Birleşik Kıbrıs Partisi'nin 3. Olağan Kurultay'ı tamamlandı

Birleşik Kıbrıs Partisi 3. Olağan Kurultay'ı dün tamamlandı.

Arda Gündüz ve Tahsin Oygar'ın kısa müzik dinletisi ve divan seçiminin ardından BKP Genel Sekreteri İzzet İzcan kurultay açılış konuşmasını yaptı.

İzzet İzcan'ın konuşmasının ardından sırası ile AKEL Merkez Komite Üyesi Yannakis Kolokasidis, BDP Urfa Milletvekili İbrahim Binici, TKP Merkez Komite Üyesi Murad Akad, Slovakya Büyükelçisi Oksana Tomova, Baraka Kültür Merkezi Aktivisiti Münür Rahvancıoğlu ve Devrimci Komünist Birlik adına Yusuf Alkım konuşma gerçekleştirdiler.

Konuşmaların ardından ÖDP, KSP, KTTB, ÇAĞ-SEN ve diğer sendika, sivil toplum örgütü ve kurumlardan gelen yazılı mesajlar okundu ve beş dakikalık aranın ardında kurultayın 2. Oturumuna geçildi.

2. Oturumda, Faaliyet Raporu, Mali Rapor, Karar Tasarıları ile Tüzük ve Program değişiklikleri görüşülüp oybirliği ile onaylandı.

Gerçekleştirilen Tüzük ve Program değişiklikleri çerçevesinde Genel Başkan, Parti Meclisi ve Yüksek Onur Kurulu seçimi yapıldı.

Tek aday olan İzzet İzcan BKP Genel Başkanlığı'na oybirliği ile seçildi.

İzcan yaptığı açılış konuşmasında, "Kıbrıs'ın bağımsızlığını, statükodan kurtulmasını ve yeniden birleşmesi mücadelesinde her zaman en ön safta yer alan yurtsever bir güç olarak, daima halkımızın çıkarlarını her şeyden üstün tuttuk" derken, "Mücadelemizle, fedakârlıklarımızla, emekçilerin yanında saf tutarak halkımızın sosyal ve siyasal kazanımlarının korunmasında hep ön saflarda olduk" ifadelerini kullandı.

Konuşmasında iç politikadaki duruma değinen İzcan şunları söyledi:

Türkiye Cumhuriyeti devleti 1974 yılında Kıbrıs'a askeri müdahalede bulunduktan sonra, Kıbrısın kuzeyinde kontrolü ele alarak kendine bağlı bir alt yönetim oluşturmuştur. Yaratılan statüko Kıbrıslıtürkleri üretimden koparmış ve Türkiyeye bağımlı hale getirmiştir.

Ankara hükümetleri ve Kıbrısın kuzeyinde oluşturulan ayrılıkçı rejim, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde adaya nüfus taşımış ve demoğrafik yapıyı değiştirerek Kıbrıslıtürkler'i yok olmakla karşı karşıya bırakmıştır.

Kıbrıslıtürkler'e ait olan kurumlar özelleştirme adı altında yeşil sermayeye peşkeş çekilirken, yoksulluğu derinleştiren ve sunni dayatmalar ile ülkemizdeki gericiliği egemen kılmaya çalışan AKP ve işbirlikçi UBP hükümeti, Kıbrıstaki bölünmüşlüğü kalıcılaştırmaya, Kıbrıslıtürkleri yok etmeye ve Kıbrısın kuzeyini kolonize etmeye çalışmaktadır.

Parlementoda bulunan siyasi partilerimizin hepsinin de dayatma ekonomik yıkım paketlerinin altında imzaları vardır.

Kıbrıslıtürkler'in kendi kendini yönetmesi, demokratikleşme ve sivilleşme için adım atma yerine, talimat ile yönetilmeye boyun eğmişlerdir. Nüfus aktarımına, asimilasyona, toplumsal varlıklarımızın peşkeş çekilmesine seyirci kalmışlardır.

Tüm bu düzen partileri AKP'nin çizdiği sınırlar içerisinde hükümetçilik oynamaya devam ediyorlar.

BKP çizilen bu sınırlar içerisinde siyaset yapmayı red ediyor.

(soL- Dış Haberler)