13 yaşındaki Kürt çocuğu nasıl 'terörist' yapıldı?

İstanbul'daki olay, halk arasındaki ırkçılıktan devleti temsil edenlerin ayrımcılığına, adım adım hem bir çocuğun hem de halkın birlik ve barışının nasıl kaybedildiğini gösteriyor.

Özkan Öztaş

İstanbul Eyüpsultan'da, Şehit Murat Taş Ortaokulu'nda okuyan, 13 yaşında bir çocuk. Sınıfta önce öğrenciler, sonra veliler eliyle çocuğun üzerinde kurulan ırkçı baskı. Ve sonunda bir savcının, 13 yaşındaki çocuğu sorgulayıp, azarlayıp, adli kontrol ve yurtdışına çıkış yasağı vermesi...

Sosyal medyaya yansıyan ve soL'un teyit ettiği bilgilere göre olay, sınıfta başladı. 13 yaşındaki Kürt çocuğa sınıfta sürekli "Sen teröristsin, bölücüsün, bu ülkede beleşe yaşıyorsunuz, PKK'lısın" denildi.

Psikolojisi bozulan çocuk, iddialara göre, okulda gördüğü baskı nedeniyle, annesinden okula geldiğinde kendisiyle Kürtçe konuşmamasını istedi. Ardından, ailesinin, kendi evlerinde, kendi aralarında da Kürtçe konuşmamalarını istedi. 

Aile, bu aşamada, psikolojisi dağılmış olan çocuğun durumu nedeniyle medyaya konuşmuyor.

İdare işi 'idare' etti, olayla başa çıkamayan çocuk haliyle öfkesini kontrol edemedi

İddialara göre çocuğun yaşadığı dışlanma ve bezdirme, okul yönetimine aktarıldı. Çocuğun yaşadığı psikolojik sorunlara karşı, arkadaşları arasında uyumun sağlanması adına önlem alınması talep edildi. Okul yönetimi, aileye "Biz çocukları barıştırdık. Bir sorun kalmadı" yanıtı verdi. 

Ancak geçtiğimiz gün yaşanan gelişme, sorunun çözülmekten çok üstünün örtüldüğünü ve geçiştirildiğini gösterdi.

Öğrenciler, sınıflarını süslüyordu. Minik Türk bayrakları da süsleme amacıyla duvara asılıyordu. Bu sırada bir öğrenci, iddiaya göre, dışlanan öğrenciye "Sen bu bayrağa dokunamazsın. Bu bizim bayrağımız, sizin değil!" dedi ve çocuğu ittirdi. Çocuklar arasındaki fiziksel gerilim büyüdü. Dışlanan çocuk, yaşadığı psikolojik ve fiziksel şiddetin yarattığı öfkeyle duvara asılan bayrakları indirdi ve yırttı.

Savcı: 'Bu ülkenin suyunu içiyorsun, bedava yaşıyorsun daha ne istiyorsun?'

Bu hareketle birlikte, sosyolog ve psikologların, çocuğu bu dışlanmadan kurtaracak ve arkadaşlarıyla uyumunu sağlayacak pedagoji uzmanlarının el atması gereken olay, tam tersine, hızla adli bir vakaya dönüştürüldü.

İddiaya göre, 13 yaşındaki çocuğa karşı ırkçı ifadeler kullanan arkadaşlarından birinin velisi, bayrak geriliminin ardından okula geldi. Okul müdürü, olayları yatıştırmaya çalıştığı esnada, dışlanan çocuğa bir bardak su verdi. Bunun üzerine diğer çocuğun velisinin okul müdürüne "PKK'lı birine nasıl su verirsin?" diye çıkıştığı iddia ediliyor. 

İşler, hızla, çocuğun psikolojisi için olabilecek en kötü adımların arka arkaya atıldığı bir hatalar zincirine döndü.

Müdürü su verdiği için azarladığı iddia edilen veli, okula polis çağırdı. 4 polis aracı okula geldi, dışlanan çocuğu tüm okulun gözü önünde alıp karakola götürdü. Ardından savcılığa çıkarılan 13 yaşındaki çocuğa savcının "Sen Türk değil misin? Bu ülkenin suyunu içiyorsun, bedava yaşıyorsunuz, daha ne istiyorsun?" dediği iddia ediliyor.

13 yaşındaki çocuğa yurt dışına çıkış yasağı

soL'un teyit ettiği karara göre Savcılık, 13 yaşındaki çocuğa yurt dışına çıkış yasağı koydu, adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. 

Yaşanan olaydan dolayı psikolojisi bozulan çocuğun sınav döneminde olması ve okulda yaşadığı sorunların derslerini olumsuz yönde etkilemesinden endişe eden yakınları, bu tür örneklerin yaşanmaması için hem yetkilileri göreve hem de okuldaki velileri sorumlu davranmaya çağırıyor.