15 Temmuz'dan sonra 'AK'lanan ordu: Atatürk çıktı, takkeli komutanlar geldi

Operasyonda Menzil ilahisi söyleniyor, harp okuluna alımlarda 'irtica faaliyetine karışmama' maddesi çıkarılıyor, orduya din işleri subaylığı getiriliyor... İşte orduda 'yeni' dönem.

Haber Merkezi

15 Temmuz öncesi ordunun birçok kritik kademesini eski ortağı Cemaat'e teslim eden AKP, Cemaat'in tasfiye işlemi sonrası orduya yönelik kendi dizayn hamlesini hızlandırıyor.

Ordunun komuta kademesini, emir komuta zincirini, atama kararlarını kendi kontrolüne alan iktidar, son dönemde üst üste gündeme gelen kararlarla yeni dizaynına son şeklini vermeye çalışıyor.

TSK'ya Din İşleri Subaylığı kademesinin getirilmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne subay ve astsubay yetiştiren Harp Okulları ile Astsubay Yüksekokulları’na giriş şartlarında yer alan "irticai faaliyetlere karışmamış olma" ifadesinin kaldırılması, benzer düzenlemenin subay ve astsubay kurslarında "Atatürk devrimleri" ifadesinin çıkarılmasıyla devam etmesi, ordunun tüm komuta kademesinin Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması, Harp Okulları'nın başına Erhan Afyoncu adlı AKP'linin getirilmesi, Diyanet İşleri Başkanı'nın subaylara konferans vermesi bu şekil verme sürecinin öne çıkan adımları oldu.

15 Temmuz sonrası önce ordunun dizaynı değişti

Yüksek Askeri Şura'nın yapısı 15 Temmuz sonrası AKP tarafından radikal şekilde değiştirildi.

Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanı, kuvvet komutanları, ordu komutanları, Jandarma Genel Komutanı, Donanma Komutanı ile silahlı kuvvetlerdeki orgeneral ve oramirallerden oluşan YAŞ'ın asker ağırlıklı yapısı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Adalet, İçişleri, Dışişleri, Milli Eğitim ve Hazine bakanlarının eklenmesi, askerlerin büyük bölümünün YAŞ dışına atılmasıyla birlikte tamamen iktidar kontrolüne geçti.

Sonrasında yine bir diğer radikal adımla Genelkurmay, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlandı.

Genelkurmay Başkanı'nın yetkisi büyük oranda tırpanlanırken, atama ve terfilerde direksiyon AKP'li Savunma Bakanı Hulusi Akar'a devredildi.

Operasyonda Menzil ilahisi

AKP'nin eski ortağı Cemaat, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ordudan en azından "görünür" düzeyde tasfiye edilirken, bu cemaatin bıraktığı boşluğu AKP'nin desteği ve göz yummasıyla diğer tarikat ve cemaatler dolduruyor.

Öyle ki, TSK'nın bir operasyonunda askerlerin Menzil cemaatinin ilahisi olan "Benim Gavsım Kasrevidir" adlı ilahiyi okuduğu geçtiğimiz yıllarda gündeme gelmiş, görüntüler tepki çekmişti.

Orduya 'Din İşleri Subayı' 

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Din İşleri Subaylığı kademesini uygulamaya hazırlandığı Aralık ayında gündeme gelmişti.

Sadece savaş dönemlerinde kullanıldığı belirtilen ve son olarak 1974 yılında 'Kıbrıs Harekatı'nda kullanılan kadro için İslamcı gazete ve dernekler uzun süredir çeşitli açıklamalar yapıyordu.

AKP'ye yakın Yeni Şafak'ta yer alan haberde, TSK tarafından verilen atama kararı ile hayata geçecek birimin, kuvvet komutanlıklarının tamamında yer alacağı belirtilmişti.

Yeni Akit'te yer alan haberde ise "İlahiyat Fakültesi ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanından mezun olan adayların TSK’ya kabul edilerek Din Subayı kadrosunda vazifelendirileceği" bilgisi yer almıştı.

