Osmanlı’nın son dönemlerinde tahtta en uzun kalan isimlerden biriydi 2. Abdülhamit. İktidarını baskı üzerine kurmuş, istibdat rejiminin yaratıcısı olmuş, basın üzerinde sansür sopasını daimi olarak işletmişti. O ne derse basın da onu yazıyor, düzeni sorgulamak hepten yasaklanıyordu.
Abdülhamit istibdatına karşı Manastır’da atılan toplar hürriyeti müjdeliyor, Abdülhamit, İttihat Terakki Cemiyeti’nin öncülüğündeki 1908 Devrimi sonrası 2. Meşrutiyeti ilan etmek zorunda kalıyordu.
Osmanlı topraklarında “eşitlik, özgürlük, kardeşlik” sloganlarının ilk kez bu denli hür şekilde atıldığı günlerden biri olacaktı 24 Temmuz.
Sansürüyle ve istihbarat ağıyla anılan Abdülhamit’e karşı kazanılan bu zafer, sansürün kaldırılması nedeniyle 24 Temmuz’un aynı zamanda “Basın Bayramı” olarak kutlanmasına da vesile olacaktı.
112 yıl sonra bugün
Sansürün kaldırılmasının üzerinden tam 112 yıl geçti.
112 yıl önce bugün büyük bir mücadele sonunda kaldırılan sansür, Türkiye’de, AKP iktidarında yeniden tesis edilmiş durumda.
Ulusal düzeyde yayın yapan gazete ve televizyon kanallarının neredeyse yüzde 90’ından fazlası doğrudan AKP iktidarının kontrolüne girerken, iktidarın sesi dışında ses veren gazeteciler ve basın kuruluşları sürekli olarak baskı altında tutuluyor.
Her yıl onlarca gazeteci yaptıkları haberler ve eleştiriler nedeniyle tutuklanırken, muhalif gazeteler ilan geliri alamıyor, sürekli olarak yeni dava ve cezalarla yıldırılmaya çalışılıyor.
Muhalif haber siteleri ise hem davalarla çevreleniyor, hem de neredeyse her gün gelen "sansür" kararlarıyla karşı karşıya kalıyor.
Sadece 2019'de 733 gazeteci hakim karşısına çıktı
AKP iktidarında muhalif gazeteciler sürekli olarak mahkemelerin yolunu tutar oldu.
Sadece 2019 yılında 82 gazeteci gözaltına alınıdı, gazeteciler tam 733 kez hakim karşısına çıktı.
Bu gözaltı ve baskılar 2020 yılında da devam ederken, Meclis'te bile basın açıklamasına konu olan bir MİT haberi dolayısıyla 6 gazeteci tutuklandı.
Gazeteciler sürekli olarak Erdoğan ve iktidar temsilcilerine ilişkin haberler nedeniyle para cezaları ve hapis cezalarına konu olurken, 2020 itibariyle 76 gazetecinin cezaevinde olduğu belirtiliyor.
