Brezilya Komünist Partisi (PCdoB), 12. Kongre’sini São Paolo kentinde düzenliyor. İkinci günü geride kalan kongreye, Lula’nın koalisyon hükümetinde bulunan partinin, ülkede sosyalizme doğru daha ileri bir atılım iddiasını somut olarak ortaya koymak üzere değiştirdiği program etrafındaki tartışmalar damgasını vuruyor.
Parti, kongrede yeni bir program belirleyecek. Ayrıca kongreye Siyasi Büro tarafından sunulan Brezilya’da sosyalizm stratejisi ve programı, anti-emperyalist mücadele ve enternasyonalizm, kadro politikası, kapitalizmin krizi temalarını merkez alan birer karar metni ve Merkez Komite tarafından yazılan Kongre tezleri delegeler tarafından tartışıldıktan sonra onaylanacak.
PCdoB, Brezilya’daki merkezden sola kadar bir yelpazede bulunan çok sayıdaki siyasi parti ve toplumsal hareketin içinde bulunduğu koalisyon hükümetinin bir parçası. Yüzde 3’e yakın oya sahip olan parti, Luiz Inacio Lula da Silva’nın ilk defa devlet başkanlığına aday olduğu 1989 yılından beri seçimlerde Lula’yı destekliyor. Parti, hükümetteki pozisyonunu ise “bağımsız bir ortak” olarak tanımlıyor.
Kongrede tartışılan parti programı, Brezilya’nın somut sorunlarını ele almasıyla, eski programa göre “ayakları daha fazla yere basan” bir program olarak niteleniyor.
Yoğun enternasyonal destek
Kongrede 42 yabancı partinin temsilcileri Brezilyalı komünistlerin kongresine destek vermek üzere bulunuyor. Türkiye’den de Türkiye Komünist Partisi kongrede bulunuyor. 4 gün sürecek olan kongre Pazar günü Merkez Komitesi’nin seçilmesiyle sona erecek.
Lula kongreye katıldı
Gündüz saatleri yoğun tartışmalar ve eleştirilerle geçen ikinci güne damgasını vuran, akşam saatlerinde kongreye Lula’nın katılması oldu. Lula’nın yanı sıra çok sayıda bakan, milletvekili ve valinin de destek verdiği oturum çok canlı geçti.
PCdoB lideri José Renato Rabelo, oturumun açılış konuşmasında hükümetin elde ettiği kazanımlardan ve komünist partinin katkılarından bahsetti. İstihdam, asgari ücreti, yoksullukla mücadele gibi başlıklardaki kazanımları rakamlar vererek aktaran Renato, Mercosur gibi Latin Amerika ülkeleriyle işbirliğini artırmaya dönük projelerin de altını çizdi.
Kongre boyunca partililerin en fazla konuştukları konulardan birisi ise, Brezilya’nın 2014 Dünya Futbol Kupası ve 2016 Olimpiyatları’na ev sahipliği yapma hakkını kazanması, çünkü bunlar, genç bir komünist parti üyesi olan Spor Bakanı Orlando Silva’nın büyük başarıları olarak görülüyor.
Oturumda çok ilgi çeken bir diğer konuşma, Bakan Dilma Rousseff’in konuşması oldu. Brezilya’da Anayasa gereği Lula, ikinci döneminden sonra başkanlığa aday olamayacak. Gelecek sene gerçekleşecek olan seçimlerde başkan adayı olarak Dilma Rousseff belirlenmiş durumda. Rousseff, konuşması boyunca PCdoB üyelerinden de büyük destek gördü.
Son olarak konuşan Lula da Silva, PCdoB’ye eskiden beri kendisine ve partisi PT’ye (İşçi Partisi) verdiği destekten dolayı teşekkür etti. Duygusal bir konuşma yapan Lula, sık sık işçi ve sendikacı olduğu dönemden anılarını anlattı.
Brezilya’da solu çok büyük bir tehlikenin beklediğini söyleyen Lula, seçimlerin kaybedilmesi durumunda iki dönemlik hükümet boyunca elde ettikleri tüm kazanımların iki senede yok edileceğini belirtti. “Kimse bana ‘Toplumsal hareketler buna izin vermez’ demesin, sizler çok deneyimli militanlarsınız, hepimiz biliyoruz ki dış güçlerin yardımıyla tüm kazanımlarımızı iki senede silerler” dedi.
Lula, ilk defa başkanlığa aday olduğu 1989 senesindeki seçimler için ise “İyi ki kazanamamışız. O zamanki kafamızla kazansaydık derhal bir devrim ilan eder, 30 gün sonra da devrilirdik. Seçim kazanmakla iktidarı kazanmanın farklı şeyler olduğunu sonradan öğrendik” yorumunda bulundu.
(soL - Brezilya)
