ΚΚΕ'den miting: Akıntıya karşı yürüyüşümüz güçlenerek sürecek

Yunanistan Komünist Partisi (ΚΚΕ), Pazar günü yapılacak seçimler öncesindeki son seçim mitingini dün Atina’da Ares Meydanı’nda gerçekleştirdi. 7 Mayıs öncesindeki mitingden daha kalabalık ve coşkulu olduğu gözlenen mitingde konuşma yapan Aleka Papariga, halkın esas şimdi KKE’ye ihtiyacı var dedi.

Yunanistan Komünist Partisi'nin yarın yapılacak seçimlerden önce gerçekleştirdiği miting Saat 20:30’da başladı. Öncelikle dünyanın dört bir yanındaki komünist ve işçi partilerinden KKE’ye gelen dayanışma mesajı okundu. 45 komünist ve işçi partisinin imzasını taşıyan mesajda Yunan komünistlere akıntıya karşı gerçekleştirdikleri yürüyüşte yalnız olmadıkları söylenirken “mücadeleniz mücadelemizdir” denildi.

KKE’nin AB, NATO’ya ve Yunan burjuva sınıfına karşı verdiği mücadelenin yalnız Yunanistan için değil tüm Avrupa ve dünya için kritik önemde olduğunu vurgulayan ortak destek metninde “Her bir parti kendi ülkesinde Yunan halkı ve KKE ile dayanışma örgütlemeye çalışmaktadır.” denildi. Mücadelenin kapitalist barbarlığın bir şekilde sürmesi için değil, sermaye iktidarın alaşağı edilmesi ve sömürüsüz bir toplumsal düzenin inşası için verilmesi gerektiğinin vurgulandığı metni, Türkiye Komünist Partisi’nin yanısıra şu partiler imzaladı:

Azerbaycan KP, Mısır KP, Cezayir Demokrasi ve Sosyalizm Partisi, Avustralya KP, Komünist Girişim (Avusturya), Venezuela KP, Belçika Emek Partisi, Brezilya KP, Britanya KP, Britanya Yeni KP, Fransa’da Komünist Canlanış için Kutup, Fransa Devrimci Komünistler Birliği, Danimarka KP, Danimarka’da KP, El Salvador KP, Estonya KP, İspanya Halklarının KP, İtalya KP, Kırgızistan KP, Letonya KP, Beyaz Rusya İşçilerin KP, Litvanya Sosyalist Halk Cephesi, Malta KP, Meksika KP, Meksika Halkçı Sosyalist Parti, Moldova KP, Nepal KP (ML), Honduras KP, Macar Komünist İşçi Partisi, Ukrayna, Pakistan KP, Filistin KP, Polonya KP, Rusya Komünist İşçi Partisi, Rusya Federasyonu KP, SBKP, Yugoslavya Yeni KP, Slovakya KP, İsveç KP, Suriye Komünist Partisi (Birleşik), Tacistan KP, Bohemya-Moravya KP, Finlandiya Komünist İşçi Partisi, Filipin Komünist Partisi (1930).

Benelüks ülkelerinden partiler de (Belçika Emek Partisi, Lüksemburg KP, Hollanda Yeni KP) bu dayanışma metnini ayrıca KKE’ye gönderirken, Lübnan KP, Norveç KP, Portekiz KP ve Şili KP ayrı ayrı destek mesajlarını ilettiler.

Dayanışma mesajının okunmasının ardından kürsüye çıkan Atina 1. bölge milletvekili adayı ve aktör Pavlos Orkopulos, ünlü Yunan şair Yannis Ritzos’un “Kapa Kapa Epsilon (K-K-E) Üç Kızıl Harf” isimli şiirini seslendirdi.

“Geri çekilmiyoruz, boyun eğmiyoruz”
Pavlos Orokopulos’un ardından kürsüye çıkan KKE Merkez Komitesi Genel Sekreteri Aleka Papariga yaklaşık kırk beş dakikalık bir konuşma yaptı. Konuşmasına bu mitingin komünistlerin, parti dostlarının mecliste ve halk içinde güçlü bir KKE konusundaki kararlılığını gösterdiğini söyleyerek başlayan Papariga, akıntıya karşı yürüyenlerin güçlenerek yollarına devam ettiğini belirtti. İşçilere, işsizlere, gençlere, çiftçilere, emeklilere, kadınlara, küçük üretici ve esnafa seslenen Papariga, halkı KKE’yi zayıflatmak ve nihayetinde KKE’den kurtulmak için olanca güçleriyle çalışan sömürücü sınıfın ve onların partilerinin planlarını bozmaya çağırdı.

"Altın Şafak’a Güçlü KKE dur diyebilir"
Papariga son günlerde yabancılara ve doğrudan KKE’ye dönük artan faşist saldırılara da konuşmasında değindi ve şunları söyledi:

“Ancak güçlü KKE, gücünü örgütlü halktan alan deneyimli parti, Altın Şafak gibi faşist örgütlenmeleri toplumsal ve siyasal olarak marjinalleştirebilir. Egemen sınıfın, yalnızca komünistleri değil halkı da tehdit eden faşizmle komünizmi eşitleyen planlarıyla mücadele edilecek.”