Harp okulları ona emanet: Muhteşem Yüzyıl danışmanı, Cemaat gazetesi yazarı...

İktidar 15 Temmuz sonrasında harp okullarını kapatmış, Milli Savunma Üniversitesi adında bir üniversite kurmuştu. Üniversitenin başına da AKP'ye yakınlığıyla bilinen tarihçi Erhan Afyoncu getirilmişti.

Askeri okulların ve akademilerin çatısı olarak kurgulanan üniversitenin başına Afyoncu'nun atanması tepki çekmiş, CHP'den yapılan açıklamada, "Atatürk’e küfredenleri Atatürk kurumlarına atamalarını çok gördük. Şimdi Milli Savunma Üniversitesi kuruluyor, askeri okulların ve akademilerin çatısı olarak. Bu çatıdaki kişi sadece bundan dört yıl önce Fetullah’ın gazetesinde yazı yazıyordu. Bu FETÖ ile mücadele kriterleri düz memura uygulanan kriterler. Yani bir sendikaya üye olmak, Zaman gazetesine abone olmak, Bank Asya’ya 1 lira dahi olsa para yatırmak kriterse bu kriterleri AKP grubuna uygulasak grup kuracak milletvekili bulamazlar. Bu kriterleri uygulasak atadıkları rektörün tutuklanması lazım” denilmişti.

Afyoncu'nun Cemaat'in gazetesi Bugün’de 6 yıl boyunca yazarlık yapmış, 17 Aralık'tan sonra da yazarlığa devam etmişti. Aftoncu, Zaman gazetesinde de bir dönem yazarlık görevinde bulunmuştu.

Ordunun eğitiminin başına Muhteşem Yüzyıl dizisinin danışmanı Erhan Afyoncu'nun atanmasından gelen tüm tepkilere rağmen geri adım atılmamıştı.

Diyanet Başkanı orduda ders verdi

Bu süreçte ordu ile Diyanet arasında da "yakın" ilişkiler kurulurken, Afyoncu'nun davetiyle Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İstanbul’da Milli Savunma Üniversitesi’nde (MSÜ) "Din İstismarı" konulu konferans dahi verdi.

MSÜ Konferans Salonu’nda, Kurmay Eğitimi alan subaylar ile üniversitenin idari ve akademik kadrosuna hitap eden Diyanet İşleri Başkanı Erbaş şöyle konuşmuştu: 

"Allah insanı ulvi bir gaye ile en güzel şekilde yaratmış ve peygamberler aracılığıyla gönderdiği vahiyle iyilik, doğruluk ve güzel ahlak istikametinde insanlığa yol göstermiştir.

İslam adeta bu toprakların harcıdır. Bizler haçlı seferlerinden, milli mücadeleden, 15 Temmuz’a zor zamanlarımızı imanımız ve inancımızdan aldığımız güç ve motivasyonla aştık.”

İrticaya bulaşmama şartı artık yok...

TSK'daki bu sürece ilişkin son dönemde hızlı gelişmeler yaşanırken, bunun bir parçası olarak orduya subay ve astsubay yetiştiren Harp Okulları ile Astsubay Yüksekokulları’na giriş şartlarında yer alan "irticai faaliyetlere karışmamış olma" ifadeleri kaldırılmıştı.

“Kendisinin, annesinin, babasının, kardeşlerinin ve velisinin, tutum ve davranışları ile yasadışı, siyasi, yıkıcı, irticai, bölücü ideolojik görüşleri benimsememiş, bu gibi faaliyetlerde bulunmamış veya bu gibi faaliyetlere karışmamış olması” şartı yeni yönetmelikte yer almamış, bunun yerine önceki yönetmelikte olmayan “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı ya da bunlarla irtibatı olmamak” hükmü giriş koşullarına eklenmişti.

