YKP'den seçim değerlendirmesi

Yerel seçimlerde büyük bir başarı kazanan Yunanistan Komünist Partisi tarafından yapılan seçim değerlendirmelerini soL okurları ile paylaşıyoruz.

Yunanistan Komünist Partisi (KKE) tarafından yapılan değerlendirme şöyle:

"7 Kasım’da ilk turu yapılan bölge ve yerel yönetim seçimleri, idari reform sürecinin sonucunda 1300 belediyenin birleşmesiyle oluşan 325 belediyede ve 52 ilin birleşmesiyle oluşturulan 13 bölgede yapıldı. Bu birleşmeler “Kalikratis” planı olarak bilinen ve parlamentodaki sosyal demokrat çoğunluk tarafından kabul edilen reformun bir sonucu. Bu reforma göre belediyelerin birleştirilmesi yoluyla daha az sayıda ve daha büyük yerel yönetim birimleri oluşturulurken bu süreç halkın aleyhine değişikliklere yol açtı.

Yunanistan’da partilerin yerel seçimlere doğrudan katılması yasak olduğundan, Yunanistan Komünist Partisi (KKE) seçime “Halkın Topluluğu” ismiyle, 13 bölgede ve ülkenin kent merkezlerinin tamamını ve kırsal alanların büyük bölümünü kapsayan 260 belediyede katıldı. “Halkın Topluluğu”nun binlerce adayı arasında KKE’nin tanınmış kadrolarının yanı sıra Tüm İşçilerin Militan Cephesi (PAME), Tüm Çiftçilerin Militan Topluluğu (PASY), Yunanistan Anti-Tekel Topluluğu (PASEBE), Öğrencilerin Mücadele Cephesi (MAS), Yunanistan Kadınlar Örgütü (OGE), Uluslararası Detant ve Barış Komitesi (EEDYE) kadroları da yer aldı.

Sosyal demokrat PASOK hükümetinin, Avrupa Birliği ve IMF ile birlikte uyguladığı halk düşmanı tedbirlere karşı başlatılan sert ve geniş kapsamlı sınıf mücadelesinin hemen sonrasında yapılan seçimler, son derece siyasi bir nitelik kazandı.

Sadece bir yıl önce yapılan parlamento seçimlerinde 517 bin 154 oy alan KKE oyların yüzde 7.54’ünü, 2006 yılında yapılan yerel seçimlerde ise 479 bin 812 oy alarak oyların yüzde 7.22’sini kazanmıştı.

KKE tarafından yapılan seçim değerlendirmesinde şu noktalara dikkat çekildi:

- 2009 yılındaki parlamento seçimlerine göre KKE’nin aldığı oylarda 3.3 puanlık (75 bin oy) yükseliş var.
- 2006 yılındaki seçimlere göre ise 3.6 puanlık (110 bin oy) yükseliş söz konusu.
KKE Merkez Komitesi 8 Kasım 2010 tarihinde yaptığı toplantıda konuyu “bölge ve belediye düzeyinde yerel yönetimler seçimlerinin ilk turu sonuçlarının ilk değerlendirmesi” başlığıyla tartıştı. MK ilk tur sonuçlarını ikinci turun sonuçlanmasıyla birlikte değerlendirmeye hazırlanıyor. Bu değerlendirmelere son nokta konulmadan önce, konu parti örgütleri, parti dostları ve destekçileri tarafından da tartışılacak.

1. KKE’nin güçlenmesine ilişkin
Seçim sonuçları, KKE’nin oylarını yükselten tek parti olduğunu gösterdi. KKE Merkez Komitesi, oylardan bağımsız olarak, KKE’nin siyasi tutumu ve değerlendirmeleri hakkında olumlu görüş sahibi olan, partinin alternatif siyasi önerilerine ilgi gösteren, partinin militan siyasi rolünü ve katkılarını tanıyan kişilerin sayısının arttığı tespitini yaptı.

Merkez Komite, egemen sınıf tarafından desteklenen bağımsız listelere, provokatif şantajlara ve her türlü kafa karıştırıcı müdahaleye rağmen KKE’yi destekleyenlere teşekkür etti. Oylardaki artışın partiye yeni sorumluluklar ve görevler yüklediğini belirten Merkez Komite şu tespitleri yaptı: “Anti tekel ve anti emperyalist birlik güç kazandı, halkın gücüne dayanan, halk için ekonomiyi hedefleyen alternatif zemin kazandı.”

2. Diğer siyasi güçler
KKE dışındaki siyasi özneler ise oylarını artırmayı başaramadılar. Tablo şöyle gerçekleşti:

- 2009 yılında oyların yüzde 43.92’sini alan PASOK hükümetinin oy oranı yüzde 34.67’ye (1 milyondan fazla oy kaybederek) geriledi.