'Yeni bir emperyalist saldırı dalgası geliyor'
İran’a ve Suriye’ye yeni bir emperyalist saldırı dalgasının yaklaşmakta olduğunu söyleyen Aleka Papariga, emperyalizmin bölgesel planlarını bozacak tek gücün hem mecliste hem de halkın içinde daha da güçlenmiş komünist partisi olacağını söyledi.

Yunanistan’da halkın çıkarlarına ve kazanımlarına dönük de bir saldırının olduğunu ve bu saldırının AB süreci ile özellikle de Maastricht Anlaşması ile derinleştiğini belirten Genel Sekreter, Yunanistan’da emperyalist ve kapitalist saldırıya karşı gerçekleşmesi gereken dönüşümün, boş hayaller dalgası tarafından desteklenen yeni hükümet düşüyle değil ancak bir iktidar değişimi ile olabileceğini söyledi.

Yeni Demokrasi, PASOK ve SYRIZA
Papariga, Yeni Demokrasi ve PASOK’un defaten halk tarafından denendiğini, bu iki partinin ülkeyi bu noktaya getirdiğini ve partilerin 18 Mayıs’ta da değişmesinin mümkün olmadığını söyledi. Bu noktada kendilerini halkı uyarmak konusunda mecbur hissettiklerini söyleyen Aleka Papariga yeni boş hayaller yaratan SYRIZA’ya da güvenilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Papariga, aynen 1981’de PASOK iktidara gelirken yaratılan “Bu gece sağ ölüyor” atmosferinin ortaya çıktığını ve bu kez bu yanılsamanın “iki partili sistemin sonunun ve solun gününün geldiği” söylemi ile yeniden üretildiğini belirtti. SEV Başkanı’nın SYRIZA’yı hükümette görmek istemesinin tesadüf olmadığını söyleyen Papariga sözlerine “SYRIZA liderinin halka başka dille G20 ülkesi temsilcilerine başka dille konuşması da tesadüf değildir” şeklinde devam etti. SYRIZA liderinin muazzam bir kendini beğenmişlikle Nazilere karşı verilen Ulusal Direniş’le SYRIZA’nın aldığı seçim sonucu arasında paralellik kurduğunu söyleyen Papariga, Ulusal Direniş’in “kapitalist büyüme” amacıyla yaratılmadığını dile getirdi.

Halkı gözünün önünde oynanan oyunu görmeye davet eden Papariga, dünyada bir kapitalist büyüme sürecinden geçilmediğini aksine özellikle Avro bölgesinde derin bir kapitalist kriz yaşandığını, bu nedenle boş hayallere kapılınmaması gerektiğini vurguladı ve atılacak bir geri adımın halk ve onun kazanımları için muazzam bir altüst oluşla sonuçlanacağını belirtti.

'Ya halk saldırıya geçecek ya geriye düşecek'
Bugün gerçek ikilemin ya halkın karşı saldırıya geçmesi ya da toptan bir iflas arasında olduğunu ve halkın karşı saldırısının sadece basit bir mücadeleye indirgenemeyeceğini söyleyen Aleka Papariga, esas sorunun halkı iktidara taşıyacak ittifakları gerçekleştirerek bütünlüklü bir hareketin oluşturulması sorunu olduğunu söyledi. Merkezinde Yeni Demokrasi ya da SYRIZA’nın durduğu bir hükümetin ya da söylendiği gibi bir ulusal birlik vb. hükümetinin kurulması durumda da sistemin sıkıntısının bitmeyeceğini söyleyen Papariga, hükümetin kurulamamasının da bir ihtimal olduğunu sözlerine ekledi ve şöyle devam etti: “Emekçiler, sistemin siyasi zafiyetinden ve bu zafiyetin kendi müdahaleleri ile artmasından korkmamalıdır. Aksine halk önümüzdeki günlerde yaşanan gelişmelere karşı en ön sırada saf tutmaya hazırlıklı olmalıdır.”

Ekonomik kriz
KKE dışında tüm partilerin, SYRIZA da dahil olmak üzere, AB içinde planlarını yaptıklarını söyleyen Aleka Papariga, bunun halka geri dönüşünün daha büyük bir yıkım olacağını, önümüzdeki günlerde AB tarafından Yunanistan’a yeni önlem paketlerinin dayatılacağını ve KKE dışında kimsenin ülkenin üretici gücüne ve yeteneğine güvenmediğini belirtti. Yunanistan’ın kaynaklarını doğru biçimde kullandığı takdirde ülkede toplumsal bir kalkınmanın ve tam istihdamın gerçekleşebilir olduğunu sözlerine ekledi.

KKE’nin tarihsel ve güncel deneyiminin bugün için muazzam önemde olduğunu vurgulayan Genel Sekreter Aleka Papariga sözlerini şu şekilde noktaladı:

“Bilmelisiniz ki siyasal faktörlerin ve partilerin davranışları her daim göründükleri gibi değildir. Bazen geçici olarak düşmanın kazanması için ona prim verebilirler. Onun ardından kendileri gelsin diye... Dikkat edin bizim pozisyonumuz budur. İyi seçimler, iyi çalışmalar. Pazartesi’den itibaren devam ediyoruz. Pazartesi’den itibaren devam ediyoruz zira ne kimseye zaman için kredi verebilme lüksümüz var ne de bekleme.”

(soL - Atina)