egemenliği 

ABD'de daha da gerici bir dönem girilirken PSL, gerçek gündemin kapitalist şirketlerin sınırsız egemenliği olduğunu hatırlatıyor ve bu düzeni yıkmak için sosyalist harekete davet çağrısında bulunuyor.