Altıncısı gerçekleşen Karaburun Bilim Kongresi’nde “Dünyanın Dört Bucağında Sosyalizm” başlıklı oturumda Küba'da ve Venezuella'daki sosyalist deneyimler tartışılırken, Hindistan'daki sosyalist gelenek üzerine de iki farklı konuşma yapıldı.

“Dünyanın Dört Bucağında Sosyalizm” başlığıyla yapılan oturumu Zuhal Okuyan yönetirken, oturumun çerçeve sunuşunu Metin Çulhaoğlu "21. Yüzyılda Sosyalizm: Kaçınılmazlık mı Alternatif mi?" başlıklı konuşmasıyla yaptı. Çerçeve sunuşun ardından oturumda, Nahide Özkan "Küba’da Ekonomik Modelin Güncellenmesi Tartışmaları", Özgür Orhangazi "Venezuela'da Alternatif İktisat Politikaları: 21. Yüzyıl Sosyalizmi mi, İnsanî Kapitalizm mi?", Elif Bali "Hindistan’daki Sosyalist Gelenek ve Kerala Örneği" ve Onur Gülbudak "Naxalbari’den Kızıl Koridor’a…" başlıklı bir konuşma yaptı.

Jose Marti Küba Dostluk Derneği üyesi Özkan, konuşmasına Küba devrimine ilişkin tarihsel ve güncel bilgiler vererek başladı. Özkan, Küba'da bugün ekonomik alanda yaşanan önemli bir sıkıntı olduğuna dikkat çekerken, Küba’nın bir taraftan endüstrileşememe diğer taraftan verimliliği yakalayamama gibi zorlu sorunlarla içiçe olmasına dikkat çekti. Tarımsal üretimde de çok büyük güçlükler yaşayan bir ülke olan Küba’da bu durumların sosyalizmin geleceğini tehdit ettiğini kaydeden Özkan, şu anda varolan durumun bu haliyle sürdürebilir olmaktan çıktığını ifade etti.

Yeni düzenlemeler henüz hayata geçmediği için detaylı değerlendirmeler yapmanın da şu an için çok sağlıklı olmadığını ifade eden Özkan, haklı olarak belli endişeler taşınsa da Küba Komünist Partisi’nin alınan kararları sosyalist toplumsal yapıyı korumak amacıyla alınan kararlar olarak değerlendirdiğini söyledi. Özkan yaptığı konuşmada, kararların alınma sürecinde ülke çapında izlenen yönteme de işaret ederken, bu dönemde 11 milyon nüfuslu ülkede yaklaşık 8 milyon insanın mahallelerindeki ve diğer toplantılarla bu sürece katıldığının söylendiğini ifade etti. Özkan zor dönemlerden geçme ve zor kararları uygulama noktasında Küba’da yaşanan daha önceki deneyimlerinden de çeşitli açıklayıcı örnekler sunarken, Küba ile bu riskli dönemde dayanışma duygularının devam etmesinin önemine dikkat çekti. Küba’da alınan yeni kararların da daha önce olduğu gibi sosyalliğe öncelik vererek uygulanacağını düşündüğünü söyleyen Özkan, Küba’da devrimci önderliğin de bu konuda güven verdiğini kaydetti.

Venezuella nereye gidecek?
Özkan'ın ardından söz alan ve Venezuella'da devam eden devrimci sürece ilişkin bir konuşma yapan Orhangazi ise bu süreçte özellikle iktisadi politikalarda yaşanan dönüşümlere işaret etti. Orhangazi Venezuella'da petrol üretimin izlenen politikalardaki belirleyiciliğine dikkat çekerken, Chavez'in göreve gelmesinden bugüne yaşanan dönüşümleri çeşitli başlıklarda toplayarak dinleyicilerle paylaştı. Orhangazi, "Venezuella nereye gidecek?" şeklindeki sorusuna verdiğine yanıtta, bu ülkede oldukça karmaşık ve bölünmüş bir süreç olduğuna dikkat çekti. Ülkede Chavez'in hem destekçilerinin hem karşıtlarının bir mücadele yürüttüğüne işaret eden Orhangazi, Chavez destekçilerinin de kendi içlerinde iki grup olduğunu ifade etti. Destekçilerin bir grubunun sosyalist kazanımların geliştirilerek devam edilmesinden yana olduğunu diğer grubun ise insani kapitalizm koşullarının yeterliliğinde durmak yönünde düşündüğünü söyleyen Orhangazi, Venezuella'nın geleceğinin bu farklı amaçlar üzerinden şekillenen grupların mücadelesi ile şekilleneceğini ifade ederek konuşmasını sonlandırdı.

Hindistan'da sosyalist gelenek
Oturumda Hindistan'da ki sosyalist gelenek üzerine bir konuşma yapan Bali ise, bu ülkede sol hareketin gerek geçmişi gerekse de özgünlüğü itibariyle özel bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Konuşmasında bu ülkede solun tarihine ilişkin bilgiler veren Bali, yerel düzeyde solun görevde olduğu Kerala üzerinden konuşmasını sürdürdü. Oturumda Hindistan üzerine diğer konuşmayı Gülbudak yaparken, Hindistan'ın komünist siyasetin dünya ölçeğinde en etkin olduğu ülke olduğunun rahatlıkla söylenebileceğini ifade ederken, Hindistan deneyiminin ideolojik ve politik olarak önemli olduğunu kaydetti. Konuşmasında ülkede Naxalitler olarak bilinen Hindistan Komünist Partisi'nin (Maoist), ülkede "Naxalizm tehdidinin" popülerliğine değindi. Gülbudak, Türkiye solunun bu deneyime yabancı olduğunu düşündüğünü söylerken, bunun ciddi bir politik kayıp olduğunu ifade etti.

(soL - Karaburun)