ABD 12 yıl sonra El Kaide ile yine aynı safta: HTŞ saldırılarından şikayetçi değillermiş

12 yıl önce El Kaide için "bizim safımızda" diyen Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı, dün de El Kaide bağlantılı HTŞ'nin saldırılarından "yakınmadıklarını" söyledi.

Haber Merkezi

Suriye'de 13 yıldır yönetim değişikliği için çabalayan ABD, cihatçı gruplardan paralı askerlere, darbe girişiminden doğrudan askeri müdahaleye birçok yöntem denedi ama istediğini alamadı.

Suriye'de 3 yıldır korunan sınırlar 6 gün önce cihatçıların saldırısıyla değişti. El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir'uş Şam (HTŞ) İdlib'de kontrolü sağladı, Halep'i işgal etti ve güneydeki Hama'ya yöneldi. ABD, HTŞ'yi resmen terör örgütü kabul etse de Suriye hükümetinin hızlı kaybı karşısında heyecanını gizleyemedi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, CNN'e verdiği demeçte önce HTŞ'yi terör örgütü olarak tanımladıklarını hatırlattı. Bu yüzden "örgütün tasarımları ve hedefleri konusunda" geçerli endişelerinin olduğunu belirtti.

Jake Sullivan, buna rağmen ABD'nin, başkent Şam'a yönelen cihatçıların Rusya, İran ve Hizbullah tarafından desteklenen Beşar Esad hükümetini sıkıştırmasından "yakınmayacağını" vurguladı.

Yaşanan gelişmelerin ne getireceğiyle ilgili "karmaşık bir durum" ifadesini kullanan Sullivan, Washington'ın bu konuda bölgesel ortaklarıyla yakın temas halinde olduklarını aktardı.

12 yıl sonra yeniden: 'Suriye’de El Kaide bizim safımızda'

Sullivan'ın adı Suriye'de savaşın başladığı yıllarda bir kez daha El Kaide ile yan yana gelmişti. 

Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un e-postalarını yayımlayan WikiLeaks sitesi, o zaman da ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak görev yapan Jake Sullivan’ın 12 Şubat 2012’de Clinton’a gönderdiği bir mesajı açıklamıştı.

Sullivan, Hillary Clinton’a gönderdiği e-postada El Kaide’nin Suriye’de Amerika’nın safında yer aldığını belirterek "her şeyin beklendiği gibi gittiğini" söylüyordu.

Sullivan’ın bu mesajından kısa bir süre önce El Kaide lideri Eymen Zevahiri, görüntülü bir mesaj yayımlayarak "tüm dünya Müslümanlarını" Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a ve onu destekleyenlere karşı savaşa çağırmıştı.

IŞİD ve Nusra (bugünkü adıyla HTŞ) ayrımının olmadığı o dönemde Nusra Cephesi adıyla saldırılar başlatacak olan örgütün lideri Ebu Muhammed Culani, 2013’te IŞİD adını alacak olan örgütün liderliğini yapan Ebubekir Bağdadi’nin Suriye komutanı olarak görevlendirilmişti.

'Rusya ve İran'ın dikkati dağıldı ve zayıfladı'

Jake Sullivan, dün CNN'e verdiği demeçte Suriye'de hızla değişen tabloya dair değerlendirmelerde de bulundu.

Cihatçıların saldırısını, Suriye'nin destekçilerinin başka çatışmalarda güç kaybetmesine ve dikkatlerinin dağılmasına bağladı:

"Yıllardır kendilerini hırpalayan üç aktöre baktılar: İran, Rusya, Hizbullah. Onları daha önce olduğundan daha zayıf ve daha savunmasız gördüler ve bundan faydalanmaya çalıştılar."

"Bu saldırının hızı bence Suriye hükümetini ve bölgedeki diğer gözlemcileri çok şaşırttı" diyen Sullivan, hem bu gelişmelerin hem de Ukrayna'daki mevcut durumun, Rusya ve İran'ın "daha zayıf bir stratejik konumda bulunmalarının doğal sonucu" olduğunu vurguladı.

Sullivan, son gelişmelerin, bölgedeki ABD güçleri için risk oluşturup oluşturmadığı sorusuna şu yanıtı verdi:

"Şu anda, IŞİD ile savaşmak için Suriye'de konuşlanmış olan güçlerimizin, bu özel saldırının gerçekleştiği bölgeden farklı bir yerde oldukları için yakın bir risk altında olmadıklarına inanıyoruz. Ancak halen, İran, Irak ve Suriye'deki Şii milis gruplarının tehdidi altında bulunuyorlar. Her gün onların korunmasını sağlamak ve onlara yönelik saldırılara yanıt vermek için çalışıyoruz."

Sullivan'ın açıklamalarının ardından ABD'ye ait uçaklar, bugün Suriye'nin Deyrizor ilindeki El-Meyadin yakınlarında bulunan İran birliklerine ait mevzileri bombaladı.

ABD önderliğindeki Uluslararası Koalisyon sonra da Suriye-Irak sınırındaki Ebu Kemal bölgesini hedef aldı.