Arap ülkelerinde mücadele eden sol partiler Tunus ve Mısır’daki olayların başlangıcından bu yana, bazıları bizzat olayların yaşandığı ülkelerde mücadelenin içinde yer alarak, bazıları da gelişmeler hakkında aktif bir politika izleyerek sürece dahil oldu. Buna karşın bölgede solun gücünün sınırlı olduğu ve Irak, Mısır, Tunus, Fas gibi kimi örneklerde yalnızca adında “sol” çağrışımlar bulunan partilerin de bulunduğu biliniyor. Dolayısıyla son dönemde yaşananlar konusunda da Arap solundan tek bir ses çıkmasını beklemek gerçekçi görünmüyor.

Sürecin nasıl sola çekilebileceği tartışıldı
Bununla birlikte, bölgedeki en güçlü ve etkin sol partilerden bir tanesi olan Lübnan Komünist Partisi’nin öncülüğünde Şubat ortasında gerçekleştirilen toplantı, Arap solunun en etkili güçlerinin yaşananlara bakışını ortaya koydu. Arap Solu Forumu’nun 18-19 Şubat’ta Beyrut’ta gerçekleşen olağanüstü toplantısı, “Arap solunun toplumsal devrimler esnasındaki görevleri ve emperyalizm ve İsrail’in saldırılarına karşı atılacak adımlar” başlığını taşıyordu. Forum başlığında da ifade edildiği üzere, yaşananları “devrim” olarak niteleyen Arap solu, mevcut koşullar altında ilerici, devrimci güçlerin süreci nasıl sola çekebileceğini tartıştı.

Gerici güçlere karşı mücadeleyi yükseltme vurgusu
Özellikle Mısır ve Tunus’taki olaylarda gençliğin, işçilerin ve kadınların rolüne değinen sonuç metninde, bu durumun “Arap solunu demokratik ve toplumsal değişimi hedefleyen bir program altında birleştirme olanakları yarattığı” ifade ediliyor. Metinde, böyle bir programın ilk olarak Arap dünyasında radikal bir değişime neden olmayıp, mevcut durumun sürdürülmesini hedefleyen gerici iç güçlere karşı mücadelenin yükseltilmesi için gerekli olduğu savunuluyor. İkinci olaraksa Arap solunun bu program üzerinden birleşmesinin ABD’nin ve Siyonizmin komplolarını boşa çıkarmak için gerekli olduğuna işaret ediliyor.

Gençliğin rolü önemli
Tunus ve Mısır'daki olaylar ve diğer Arap intifadalarında hayatlarını kaybedenlere atfedilen foruma katılan partilerin Yemen, Bahreyn, Irak, Ürdün, Libya ve Kuveyt’te devam eden mücadelelere destek sunması da dikkat çekiyor. Son aylarda yaşananların analitik bir çerçevede ve gerçekçi bir biçimde değerlendirilmesinden ziyade bölge solunun siyasi görevleri ve ihtiyaçlarına odaklanan forumda bir dizi ortak kararın alınmış olduğu da ilan edilmekte.

Yaşanan olaylarda gençliğin rolüne özel olarak değinilirken, gençliğin özlem ve isteklerinin gerçek temsilcisinin sol olduğunu ifade edildikten sonra, bunun daha etkili bir biçimde ortaya konulması gerektiği vurgulanıyor. Forumda bu doğrultuda genç ve öğrenci kadroların yetiştirilmesine ağırlık verilmesi ve bu genç kadroların partilerin önderlik mekanizmalarında daha fazla rol almaları tavsiye ediliyor. Alınan ortak kararlardan bir tanesi ise 14-20 Eylül tarihleri arasında Beyrut’ta Arap gençlerinin katılacağı bir kamp düzenlenmesi.

Medya olanaklarının geliştirilmesi
Formun aldığı bir başka dikkat çekici kararsa Arap solunun medya olanaklarının geliştirilmesi hakkında. Bu çerçevede sonuç metninde aylık periyotla yayınlanacak ortak bir yayın çıkarılacağı ve sol eğilimli bir Arap televizyon istasyonu kurulacağı duyuruluyor.

Bu geniş katılımlı toplantının sonucunda yapılan açıklama Arap solunun bölgede yaşanan gelişmelere genel olarak hayırhah baktığını, ancak emperyalizmin ve İsrail’in müdahalelerine karşı siyasi görevlerinin de bilincinde olduğunu gösteriyor. Arap Solu Forumu bölgede solun gücünü artırmasının bölgenin geleceği açısından belirleyici bir önem taşıdığını ortaya koyuyor. Ancak gerçekçi ve bütünlüklü değerlendirmelere yaslanmayan bir siyasi konum belirleme çabasının bu hedefe ne kadar hizmet edebileceği zaman içerisinde görülecek.

(soL - Dış Haberler)