- Muhalefetteki Yeni Demokrasi oyların yüzde 32.82’sini aldı (yaklaşık yüzde 1’lik bir düşüş)

- Oportünist dalga (SYN/SYRIZA) ise ideolojik-politik bir kriz yaşıyor. Daha önceki dönemde PASOK ile birçok belediyede işbirliği yaparak ve PASOK hükümetinin tercihlerini destekleyerek güvenilmezliğini ispatlayan bu hareket, geçen yılki seçimlerden yüzde 4.6’lık oy oranı ile çıkarken bu seçimlerde yüzde 4.5 aldı. Bu sonuçlara göre yaklaşık 50 bin seçmen yitirmiş oldu.

- Milliyetçi ve anti-komünist LAOS ise yüzde 4 aldı (bu sonuç, 2009 yılındaki seçimlere göre yüzde 1.5’luk, 150 bin oyluk bir kayıp demek). Bu parti aday göstermediği bölgelerden üçünde Yeni Demokrasi’yi desteklerken, birinde ise PASOK’u destekledi.

- Ekololojistler ise yüzde 2.9’luk oy oranıyla, 2009 yılına göre desteklerini çok küçük oranda yükselttiler. Oy sayılarına bakıldığında ise yaklaşık 20 bin oy kaybettikleri görülüyor.

KKE Merkez Komitesi PASOK ve Yeni Demokrasi’ye tepki göstererek diğer listeleri desteklemeyi düşünenleri, ikinci bir kez düşünmeye çağırdı. Parti, diğer partilerin de bu iki partiye karşı muhalefetlerinin bir takım ikincil konulara dayandığını, esas sorunlara değinmediğine dikkat çekti. KKE Merkez Komitesi, esas çelişkinin ekonomide, toplumda aranması gerektiğini söyleyerek tekeller ve sermaye sınıfı ile emekçi sınıflar arasında olduğunu belirtti.

3. Sonuçlarla ilgili önemli niteliksel özellikler
KKE’nin ülke çapında gördüğün desteği yanında, Yunanistan işçi sınıfının yaşadığı büyük şehir merkezlerinde aldığı oylar da ayrıca dikkat çekici. Bu başarı, işçi sınıfının partisi olan KKE için ayrı bir önem taşıyor.

KKE, işçi sınıfının ve halk kitlelerinin yoğunlukla yaşadığı büyük belediyelerde oylarını ciddi bir şekilde artırdı. Başkent Atina ve çevresindeki sanayi bölgesi ile Pire kentini kapsayan, 4 milyonluk bir nüfusa sahip Attiki bölgesindeki toplam oy oranının % 10.2’den % 14.4’e çıkarılmış olması bilhassa önemli.

Yunanistan’da Halkın Topluluğu’nun seçimlere katıldığı 260 belediyeden 67’sinde, KKE oyların %11’inden fazlasını aldı.

KKE Merkez Komitesi tarafından yapılan değerlendirmede, KKE’nin oy miktar ve yüzdelerinde elde ettiği bu artışın önemli niteliksel mesajlar içerdiğine dikkat çekildi. Açıklamada, KKE’nin oylarını başlıca büyük şehirler ile büyük bölgelerde ülke genelinin üzerinde bir oranla artırmış olmasının önemi vurgulandı. Özellikle de emekçi kitlelerin yaşamakta olduğu semtler ile, çiftçi ve küçük işletme sahiplerinin ciddi sorunlar yaşadıkları bölgelerde yaşanan bu oy artışı, işçi sınıfının serbest meslek mensupları ve küçük-orta ölçekli çiftçilerle ittifaka giderek cepheleşmesi için olumlu bir işaret olarak değerlendirildi.

4. Seçimlere katılım oranında görülen düşüş
Yunanistan seçimleri, geçtiğimiz on yıllar boyunca diğer Avrupa ülkelerine nazaran hep daha yüksek katılımla gerçekleşmekteydi. Ancak bu son seçimde, katılım sadece % 61 düzeyinde kaldı. 2009 seçimlerinde bu oran % 71’di. Seçmen listelerinin yenilenmediği ve bu süreçte seçmenlerin %15 – 20’lik bir bölümünün hayatını kaybettiği hesaba katılsa dahi, 2009’a kıyasla seçimlere katılım oranında yaşanan bu ciddi düşüş, birçoık siyasi analiz ve yoruma yol açtı. KKE Merkez Komitesi’nin değerlendirmelerinde, seçimlere katılımın özellikle Atina ve çevresinde önemli bir düşüş gösterdiği, ve bu durumun halkın PASOK ve Yeni Demokrasi partilerinin politikalarına olan kızgınlığını yansıttığı belirtildi. Bu durum, halkın burjuva partilerinden özgürleşmesi ve sistem krizine getirilmeye çalışılan düzen içi çözümlerden desteğini çekmesi yönünde olumlu bir işaret olmanın yanı sıra, hükümetin son dnemde yürüttüğü tehdit ve korkutma politikalarına halkın yanıtı olarak değerlendirildi.

Öte yandan KKE, seçimlere katılımın düşüklüğünün önemli bir sebebini de, örgütlü mücadele ve sınıf hareketi aleyhinde yürütülen sistematik propaganda ve karalama kampanyaları ile, bireyciliğin ve bireysel çözüm yollarının öne çıkarılmasının özellikle genç seçmenler ile son dönemde yükselen mücadelenin içinde yer almayan kitleler üzerinde etkili olması şeklinde değerlendirdi.

