İsrail Komünist Partisi doksanıncı yaşını bir festivalle kutladı. Dünya komünist partilerinin temsilcileri ve mesajlarıyla kutladığı yıldönümüne, Türkiye Komünist Partisi de bir delegeyle katıldı.

İsrail devleti 1948 yılında kurulmuş olmasına karşın, İsrail Komünist Partisi’nin doksanıncı yaşını kutluyor olması ilk bakışta tuhaf bulunabilir. Kuşkusuz örneğin Türkiye Komünist Partisi’nin de Cumhuriyet’ten daha yaşlı olduğunu anımsayanlar açısından bu bir tuhaflık olmaktan çıkacaktır. Ancak yine de partinin doğumunun ülkenin kuruluşunu otuz bir sene gibi ciddi bir farkla öncelemesi ilginç bir durum. Aslında bu nokta, İsrail Komünist Partisi’ne “sağdan” yöneltilen eleştirilerden bir tanesi.

İsrail Komünist Partisi, 1919 yılında III. Enternasyonal’in talebiyle Po’ale Siyon Sol Partisi’nden ayrılan bir grubun ekim ayında Sosyalist İşçi Partisi’ni (SWP) kurmasını kendi miladı olarak kabul ediyor. SWP ise 1923’te yapılan dördüncü kongresinde Filistin komünist Partisi adını alıyor ve 1948’e kadar da bu isimle mücadeleye devam ediyor. 1948’de parti bu defa İsrail Komünist Partisi (MAKİ) adını alıyor. MAKİ’ye kuruluş yılı olarak 1948’i alması gerektiği eleştirisini yöneltenler aslen Filistin Komünist Partisi adıyla, İngiliz mandasına ve Siyonizme karşı verilen ortak mücadele deneyiminin dışlanmasını talep ediyorlar. Oysa İsrail Komünist Partisi’nin geçmişte olduğu gibi bugün de en öncelikli gündemini ve kimliğini İsrail vatandaşı olan Filistinlilerle Yahudi işçi ve yoksulların ortak mücadele örgütü olma iddiası oluşturuyor.

Bugün MAKİ, özellikle İsrail vatandaşı Filistinlilerin en önde gelen temsilcisi konumunda ve bu nedenle de Siyonizmin ağır saldırılarına maruz kalmakta. Geçtiğimiz günlerde MAKİ’nin merkezinde durduğu Barış ve Eşitlik için Demokratik Cephe’nin (Hadaş) İsrail Parlamentosu Knesset’teki başkanı ve İsrail Komünist Partisi üyesi Muhammed Barakeh hakkında dava açılmasının gündeme getirilmesi bunun yalnızca bir örneği. Barakeh, örneğin savaş karşıtı bir göstericinin İsrail polisi tarafından dövülmesine engel olmak gibi “suçlar”la itham edilmekte.

Parti bu ağır baskıya rağmen, hem Filistin sorunununda Siyonist politikalara kararlı bir biçimde karşı çıkmaya devam ediyor hem de İsrailli Arap ve Yahudi emekçilerin ortak mücadele örgütü olma, dolayısıyla İsrailli bir örgüt olma iddiasına sahip çıkıyor.

Doksanıncı yıl kutlamalarının ilk gününde, MAKİ’nin hayli güçlü olduğu ve gerek Yahudi, gerekse Arap nüfusun yoğun olarak yaşadığı Hayfa’da yapılan bir şenlik gerçekleştirildi. Yaklaşık iki bin kişinin katıldığı şenlikte konuşmaların yanı sıra Yahudi ve Arap müzisyenler ve dansçılar da sahne aldı.

İkinci gün ise İsrailli Arapların en büyük kenti olan ve belediye başkanı parti üyesi olan Nasıra’da, uluslararası delegasyonla MAKİ Merkez Komitesi’nin ortak toplantısı gerçekleştirildi. İsrail’deki Filistinlilerin durumu, iki devlet çözümü ve Mahmud Abbas’ın Filistin Özerk Yönetimi başkanlığına yeniden aday olmama kararının tartışılmasının ardından, Türkiye Komünist Partisi temsilcisi de İsrail’le Türkiye ilişkilerine değinen ve Yeni Osmanlıcılığın amacını anlatan bir sunum gerçekleştirdi.
(soL - Haber Merkezi)