Ziraat Bankası Genel Müdürü’nden doğrulama: KGF maliyetini kamu bankaları üstlendi

Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, geçen yılki kredi büyümesinin yüzde 25’inin tek başına Ziraat Bankası tarafından yapıldığını söyledi.

2017 yılında Kredi Garanti Fonu’nun kapsamı genişletilmiş, bu şekilde kredi hacminde artış sağlanmıştı. Bankacılık sektörünün verdiği kredilerin bir bölümü KGF kapsamında eski kredilerin yeniden yapılandırılmasına yönelik olmuştu. Kamu bankalarının kredi büyümesi özel sektörün üzerinde olurken, resmi olarak batık krediye dönüşmese de fiilen batık kredi durumundaki kredi portföyünün bir bölümünün özel sektörden kamu bankalarına geçtiği tahmin ediliyor.

Türkiye Bankaları Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Dünya gazetesinden Ece Ceyhun’a verdiği röportajda piyasada kredi iştahının devam ettiğini vurgulayarak 2018 yılında kredi büyümesinin yüzde 25’ini Ziraat Bankası’nın tek başına üstlendiğini söyledi. Aydın, 2017 yılındaki seyrin sürdüğüne işaret etmiş oldu.

Aydın, “Her yapılandırılan kredinin sorunlu kredi olduğunu düşünmeyin. Bu kredi nihayetinde bizim ve kredi kullananların birlikte karar verdiği bir süreç. Vadesi, ödeme koşullarını bir daha değerlendiriyoruz. Bunlar büyük firmalar, üreten firmalar. Nakit akışlarını yeniden düzenliyoruz. Diyelim ki işletme sermayesi gereksinmesi ile için bir firmamız kredi kullandı. İhracat pazarında yeni bir gelişme olabiliyor. Ya da bir sebepten üretimi durmuş bu üretimi yeniden canlandırmak istiyor. Bunu şöyle düşünün. Yolda giderken benzini bitmiş. Yürümüş, benzinciye gelmiş. Şimdi şunu değerlendiriyoruz. Biz bu adama benzin verirsek, araba hedefine ulaşır mı?” sözleriyle geçtiğimiz yıldan bu yana yürütülen operasyonun mekanizmasını da özetliyor.

‘DÖVİZLE BORÇLANMAYA SINIRLAMA GETİRİLMESİ KONUSUNDA YARDIMCI OLURUZ'

Ziraat Bankası ilk çeyrek verilerini de değerlendiren Aydın, yüzde bilanço, yüzde 5 kredi, yüzde 6 mevduat büyümesi olduğunu söyledi. 

Aydın, Şimşek’in dile getirdiği “dövizle borçlanmaya sınırlama” getirilmesi yönündeki çalışmaları da “doğru ve yapılması gereken bir uygulamaydı” sözleriyle değerlendirdi. Düzenlemenin geçiş aşamasında sıkıntı olursa “yardımcı olacaklarını” da vurguladı.