Seçimleri boykot etmenin halk ve emek düşmanı politikalar aleyhinde herhangi bir baskı oluşturmaya yaramadığının, düzen içi muhalefet partilerini desteklemenin de egemen politikalara kökten bir reddediş içermediğinin anlaşılması için üzerine düşen görevleri yerine getireceğini açıklayan KKE, işçileri emperyalizme ve mevcut iktidara karşı radikal bir halk cephesi saflarında mücadele etmeye çağırdı.

5. Gelişmeler ışığında KKE’ye düşen yeni görevler
KKE Merkez Komitesi’nin açıklamasında, seçim sonuçları ile sorumlulukları artan partinin, eksikliklerini gidererek kitleleri ve genç insanları mücadeleye katmak, emekçi kesimleri bir araya getirerek işçi sınıfının serbest meslek mensupları, yoksul çiftçiler, gençlik ve kadınlar ile ittifakını sağlamak için çalışmalarına hız vereceği belirtildi.

Yunanistan’da çalışanların yakın dönemde yeni bir emek ve halk düşmanı dalga ile karşılaşacağını, krizin hem Yunanistan hem de Avrupa’da şiddetlenmesi ile emekçi kesimlerin aleyhindeki ekonomik tedbirlerin daha da keskinleşeceğini belirten KKE, birlik içindeki eşitsizliklerin de önümüzdeki dönemde derinleşeceğini belirtti. KKE, bu gibi emek düşmanı müdahaleleri engelleyebilecek ve bu politikalara alternatif gösterebilecek daha güçlü ve radikal bir cephe yaratılmasının aciliyetine işaret ederek, yerel seçimlerin ikinci turunda sınıf hareketinin bir yeniden yapılanma ve karşı atağa geçiş sinyali vermesi gerektiğinin altını çizdi.

6. 15 Kasım Eylemleri
KKE, seçimde alınan başarılı sonuçlarda emeği geçen tüm üyelerini, destekçilerini ve dostlarını selamlayarak, sıradaki hedefler açısından 15 Kasım’da gerçekleştirecekleri eylemlerin büyük önem taşıdığını belirterek, IMF ile imzalanması planlanan memoranduma karşı olan tüm kesimleri 15 Kasım’da sokağa taşımak için aynı yorulmak bilmez ve militanca tempo ile çalışmaya devam edeceklerini ilan etti.

Genel Sekreter Aleka Papariga'nın seçim değerlendirmesi
Aleka Papariga, KKE ve birlikte çalıştıkları örgütlerce oluşturulan listelerle girdikleri seçimlerde ülke çapında ciddi bir oy artışı yakaladıklarını belirterek, pek çok yorumcunun belirttiği gibi KKE’nin hem yerel hem de bölgesel düzeyde kaydadeğer bir şekilde oylarını artıran tek siyasi güç olduğunun altını çizdi.

Yerel seçim çalışmalarının başından beri siyasi bir nitelik taşıdığını belirten Papariga, son 20 yıldır yürüttükleri politikalar ve özellikle de memorandum adı altında yürüttükleri ve yürütmeye devam ettikleri barbarca emek karşıtı müdahaleler sebebiyle PASOK ve Yeni Demokrasi partileri aleyhinde oy kullanmaya çağırdıklarını, insanları bu politikalara karşı birleşerek karşı atağa geçmeye ve radikal bir dönüşüm için irade göstermeye davet ettiklerini hatırlattı.

Seçim sonuçlarının PASOK politikalarının kınanması anlamına geldiğini ve bununla birlikte sahte bir muhalefet yürüten Yeni Demokrasi partisini destekleyici bir yan da taşımadığını belirten Papariga, Başbakan’ın seçim sonrasında yaptığı, hiçbir özeleştiri içermeyen açıklamalar ile sonuçlardan hiçbir şey anlamadığını ortaya koyduğunu ifade etti.

“Halkın Topluluğu” listelerine oy veren herkese teşekkür eden Papariga, “Ancak çok iyi biliyoruz ki, sonuçlardan tatmin olup köşemize çekilmenin değil, zayıf yönlerimizi gidererek halkın birliğini sağlamak ve halkın mücadelesinin örgütlenmesine katkıda bulunmak için daha fazla çalışmanın zamanıdır” ifadelerini kullandı. Papariga, Yeni Demokrasi ve PASOK politikalarını kınamak amacıyla sandığa gitmeyenleri ve çözüm umuduyla diğer listelere oy verenleri de yeniden düşünmeye ve ikinci turda “Halkın Topluluğu” listelerini desteklemeye çağırdı. Papariga, “Halkın Topluluğu” listelerinin ikinci tura çıkamadığı bölgelerde ise insanları hem PASOK hem de Yeni Demokrasi aleyhinde oy kullanmaya, ülke gündemini yıllardır işgal eden bu suni rekabette tercih yapmayı reddetmeye davet etti.

(soL)