Erdoğan ve Bahçeli'den destek: Ordunun huzuru için

Tepki çeken bu düzenlemeye ilişkin konuşan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhalefetin bu tür eleştirilerine alışığız. İrticai faaliyet tabii farklı bir olay. Ama terörle irtibatlı veya iltisaklı olmak ayrı bir olay. Bu bir yönetmeliktir. Bakanlıklarımız bu tür yönetmelikleri zaman zaman ülkemiz ve ordumuzun huzuru için yaparlar. Bu da bu vesileyle atılmış bir adımdır" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de konuya ilişkin bir açıklama yaparak, "Madem irticai faaliyetlere karşı bu kadar hassastınız 'FETÖ'nün askeri okullara nasıl sızdığını ne çabuk hafıza kayıtlarından çıkardınız? Müslüman Türk milletinin inançlarından ne istiyorsunuz? Camilerin bombalanacağını şerefsizce gündeme taşıyan 'FETÖ'cülerin peşine takılmaktan utanmadınız mı? Türkiye bir hukuk devletidir. İrtica tehlikesini kılıf yaparak estirilen İslam düşmanlığına tahammülümüz söz konusu olmayacaktır" ifadesini kullandı.

Tekkedeki amiral...

Bu adımın hemen ardından basına yansıyan bir kare, ordunun tarikat bağlarına ilişkin yeni bir tartışma yarattı.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevli bir amiralin tarikat evinde üniforması üzerine cübbe ve sarık giydiğine dair fotoğrafları ortaya çıkmış, Milli Savuma Bakanlığı bu karelerin araştırıldığını öne sürmüştü.

Gazeteci Barış Pehlivan ise, tekkedeki görüntüleri ortaya çıkan amiralin, Erdoğan'ın geçen yılki açıklamasında koruduğunu ilan ettiği Kurdoğlu cemaatinden olduğunu söyledi.

Son adım 'Atatürk devrimleri' ve yine irtica düzenlemesi

Sözcü yazarı Saygı Öztürk, son gelişmelerin ardından kaleme aldığı yazısında, astsubay ve subaylık kurslarının yönetmeliğinden "Atatürk devrimleri" maddesi ve "irticai faaliyetler" bölümünün çıkarıldığını gündeme getirdi.

Öztürk yazısında şu ifadeleri kullandı:

"Kanun Hükmünde Kararname ASTTASAK ve SUTASAK yönergelerinin yeniden hazırlanması öngörülmüştü. Bu amaçla çalışma grupları oluşturuldu. 2002 yılından bu yana yürürlükte olan yönerge esas alındı, okul komutanlıkları tarafından yeni yönerge çalışması yapıldı. Hazırlanan yönergeler Milli Savunma Üniversitesi'ne teslim edildi.  Önceki yönergelerde 8 ayrı yerde Atatürk adı, ilkeleri yer alırken, üniversitede son şekli verilen ASTTASAK ve SUTASAK yönergelerinden Atatürk adı tamamen çıkarıldı ve “Hizmete Özel” kaydı ile uygulamaya konuldu.

Harp okuluna alınacak üniversite mezunlarıyla ilgili SUTASAK yönergesinde de yine “Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda” cümlesi de çıkarıldı.

Astsubay okullarına, harp okullarına öğrenci alımıyla ilgili yönetmelikten “İrticai faaliyetler” çıkarıldıysa, ASTTASAK ve SUTASAK kurslarına alınacak adayların seçimiyle ilgili yönergeden de, “İrticai faaliyetler” bölümünün çıkarıldığını görüyoruz."

'Yeşil takkeliler çıktı'

Emekli Askeri Hakim Ahmet Zeki Üçok, ordudaki dönüşüme ilişkin yaptığı açıklamada, "Generallerin yüzde 80'i 15 Temmuz sonrası. İktidarın savunma mekanizmalarına uygun seçimlerin yapılması TSK'da bir dönüşüm oluşturdu. Bu dönüşüm sonucu bu fotoğraflar (takkeli amiral) TSK'da alışık olmadığımız bozkurt ve rabia işaretleri yapılıyor. Cuma namazlarında orduda yeşil takkeliler ortaya çıktı, ayrı namaz kılıyorlar" dedi.