Tire'de incir, zeytin, ceviz savunucularının jeotermal patronlarına karşı mücadelesi sürüyor

İzmir'in Tire ilçesine bağlı Başköy mahallesinde yaşayan yöre halkı, topraklarında yetişen incir, zeytin, kestane ve ceviz ağaçlarını savunmaya devam ediyor. Pozitif Enerji Mühendislik Proje Taahhüt San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılmak istenen jeotermal arama ve inceleme faaliyetine karşı mücadele eden halk, geri adım atmamakta kararlı. Öte yandan jeotermal patronlarının derneği JESDER…

İzmir'in Tire ilçesine bağlı Başköy mahallesinde yaşayan yöre halkı, topraklarında yetişen incir, zeytin, kestane ve ceviz ağaçlarını savunmaya devam ediyor. Pozitif Enerji Mühendislik Proje Taahhüt San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılmak istenen jeotermal arama ve inceleme faaliyetine karşı mücadele eden halk, geri adım atmamakta kararlı. Öte yandan jeotermal patronlarının derneği JESDER, yatırımcılara şiddet uygulanmasının kabul edilemeyeceğini söyledi. 

Başköy halkı, geçen Temmuz ayında jeotermal için ÇED başvurusunda bulunulmasına itiraz etmiş, inceleme için mahalleye giden Mal Müdürlüğü görevlilerine tepki göstermişlerdi. yolu trafiğe kapatan vatandaşlar bir süre eylem yapmışlardı. Çıkan arbedede bir kişi de yaralanmıştı. 

Başköy ve çevre köylerden vatandaşlar Ağustos ayında bir eylem düzenleyerek jeotermal sondajına karşı bir eylem daha yaptılar. 

Önceki gün bölgeye giden şirket yetkililerine yine bölge halkı tarafından tepki gösterildi, burada bir arbede yaşandı. 

Jeotermal patronlarının derneği olan Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) bir açıklama yayımladı. Açıklamada JESDER Başkanı Ufuk Şentürk, şunları söyledi: 

"Diyaloğun yerini şiddetin aldığı durumlarda barıştan, toplumsal gelişmeden söz etmek imkansız olur. Tire’de yaşananlar ‘olacağı buydu’ dedirtmiştir. Uzattığımız dostluk elini ve diyalog çağrılarımızı reddederek provokatif bir dille halkı jeotermal enerjiye karşı kışkırtmanın istenmeyen sonuçlara yol açmasından endişeliyiz. Nitekim önceki gün Tire’de bir araç tahrip edilmiş, çıkan kavgada bir vatandaşımız yaralanmıştır. Jeotermal enerjiye karşı önyargılı kampanya yürütenleri geç olmadan barışa, hoşgörüye ve diyaloğa dönmeye davet ediyoruz.”

SERMAYENİN JEOTERMAL İŞTAHI VE DOĞA TALANI

Enerji sektörüne yönelik sermaye ilgisi ve siyasi iktidarın "yerli kaynak"tan elektrik üretimini teşvik politikası jeotermal kaynaklara yönelimi artırdı. Jeotermal kaynaklardan elektrik üretimi, yeraltı sıcak su kaynaklarından yararlanılması anlamına geliyor. Türkiye gibi enerji kaynaklarında dışa bağımlılığı yüksek bir ülkede yerli kaynakların kullanımının özendirilmesi hidroelektrik santral (HES) yatırımlarında da görüldüğü, toplumsal fayda sağlamaktan ziyade sermayenin daha fazla kar etmesine hizmet ediyor. Özellikle Ege Bölgesi'nde yoğunlaşan jeotermal yatırımları da sondaj kuyularının açılması ve tesislerin işletilmesi sırasında çevreyi tahrip etkisi yüksek yatırımlar. Jeotermalden elektrik üretiminin toplam elektrik tüketimi içindeki payının 2009 yılında binde 3 civarındayken 2018 yılında yüzde 2,2 seviyesine çıktığı, köylülerin, çiftçilerin itirazlarına rağmen Türkiye'nin verimli tarım arazilerinin jeotermal yatırımlarıyla gözden çıkarıldığı görülüyor.