Gerek belgelerde gerekse kongre açış ve sunuş konuşmalarında, 21. Kongrenin ilk kez Kıbrıs Cumhurbaşkanının parti saflarından çıkmış bir kişi olduğu koşullarda toplanmasının önemi özellikle vurgulandı.
Kıbrıs'ta bir çözüme ulaşılmasının önündeki en kritik zorluğun “işgal altındaki kuzeyde” Türk yönetiminin Mehmet Ali Talat'tan sonra yeniden “taksimci” kanada geçmesi olduğunu savunan AKEL, mevcut çözüm şansını ise iki faktöre dayandırıyor: Birincisi AKEL'in siyasal iktidarı paylaşması, inisiyatif geliştirme konusunda olanak ve yetki anlamına gelen Cumhurbaşkanlığını elinde bulundurması. İkincisi ise Türkiye, daha açıkçası AKP hükümeti ve AB üyelik süreci.
AKEL ve 21. Kongre, dünyada hayli yaygın olarak kendini gösteren yanlış Türkiye vizyonunu paylaşıyorlar. Bu vizyonda AKP, yerine göre emperyalizme kafa tutan, yerine göre ülkeyi demokratikleştiren veya bu örnekte Kıbrıs'ta “iki toplumlu iki bölgeli tek devletli barışçıl çözüm”ün oluşumuna katkıda bulunabilecek bir güç olarak anlamlandırılıyor.
Kongre sırasında yayınlanan Merkez Komite Tezleri ise, ilk kez bu açıklıkta AKEL'in Türkiye'nin AB'ye giriş sürecini destekleme tutumunu ilan ediyor. AKEL, güncel belgelerde yer verilmeyen yaklaşımına göre AB'yi emperyalist bir odak olarak görmeye devam ediyor. Ancak Türkiye'nin AB yükümlülüklerinin Kıbrıs'ta çözüm yolunu güçlendireceği düşünülüyor.
Bilindiği gibi AKEL, 1926 tarihinde kurulan Kıbrıs Komünist Partisi'nin devamı. KKP 1941'de legal parti olarak Emekçi Halkın İlerici Partisi'ni kurmuş, daha sonra mücadele bu yeni çatı altında sürdürülmüş. Bugünkü Kıbrıs Cumhurbaşkanı Dimitris Hıristofyas 1988-2009 döneminde AKEL'in Genel Sekreterliğini yürütmüştü. Bu görevi Hıristofyas'tan devralan Andros Kyprianou 21. Kongrede yeniden genel sekreterliğe seçildi.
Kongreye uluslararası katılım da hayli güçlü oldu. Kıbrıs'ın her iki kesiminden ve Yunanistan'dan komünist ve sol partilerin dışında da çok sayıda siyasi partinin katıldığı toplantıda 45 ülkeden 70'e yakın parti hazır bulundu. Türkiye'den tek katılımcı ise Türkiye Komünist Partisi (TKP) oldu. Kongre programı kapsamında komünist ve işçi partileri çerçevesinde bir de uluslararası konferans düzenlendi. Parti Kongresi sırasında ise yabancı delegasyondan yalnızca Yunanistan ve Türkiye temsilcilerine söz verildi. Uluslararası konferans ve 21. Kongre'de TKP'yi Merkez Komite üyesi Aydemir Güler temsil etti.
(soL-Haber Merkezi)
