Komünist partilerden Ekim Devrimi’nin 95. yılında ortak açıklama

Aralarında Yunanistan Komünist Partisi, Rusya Komünist İşçi Partisi ve Suriye Komünist Partisi’nin de bulunduğu bazı komünist partiler Ekim Devrimi’nin 95. yılı dolayısıyla bir açıklama yayımladı.

Rusya Komünist İşçi Partisi-Devrimci Komünist Parti, Azerbaycan Komünist Partisi, Yunanistan Komünist Partisi, Macaristan Komünist İşçi Partisi, Letonya Sosyalist Partisi, Meksika Komünist Partisi, Sovyetler Birliği Komünist Partisi, Suriye Komünist Partisi, Tacikistan Komünist Partisi ve Ukrayna Komünistler Birliği Ekim Devrimi’nin 95. yılında ortak bir açıklama yayımladı.

Açıklamada bilimsel sosyalizm kuramının ve 20. yüzyılın sosyalist inşa deneyimlerinin, sosyalist devriminin proletarya diktatörlüğü dışında bir biçim alamayacağını gösterdiği ifade edildi. Açıklama, “Proletarya diktatörlüğü sosyalist devletin özüdür. SSCB’de sosyalizmin gelişimi ve geçici yenilgisinin gösterdiği gibi onun biçimi parlamenter demokrasi değil, seçici birimlerin coğrafi alanlara göre değil, fabrikalara, imalathanelere göre belirlendiği Sovyet demokrasisidir” diye devam ediyor. İşçilerin iktidarının işçi kolektifleri tarafından şekillendirilmesinin proletarya diktatörlüğünün örgütsel biçimi olduğunun vurgulandığı açıklamada, gelecekte kurulan sosyalist iktidarların da nesnel gerçeklik ve işçilerin toplumsal üretim sürecindeki örgütlenmeleri temeli üzerinde yükseleceği ifade edildi. Açıklama “İşçi kolektifleri tarafından seçilen bu iktidar organları toplumun bütünü içerisinde tek bir şebeke olarak işler ve devletin işçi sınıfının devleti olma vasfını korumasını temin eder” diye devam etti.

Sovyetler Birliği kapitalizmin asla çözemeyeceği sorunları çözdü
Komünist partilerin ortak açıklamasında Sovyetler Birliği’nde, kapitalizmin asla çözüm getiremeyeceği sorunların çözüldüğü hatırlatıldı. Açıklamada şunlar söylendi:

“Hiçbir kapitalist ülkenin kökünden çözemeyeceği temel ve ciddi bazı sorunlar SSCB’de [Leninist partinin] önderliğinde çözülmüştü. (…) Özel olarak, [sosyalist ülkeler] tam istihdam sorununu çözmüş, parasız eğitim ve sağlığı güvence altına almış ve kültür ve bilimin kazanımlarının değerlendirilmesini sağlamıştır. SSCB’de barınma, ısınma, elektrik, su ve benzeri kamu hizmetleri neredeyse bedelsiz olarak verilmekteydi. Yalnızca toplumun bütün üyelerinin temel maddi ve zihinsel ihtiyaçlarının karşılanmasıyla kalınmamış, insanlığın çok yönlü gelişiminin ve yetkinleştirilmesinin de koşulları yaratılmıştır. Hiçbir kapitalist ülke sosyalist Sovyetler Birliği kadar halkına güvenli bir yaşam sağlayamamıştır.”

Sosyalist üretimin amacı değer üretmek değildir
Açıklamada sosyalizmde üretimin temel gayesinin kendi başına değeri ya da artı değeri artırmak olmadığının, toplumun üyelerinin çok yönlü gelişimini sağlamaya elverecek bir refah düzeyi sağlamak olduğunun altı çizildi. Bu amaçtan geri adım atılarak, piyasacı yönelimler içerisine girilmesinin sosyalizmin çözülmesine neden olduğu belirtilerek, meta üretimine dayanan piyasa ekonomisinin proletarya diktatörlüğüne temel teşkil edemeyeceği ifade edildi.

20. Kongre’de Marksizm-Leninizm revize edildi
Açıklamada SBKP’nin ünlü 20. Kongresi’nde Marksizm-Leninizmin revize edildiği, ardından 22. Kongre’de ise Marksizmin temel unsuru olan proletarya diktatörlüğü kavramının yerine “tüm halkın devleti” kavramının benimsendiği ifade edildi. Zamanla “gelişmiş sosyalizm” ve “perestroyka” politikalarının önünü açan bu adımların komünizmin teorik ve pratik ilkelerinden bir sapma olduğu savunuldu.

Tarihin akışı durdurulamaz
Açıklamada tarihin akışının bir ya da birkaç ülkede geriye döndürülebileceğini, ancak hiçbir zaman durdurulamayacağını belirten partiler, üretimin toplumsal karakterinin hiç durmadan derinleştiğini ve kapitalist temellük biçimiyle çelişkisinin keskinleştiğine işaret etti. Açıklama “Bu nedenle komünistler şunun altını çizerler: Devrim durdurulamaz! Karşı devrimi devrim izleyecektir!” diye devam etti.

Uluslararası komünist hareketin görevleri
Açıklamanın son kısmında ise uluslararası komünist hareketin Marksizm-Leninizm ve proletarya enternasyonalizmi temelinde bütünlüklü bir strateji oluşturarak yeniden örgütlenmesinin, hareketin krizden çıkması ve geri çekilişini durdurması için acil bir görev olduğu ifade edildi. Emperyalizme ve savaşa karşı verilen mücadelelerin komünist hareket açısından çok önemli olduğunun altını çizen açıklamada, oportünizm ve revizyonizmin bütün biçimlerine karşı mücadelenin de en başta gelen görevler arasında bulunduğu savunuldu.

(soL-Dış Haberler)