15 Temmuz sonrası hapis cezasına çarptırılan askeri öğrencilerle ilgili kararı Yargıtay değil, Erdoğan verecek...

15 Temmuz darbe girişimi davalarında haklarında müebbet hapis cezası verilen askeri öğrencilere ilişkin itirazlar sürerken, ilginç bir iddia gündeme geldi. Milli Gazete muhabiri, Erdoğan'ın ceza alan askeri öğrencilerle ilgili dosyaları Cumhurbaşkanlığı avukatlarına incelettiğini, bu dosyalar incelendikten sonra Yargıtay'ın kararını vereceğini öne sürdü.

Haber Merkezi

15 Temmuz darbe girişimi sonrası hapis cezasına çarptırılan askeri öğrencilerle ilgili çarpıcı bir iddia gündeme geldi.

Saadet Partisi'ne yakın Milli Gazete'nin muhabiri Bünyamin Güler, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın askeri öğrencilerle ilgili davaya ilişkin talimat verdiğini yazdı.

Güler, Erdoğan'ın verdiği talimata ilişkin yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanlığı hukukçularının askeri öğrencilerle ilgili dosyaları Adalet Bakanlığı'ndan istediğini, bu incelemeler sonrasında Yargıtay'ın kararını açıklayacağını dile getirdi.

Güler'in paylaşımları şöyle:

1-15 Temmuz gecesi ellerine silah almadıkları halde defalarca müebbet hapis cezasına çarptırılan askeri öğrencilerle ilgili yeni bir gelişme yaşandı.

2- Askeri öğrencilerle ilgili alınan kararların toplum vicdanını yaralaması ve adalete olan güveni zedelemesinden dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın askeri öğrencilerin dosyalarını inceleme talimatı verdiği öğrenildi.

3-Bunun üzerine Cumhurbaşkanlığının ilgili hukukçuları Adalet Bakanlığı’yla temasa geçti. Askeri öğrencilerin dosyalarını incelemek üzere isteyen Cumhurbaşkanlığı hukukçuları, çalışmalar için ilk adımı attı.

4-Cumhurbaşkanlığı askeri öğrencilerin dosyalarını inceledikten sonra Yargıtay 16. Ceza Dairesi kararını verecek.

5-Yeni gelişmeler oldukça paylaşacağım..." 

'Yargının talimatla çalıştırıldığının göstergesi'

Hukukta Sol Tavır Derneği Başkanı Ali Rıza Aydın, söz konusu paylaşımlara ilişkin soL'a değerlendirmede bulundu.

"Bu yargının talimatla hareket ettiğini gösteren başlıklardan biri" diyen Aydın, gerçek bağımsız yargının talimatla hareket etmeyeceğine, ancak bu örnekte de görüldüğü gibi bu düzende yargının talimatsız adım atmasına müsade edilmediğine dikkat çekti.

"Her bir öğrenci için ayrı ayrı dosyalar var. Bu dosyaları Cumhurbaşkanlığı hukukçuları inceleyecek ve değerlendirme notları çıkaracak, bu değerlendirme notları da nihai kararı etkileyecek. Üstelik bu notların ne kadar objektif olacağı da oldukça şüpheli" ifadesini kullanan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Emir talimatla çalışıyorlar, istihbarat kaynakları AKP örgütleri'

Artık biliyoruz, başkanlık sisteminde AKP ağırlıklı, AKP siyasetine uygun bir devlet yönetimi sürdürülüyor. Dolayısıyla bu değerlendirmeyi yapacak kişiler "hukukçular" olsa bile ne kadar objektif olacakları şüpheli. Nihayetinde bu hukuk kurumu emir talimatla çalışan bir kurum.

Bu kurumun hazırlayacağı notlar da eğer haberde geçtiği gibi yargıya bir talimat, bir direktif olarak çıkacaksa o direktifin nihai olarak cumhurbaşkanı tarafıdan verileceği konusunda hiçbir duraksama yoktur. 

Söz konusu incelemede nihai olarak subjektif değerler devreye girecektir, bu istihbaratın da AKP il ve ilçe örgütleri aracılığıyla yapılacağına dair geçmişte çok örnek bulunuyor.

Dolayısıyla gerçekten mağdur olan öğrencilere, gerçekten hukuk devletinin gereği olarak mağduriyetlerini gidermek için atılacağı söylenen bu adım da açık bir ceza-ödül adımıdır.

Oysa Türkiye'de yargı gerçekten kendilerinin söylediği gibi bağımsızsa ve yine kendilerinin söylediği gibi Türkiye bir hukuk devletiyse, burada yargının hiçbir telkin ve nota gerek kalmaksızın zaten şimdiye kadar davaları sonuçlandırması gerekirdi.

Bu tablo 2016'dan bu yana Cemaat'le yürütüldüğü söylenen mücadelenin içeriğini de bizlere sunuyor.

AKP'li olanlar, AKP safına geçenler affedilirken, hatta yeni makamlara getirilirken, bunu yapmayanlar cezalandırılıyor, hukuk da bu çifte standardın aracı haline getiriliyor.